(15)

260 18 0
                                    

Ege: H-hayır! Emir lütfen ona birşey yapma! B-ben oynarım. Annem yerine ben oynarım olur mu?
Emir: Benimle oynamak için bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum. Şansa bak ki şimdi de ben seninle oynamak İstemiyorum. Annemle oynayacağız biz. Öyle değil mi anne?
Anneme baktığımda sessizce Emiri izliyordu.
Emir: Oyun oynamak ister misin anne?
Gönül: İsterim.
Ege: Anne hayır!
Gönül: Ege her ne olursa olsun elinden gelenin en iyisini yap olur mu oğlum?
Evet anlamında kafamı salladım.
Emir: Oynayacağımız oyun katilden kaçış olacak anne. Sen kaçacaksın bende katil olacağım. Ama yakalanırsan ölürsün.
Ege: Kendi annene bunu yapamazsın!
Emir: Sence umrumda gibi görünüyor mu?
Annem yavaş adımlarla ilerliyor , Emir de ona saldıracak anı bekliyordu. Annem her hareket ettiğinde Emir de o tarafa gidiyor , kaçmasına izin vermiyordu. Annemin kaçmasına yardım etmek istiyordum ama Emirin ne yapacağını da tam olarak kestiremiyordum. Birden Emirin üstüne atladım ve ona sarıldım. Emir ani hareketimle afallamıştı. Annemde bundan faydalanarak kaçmaya başladı. Emir beni ittirdi ve anneme doğru koşmaya başladı. Onlara doğru gidecektim ki Emir annemi yakaladı ve elindeki bıçağı kalbine sapladı.
Ege: ANNE!
Ne yapacağımı bilmiyordum. Korkudan elim ayağım titriyor , düzgün düşünemiyordum. Arkamı dönüp kaçmaya başlamamla babamla çarpıştım.
Semih: Sen hâlâ ölmedin mi?
Ege: Siktir et beni karın öldü karın! Koş birşey yap. Delirdi oğlun!
Semih: Ben birşey yapamam.
Ege: Ne demek birşey yapamam? Salak mısın sen karın öldü diyorum mal herif!
Beni kolumdan tutup duvara fırlattı.
Semih: Bende sana birşey yapamam diyorum. O çocuk psikopatın teki. Başımı belaya sokamam. Hem ben mi dedim annene git onunla oyun oyna diye. Zamanında benimle oynadıklarında akıllanmadıysa bu benim suçum değil.
Ege: ALLAH BELANI VERSİN SENİN!
Emir: İlk hanginiz oyuna katılmak ister?
Bu sefer ben babamı kolundan tuttum ve Emirin önüne attım.
Ege: Sen gebermeyi hak ediyorsun pislik herif! Şimdi kimin aklı başına geliyormuş anlarsın!
Semih: Emir oğlum bak-
Babamın konuşmasına izin vermeden onu bıçaklamaya başlamıştı. Bende boş durmayıp kapıya doğru koştum ve asansörü çağırdım. Arkama baktığımda Emirin bana doğru koştuğunu gördüm.
Ege: Oha öyle gelinir mi hayvan!
Asansör geldi ve içine binip zemin kat tuşuna bastım fakat lanet olası kapı kapanmıyordu. Emirin asansöre iyice yaklaştığını görmemle bütün kuvvetimle düğmeye basmaya başladım. Kapı bir türlü kapanmıyor , Emir de bana yaklaşıyordu. Tam Emir asansörün önüne gelmişti ki kapı kapandı ve aşağı inmeye başladım.
Ege: Tamam Ege sakin ol! Şimdi tek yapman gereken apartmandan çıkmak ve Rüzgarın yanına gitmek. Zemin kata geldiğimde asansörün kapısı açılmıştı. Kapıya ilerlediğimde kapı aniden kapandı ve yavaş yavaş yukarıya çıkmaya başladım.
Ege: Noluyor lan!?
Birden asansör durdu ve ışıklar söndü. Işıkların sönmesiyle yeni bir ışık yanmaya başladı. Koyu kırmızı bir renkti ve etrafı bulanık görmemi sağlıyordu.
Emir: Evett! Yeni oyunumuz asansörden kaçış! Asansör yavaş yavaş yukarı çıkacak ve sende oradan kurtulmaya çalışacaksın Ege. Merak etme ben seni yukarıda bekliyor olacağım. Tabi burdan kurtulmaya çalışırken biraz zorlanacaksın! Bol şanslar.
Ege: Ne! Emir hemen çıkar beni ben böyle alanlarda daralıyorum.
Ben onun konuşmasını beklerken şarkı çalmaya başlamıştı.
Ege: Emir sana diyorum!
Etrafıma baktığımda 5. katta olduğumuzu gördüm. Buradan nasıl çıkacağımı düşünürken ayağıma gelen ıslaklıkla yere baktım.
Ege: Şaka mı bu?
Yerden yavaş yavaş su geliyordu. Biraz düşündükten sonra kafamı yukarı kaldırdım ve tavanı incelemeye başladım. Belki oradan çıkabileceğim bir kapak olabilirdi. Sakince yukarıyı izlediğimde kapağı görmüştüm fakat bir sıkıntı vardı. Benim boyum orası için çok kısaydı. Kapağa uzanabilmek için birkaç kere zıpladım ama yükselen su yüzünden ayağım kaydı ve düştüm. Her tarafım ıslanmıştı.
Ege: Yeter ama be! Beni öldüreceksen neden böyle şeylerle oyalıyorsun ki? Öldür at işte!
Kafamı yana çevirdiğimde 10. katta olduğumuzu gördüm. Fazla zamanım kalmamıştı. Hemen ayağı kalktım ve kapıyı zorladım. Açılmıyordu. Kapının kulplarından tuttum ve bütün gücümle aralamaya çalıştım. Sonunda kapı açılmıştı ama hala asansörün içindeydim. Sular yavaş yavaş azalırken ben duvarla bakışıyordum. 15. kata gelmiştik. Bu kurtulabilmem için son şanstı. Geriye gittim ve beklemeye başladım. Gözüme çarpan kapıyla hızla oraya koştum ve kendimi kapının üstüne attım. Sonunda sıçtığımın asansöründen kurtulmuştum. Merdivenlerden aşağı koşmaya başladım. Emir etrafta görünmüyordu ama şu an onunla ilgilenecek durumda değildim. Apartmanın girişine geldiğimde kapıya ilerledim ve dışarı çıktım. Bir dakika burası bizim oturduğumuz mahalle değil ki.
Ege: Neler oluyor?
Emir: Sürprizzzzz!
Ege: NERDEYIM BEN?
Emir: Evciliğe hoşgeldin güzelim.
Ege: Olamaz.
Ben tam olarak da Emirin oyun için hazırlamış olduğu arazideydim...

Wanna Play? (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin