(22)

198 18 0
                                    

Ege: Nerden çıktı bu şimdi?
Cem: Seviyor musun , sevmiyor musun?
Ege: Sen neden benim hayatımı bu kadar merak ediyorsun?
Cem: Neden soruma soruyla karşılık veriyorsun?
Ege: Cem seninle tartışacak durumda değilim. Buradan kurtulmak için plan yapmam gerek.
Cemi ittirdim ve salona doğru ilerledim. Elif üstünü giyinip yanıma gelmişti.
Elif: Ege abi bak burada birsürü toka var. Bunlarla saçımı örebilirsin.
Ege: Tamamdır prensesim sen otur bende saçlarını öreyim.
Elif yere oturmuştu , ardından bende onun arkasına oturdum ve tarakla saçlarını taramaya başladım.
Ege: Eğer acıtırsam söyle olur mu prensesim.
Elif: Tamam Ege abi.
Güzelce saçlarını taradım ve örmeye başladım. Ben Elif'in saçını örerken Ali yanımıza gelmiş bizi izliyordu. Cemde gelip yanıma oturmuş , bana sarılmaya başlamıştı. Bir yandan da kafasını omzuma koymuştu.
Ege: Saçlarını ördüm prensesim. Aynaya bak bakalım saçını beğenecek misin.
Elif ayağa kalkmış ve odasına koşmuştu.
Ali: Ege abi benimde saçlarımı tarar mısın?
Ege: Tabiki tararım. Gel otur bakalım.
Ali'nin de saçlarını tarayıp güzelce şekil vermiştim.
Cem: Benim de saçımı tarar mısın Ege abi?
Öyle bir ima ve bakışla soruyordu ki ne yapacağımı bilemez olmuştum.
Ege: Tabi.
Tarağı elime aldım ve onun da saçlarını taramaya başladım.
Cem: Biliyor musun Ege abi sevdiğim kişi de böyle saçlarımı tarardı.
Ege: Sonra ne oldu peki?
Cem: O...gitti. Kendi isteğiyle değil , zorla gitti.
Ege: Nereye gitti? Şiddet falan mı görüyor? Öyle bir durum varsa kızı kurtar-
Cem: Kız değil.
Ege: Ha?
Cem: Sevdiğim kişi erkek.
Ege: Anladım...
Cem: O çok tatlı birisi. Biraz kısa boylu , hafif dalgalı saçlı , mavi gözlü , burnunda da piercingi olan bir çocuk.
Eh bu kadarı da yeterdi ama! Cemin anlattığı çocuk direk bendim. Ya benimle kafa buluyordu ya da gerçekten birşeyler vardı.
Ege: Cem bu anlattığım çocuk-
Ekrem: Hey Ege hadi bizi okula götür de bir işe yara.
Lafımı bölen sesle Ekreme baktım.
Ege: Tamam siz ayakkabılarınızı giyin ben Elif ve Ali'yi alıp geliyorum.
Yerden kalktım ve Elifle Ali'nin yanına gittim.
Ege: Çocuklar hadi okula gidiyoruz.
Ikisi koşarak merdivenlerden inmişti. Yanlarına ilerledim ve ayakkabılarını giymelerine yardım ettim. Okula vardığımızda onları sınıfa bıraktım ve Emirin yokluğundan faydalanarak araziyi incelemeye başladım. Belki yani bir ümit buradan kaçabilirdim. Kapının oraya ilerledim ve etrafa bakımaya başladım.

Yunus: Ege! Ege!
Yunus ne kadar Ege'ye seslense de Ege onu duymuyordu.
Rüzgar: Çocuğa öyle seslenirsen bakmaz tabi.
Yunus: Ne diye seslenmemi bekliyorsun?
Rüzgar: Aşkımm!
Ege Rüzgarın seslenmesiyle onlara bakmış ve yanlarına doğru yürümeye başlamıştı.
Rüzgar: Nasılım ama? Anında duydu beni.
Yunus: Şanstan başka bir bok değil.
Ege: Benim burdan çıkmam lazım!
Rüzgar: Sana da merhaba Ege.
Ege: Bana yardım edin.
Yunus: Ege bir sakin ol.
Ege: Sikerim böyle işi. Manyak bu herif! Bir tek o da değil. Bir çocuk var beni hiç sevmedi diğeri de bana mı kayıyor nabıyor anlamadım.
Rüzgar: Ege sakin ol hem bak Yunusumla seni kurtarmaya geldik.
Yunus: Yunusum? Bak bu iki oldu.
Ege: Yunus buradan çıkmam için ne yapmam gerekiyor?
Yunus: Bütün oyunları oynaman lazım.
Ege: Oyun falan oynamıyoruz ki. Evcilik adı altında bir bok yiyoruz ama ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Çocuklarla ilgileniyorum Emir de siktirip gidiyor nereye gidiyorsa.
Yunus: Ege körebe oyununu hatırlıyor musun?
Ege: Evet gözlerim bağlı uçurum kenarında Emiri aramıştım.
Rüzgar: Oha!
Yunus: Şu an o uçurumun olduğu alandayız. Emir işe diye şehire gidiyor. Ama orada ne yaptığını bilmiyorum.
Rüzgar bizi dinlerken sigaraya içmeye başlamıştı. Sigarasını elinden çektim ve kendi ağzıma götürdüm.
Rüzgar: Ege zaten son bir sigaram kalmıştı yapma bana bunu be.
Ege: Buradan çıkayım sane istediğin kadar sigara alırım.
Rüzgar: Söz mü?
Ege: Söz amına koyim söz!
Yunus: Yanlız Ege eve gittiğin gibi bu sigara kokusundan kurtul. Emir anlarsa hiç hoş şeyler olmayabilir.
Ege: Onu boşver de şimdi siz ne yapacaksınız?
Yunus: Seni kurtarana kadar buradayız. Akşamları falan arabada kalırız ama bize yemek getirmen gerekiyor.
Ege: Tamam getiririm yeter ki buradan çıkarın beni.
Yunus: Kaç çocuk var yanında?
Ege: 4 . Birisi kız geri kalanları erkek.
Yunus: Neden dört tane acaba? Benimle oynarken sadece bir çocuk vardı.
Rüzgar: Ege bizim şimdi etrafı aramamız gerek belki sana yardımcı olacak birşey bulabiliriz.
Yunus: Herhangi bir ihtiyacın olduğunda kapının önüne gelip adımızı söylemen yeterli.
Ege: Tamam görüşürüz.

Yunuslarla olan konuşmamın üzerinden bayağı zaman geçmiş ve akşam olmuştu. Birazdan Emir gelecekti ve bende sofrayı kuruyordum. Çocuklar masaya oturmuş tabaklarına yemek koymamı bekliyorlardı.
Emir: Ege seninle birşey konuşmamız lazım.
Ege: Önce yemek yiyelim öyle konuşuruz ne konuşacaksak.
Hepimiz yemeklerimizi yemeye başlamıştık ki birden Emir sandalyemi kendisine çekti ve üstüme eğilip dik dik bana bakmaya başladı.
Ege: Hayırdır Emir bakışma yarışı falan mı yapacağız?
Emir: Sen sigara mı içtin?
Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.
Ege: Hayır içmedim.
Emir: Ege bana doğruyu söyle! Sigara içtin mi?
Ege: Evet içtim.
Siktir...bunu söylemeyecektim işte.
Emir: Çocuklar yemeklerinizi alıp odanıza gidin!
Hepsi yemeklerini aldı ve odalarına gitti.
Emir: Demek sigara içtin...
Ege: E-emir bak sadece bir-
Masanın örtüsünü çekerek yemekleri yere düşürdü ve beni masaya yapıştırdı.
Emir: Ben sana demedim mi sigara içmeyeceksin diye!
Ege: Buna karışamazsın!
Elleriyle boğazımı sıkmaya başladı.
Emir: Nerden buldun sigarayı? Kesin o şerefsiz Rüzgar verdi dimi sana!
Ege: B-benimdi.
Emir: Yalan söyleme!
Saçlarımdan tutup beni yere fırlattı ve karnıma tekme attı.
Emir: Senin yanında sigara bile yoktu-
Birden öldürücü bakışlarıyla bana bakmaya başladı. Ayağa kalkacakken gene karnıma vurmuştu.
Emir: Buraya mı geldi onlar?
Karnım o kadar açıyordu ki cevap verecek halim yoktu.
Emir: EGE BANA CEVAP VER!
Karnıma ard arda tekme atmaya devam ediyordu. Tekrar boğazımı sıkmaya başladı. Nefes alamıyordum artık.
Emir: Cevap ver dedim!
Cem: Sigarayı kimden aldığını gerçekten merak ediyor musun?
Emir boğazımı bırakıp ayağa kalktı ve Cemin yanına yürüdü.
Emir: Sen biliyor musun?
Cem: Onu sigarayı alıp içerken gördüm.
Hayır Cem lütfen ona birşey söyleme!
Emir: Kimden aldı sigarayı?
Cem bana bakmaya başladı. Ona yalvararak bakıyordum artık.
Cem: Rüzgardan.

Wanna Play? (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin