(31)

161 16 2
                                    

Ege: Bir sakin olun lütfen.
Rüzgar: Sakin olmak mı? Ulan en yakın arkadaşım psikopat , katil , çift kişilikli , üvey abisine aşık olmuş! Ben nasıl sakin kalabilirim.
Yunus: Dünyadaki erkeklerin çivisi düştü de ola ola o katile mi aşık olsun Ege!
Ege: Aşık olduğum kişiyi ben seçmiyorum ya! Niye bana kızıyorsunuz?
Rüzgar: Yok yok sen ona aşık olamazsın! Sen o kadar salak değilsin Ege. Ne yaptı , birşey mi içirdi sana?
Ege: O birşey yapmadı. Ben kendim ona aşık oldum.
Yunus: Kafayı yiyeceğim şimdi! Ulan gerizekalı kaç haftadır senin için buradayız! Geceleri arabada yatıyoruz , senin için bir çıkış yolu bulmaya çalışıyoruz ve sen bize Emire aşık olduğunu mu söylüyorsun!
Ege: Y-yunus bir sakin olur mu-
Yunus: Bitti! Bu saatten sonra ben yokum. Senin keyfin yerinde belli yardıma da ihtiyacın yok aşkın yanında nasıl olsa. Boşu boşuna kendimi burda parçalayamam. Rüzgar , Egeyle ne konuşacaksan konuş ben arabadayım yanıma gelirsin.
Yunus arkasını dönüp ilerlemeye başladı.
Ege: Yunus dur!
Bakışlarım hızla Rüzgara döndü.
Ege: R-rüzgar-
Rüzgar: Sana diyecek bir şeyim yok Ege. Bu senin hayatın sonuçta. Eşek kadar adamsın kendi kararlarını verebilirsin ama...ona da aşık olamazsın be.
Gözleri dolduğunda bakışlarını yere çevirdi.
Rüzgar: Oyunlar ne kadar canını acıtsa da bittiğinde sana zarar vermez. Zaten ona aşık olmuşsun beraber yaşayıp gidersiniz. Sana tek diyeceğim o çocukları heba etmemen Ege. Eğer o çocuklara birşey olursa hakkım helal değil haram zıkkım olsun sana.
O da arkasını dönüp yürümeye başladı.
Ege: R-rüzgar dur gitme! Lütfen gitmeyin!
Gözlerim dolmuş , ağlamaya başlamıştım.
Ege: B-BARI ÇOCUKLAR IÇIN BURADA KALIN!
Rüzgar gözden kaybolmadan önce söylediğim son söz bu olmuştu.
.
.
.
Rüzgarlarla olan konuşmamın üzerinden tamı tamına 1 hafta geçmişti. Ekremle yaptığım plan yerinde gitmiş , Cem artık bana bulaşmaz olmuştu. Emirle aram bayağı iyiydi , en azından beni yada çocukları dövmüyordu ama oyunda oynatmıyordu. Bu sakinliği beni gererken gözüm hep Ekremin üstündeydi. Ekrem bana buradan nasıl kurtulacağımızla alakalı plan kurup kurmadığımı sorunca arkadaşlarımın gittiğini söylemek zorunda kalmıştım. Ekrem o günden sonra bir daha benimle konuşmamış hatta yüzüme bile bakmamıştı. Bütün günüm temizlik , yemek yapmak , çamaşırları toplamak vs. bunlarla geçerken televizyondaki haberler kafamı kurcalamaya başlamıştı. Son 1 hafta içerisinde bir sürü insan kaybolmaya bazıları ise ölmeye başlamıştı. Haberlerde en az 5-6 kişinin ihbarı vardı. Haberler bir yana dursun Elif geceleri ağlamaya başlamıştı. Yanına gittiğimde bana ailesini özlediğini ve onların yanına gitmek istediğini söylemişti. Onu öyle görünce dayanamamış gidip Emirle konuşmuştum fakat ondan aldığım tek cevap;
Emir: Oyun daha bitmedi.
Olmuştu. Sahi Emire hisler beslemeye başladığımı fark etmiştim zaten biliyorsunuz. Ama bu hisler gün geçtikçe beni yiyip bitirmeye başladı. Bir yanım ona aşık olduğum için beni intihar düşüncelerine sürüklerken , öbür yanım sevmeye devam etmemi söylüyordu. Kafamdaki düşüncelerle delirme raddesine gelmiştim. Ben kendimle savaş verirken Cemin bakışları daha da ezilmemi sağlıyordu. Bana hayal kırıklığı ile bakıyordu. Elif harici diğer kimseyle konuşmuyordum tabi arada Emirle diyologlarımız oluyordu ama kendimi her an patlayacak yanar dağ gibi hissediyordum. Yunus ve Rüzgarı o kadar çok özlemiştim ki... keşke o gün onlara Emiri sevdiğimi söylemeseydim. Kafam kazan gibi olduğundan hava almak için evden dışarı çıktım. Gece saat 1.30 tu ve ben dışarıda dolanıyordum. Adımlarım beni istemsizce dış kapıya getirmişti. Kapıya yaklaşır yaklaşmaz gözümdeki yaşlar süzülmeye başladı. Yunus ve Rüzgarın burada olmasını istiyordum. Tekrar onlarla beraber olmak istiyordum. İçimden bir his belki buradalar diyordu. Ümitsizce konuşmaya başladım.
Ege: Y-yunus , R-rüzgar burada mısınız?
Tabiki de cevap gelmemişti. Yere çöktüm ve ağlamaya devam ettim.
Ege: B-ben çok özür dilerim. Siz o kadar haftalarca yanımda kaldınız ama ben size ihanet ettim. Gerçekten özür dilerim.
Hıçkırığımı tutamamıştım ve sesim boşlukta yankılanmıştı.
Ege: O kadar pişmanım ki... keşke size Emiri sevdiğimi söylemeseydim. Keşke sizi olaya katmasaydım. K-keşke-
Kapının dışından süzülüp önüme düşen kağıt parçasıyla sözlerim yavaşlamıştı.
Ege: Ölseydim...
Kağıdı elime aldım ve özenle açtım.
Eskisi gibi buradan kurtulmak istiyor musun?
Kağıtta yazanları okuduktan sonra hızla kafamı kaldırıp dışarı baktım.
Ege: E-evet. İstiyorum.
Biraz bekledim ama hiçbirşey olmamıştı. Tam pes etmiştim ki başka bir kağıt parçası süzülüp önüme düştü. Hemen onu yerden aldım ve açıp okumaya başladım.
Kapının anahtarı aquaparktaki herhangi bir havuzun içinde. Eğer onu alıp bize getirirsen seni buradan kurtarabiliriz.
               Notun sahibi: Yunus ve Rüzgar

Wanna Play? (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin