(9)

370 22 0
                                    

Emir: Kabul etmeniz beni şaşırttı doğrusu. O zaman oyunu seçelim. Oynayacağımız oyunn yakalamaca! Ben sizi yakalamaya çalışacağım , sizde benden kaçacaksınız. Fakat yakalanırsanız sizi öldürürüm. Sizi kovalarken kesici aletler kullanacağım onu en baştan söyleyeyim. Yoksa sizi nasıl öldüreceğim öyle değil mi?
Duyduğum cümlelerle korkum tavan yapmıştı. Zaten etraf karanlıktı bu amına kodumun psikopatı sizi kesici aletler yakalayacağım diyordu.
Yunus: Ege.
Yunus fısıldayarak konuşmaya başladı.
Yunus: Telefonum cebimde sen onu al ve sessizce polisi ara ben Emirin dikkatini dağıtacağım.
Ege: Tamam.
Elime değen telefonu hemen kaptım ve açmaya çalıştım.
Yunus: Ulan Emir! Hani söz vermiştin lan! Hani çocuğa oyun oynatmayacaktın? Karaktersiz piç! Ne değişti şimdi?
Emir: Bence beni sinirlendirmek istemezsin Yunus. Neler olduğunu en iyi sen biliyorsun!
Sonunda telefonu açmış ve 155 i tuşlamıştım. Arama butonuna basmamla telefonun kapanması bir olmuştu.
Ege: Şaka mı bu?
Yunus: Ne oldu?
Ege: Telefon kapandı-
Emir: Eğer telefonunu istiyorsan yanıma gelebilirsin Ege.
Ege: Siktir git! Zor durumda bile kalsam gelmem sana!
Emir: Bu sözünü sakın unutma olur mu bebeğim. Şimdi oyun zamanı.
Aniden kapı kırılmıştı. Etraf karanlık olduğu için hiçbirsey görmüyorduk. Ben o korkuyla gene Yunusa sarılmıştım. Beni kolumdan tutup yürümeye başladı.
Emir: Canavardan kaçmıyorsunuz konuşabilirsiniz yani.
Tam birşey diyecektim ki bir el ağzımı kapattı. Bu Yunusun ses çıkartmamam için yaptığı küçük bir uyarıydı.
Emir: Madem siz konuşmuyorsunuz o zaman ben konuşayım.
Yanlışlıkla ayağım kaymıştı ve ben Yunusun üstüne düşmüştüm. Bizim düşmemizle beraber birkaç eşyadan da ses çıkmıştı. Tam ayağa kalkacakken bize doğru tutulan ışıkla gözlerimiz kamaşmıştı.
Emir: Sizi bulmak o kadar da zor olmadı. Sıra yakalamakta.
Yunus hızla ayağa kalkmış , dış kapıya doğru koşuyordu. Bende ayağa kalkacakken Emir beni ayaklarımdan tutup geri çekmişti.
Ege: Bırak!
Kurtulmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu. Cebinden bir bıçak çıkarttı ve üstüme oturdu.
Ege: Kalk üstümden piç!
Yüzüme yediğim tokatla kafam yana savruldu.
Emir: Benimle düzgün konuşman konusunda seni uyarmıştım.
Ege: Yunus yardım et!
Etrafıma bakındım ama Yunus yoktu. Siktir...beni bırakıp gitmiş olamazdı öyle değil mi?
Ege: Yunus!-
Emir eliyle çenemi tutup kendisine çevirdi.
Emir: Altımda kurtulmak için çırpınacağına ona sesleniyorsun! Tüh bende seni akıllı sanmıştım.
Öbür elinde tuttuğu bıçağa baktı yavaşça.
Emir: Biliyormusun seni gördüğüm ilk an o kadar etkilenmiştim ki...sadece benim olmanı istedim. Ama şimdi öleceksin.
Eliyle yanağımı okşamaya başlamıştı. Tepki veremiyordum artık.
Emir: Bu güzelliğe yazık olacak. Yinede son birkez seninle anım olsun istiyorum.
Anı mı? Ne saçmalıyordu bu? Aniden beni öpmesiyle daha da şoka girmiştim. Kurtulmak için çırpınıyordum ama bir işe yaramıyordu. O ise yaptığı şey çok normalmiş gibi devam ediyordu.
Ege: Allah kahretsin seni! Sapık herif! Bırak beni!
Emir: Görüşürüz Ege!
Bıçağı hızla kalbimin üstüne götürdü.
Yunus: BIRAK LAN ONU!

Wanna Play? (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin