Neptün ve Balık'lar ♓

180 135 16
                                    

Hermes'le ikimiz için son gündü. Gula'dan aldığı tepkiyi bilmiyordum , fakat bunları düşünmek yerine geldiğimiz yere odaklanıp son görevimi yerine getirmem gerekiyordu. Beni izleyen gözler , tanrılar ve varislerinden yorulmuştum. Hiç biri inandırıcı gelmese de bu gerçeğin başrolüydüm.

Neptün 'deydik. Güneşe en uzak olan bu gezegenin soğukluğu nefesi buz kesiyordu. Bir yılı dünyadaki toplam yüz altmış beş (165) dünya yılına denk olan gezenin zayıf altı (6) halkası bulunuyordu. Dünyaya çok uzak olduğundan 1846 yılında keşif edilmiş bu gezegene ayak basmıştım . İsmini denizler tanrısı Neptün'den almıştı. Güzelliği, duygusallığı idealistliği ile meşhur olan Neptün 'den Hermes bana buraya gelirken bahsetmişti.

Balık burcuna mensup olup , su elementini kullanabilen varislerden her zaman olduğu gibi ikisini bize geliyordu tanrısının yanında. Görünüşleri zarif ve uysaldı. Her adımda kalbim hızlanıyordu. Gezegende dalga sesleri duyuyordum , ferah bir atmosferi vardı.

Ellerinde tuttukları meşalenin üstündeki ateş değil, suydu. En tuhafıma giden şeylerden biri de bu olmuştu. Bu sırada kendimi çimdikleyip, bir ihtimal hepsinin rüya olup uyanacağımı düşünüyordum.

"Korkuyor musun ? " Elini omzuma koydu yine güven veren tanrı Hermes . Hareketleri öylesine hızlıydı ki, ondan kaçmak imkansızdı. Son tanrının , son varislerin de fikir ve onayını almak için buraya gelmiştik. Tüm bunlar yarın toplanacak son konseyde nasıl bir ses getirecekti hiç bir fikrim yoktu.

"Hermes bu son fakat ürkmüyor değilim"

Bıyık altından gülümseyen Hermes , elini sol yanağıma getirdi. Hafifçe okşar gibi yapıp "Sarah yarın her şey olabilir. Savaşta barışta. Bu atlasta her şey mümkün"

İşte bende bundan korkuyordum. Antlaşmanın bozulması benim ne işime yarayacaktı bilmiyordum.

(Öğreneceksin!)

Hermes telepati yapmaya başlamıştı bile yine. Bu son'du. Naif balık varisleri yanımıza kadar geldi , kulaklarından dolanmış başlarına takılı bir taç vardı.

"Hoşgeldiniz, ben Luna " masum yüzlü vâris bizi kibarca karşıladı.

( Dikkatli olmalıyız, Neptün'ün topluluğu zeki ve sinsidir. Hisleri çok kuvvetlidir )

Hermes beni uyarmıştı.

(İyi oldukları kadar , tehlikeli bile olabilirler )

Başımı onaylar şekilde salladım.

"Merhaba Luna " Hermes.

" Efendim , bu şahane ziyareti neye borçluyuz. Hermes sizleri özledik, umarım lir yanınızda , ve yeni kehanetlerinizle bizi şenlendirirsiniz" Luna.

" Ahah Luna, eğlence için daha iyi bir günü belirleyeceğim " mütevazı ve koz vermek istemiyorcasına net bir şekilde ertelemişti Hermes .

"Saygı duyarım efendim " Luna

"Hoşgeldin babamızın şimşeklerinden bile hızlı kardeş tanrı " Neptün coşkulu ve zarif bir ses tonuyla Hermes'e özlemini hissettirerek devam etti

"Sizi buraya getiren şey nedir sayın Hermes, yer altında yaşayan ruhlar bir sorun olduğunu mu ilettiler "

" Neptün , yanımda duran kişi vârisim Sarah !" Hermes konuyu hiç dağıtmasına müsade etmeden okları bana çevirdi.

Derin bir nefes aldım. Tek elimi sıkıyordum kimse görmeden . Gözler bana çevrildiğinde ise biz rüzgar hızlıca esmeye başlayıp, saçlarımı savuruyor , daha da soğutuyordu.

"Konuşalım" Neptün Hermes'le özel olarak görüşmek istiyordu .

" Burada ve şimdi olsun Neptün ?"

"Hermes lütfen , vârislerim onunla ilgilenecektir "

Hayır hayır , yine mi. Ama neyse ki son olucaktı..

"Senin için sorun olur mu Sarah " Hermes fikrimi almak için döndüğünde buna olan saygılar balıklar biraz şaşırmış görünüyordu.

Buzlanmış pelerinime daha da sarılıp , sorun değil dediğim an da , yanıma gelen ruhu hissettim. Hermes göz kırpmış ve aynı anda yok olmuştu . Ruh etrafımda turlarcasına geziyor asla konuşmuyordu.

"Sarah demek , son vâris ? Bu imkansız .." Luna tek karşını kaşıdı bunu söylerken.

"Eve--"

(Konuşman ne kadar doğru olur Sarah )

Ruh benimle konuşmaya başladığı an susup odaklandım.

"Bir şey mi oldu? " Luna .

"Hayır "

( Güvenme şuan için , yarın konseyden sonra özgürsün) yineledi korku saçan o ruh. Bu defa varlığını hissetsem bile göremiyordum. Bu durum beni hala aşırı derecede korkutuyordu. Alışamamıştım. Son zamanlarda ruhları görüyor ve ölülerden haber alıyordum. Bu normal ve sıradan değildi. Düşünürken Neptün de olduğumu hatırlayarak fren yaptım.

Luna sessizleşmiş beni bekliyordu.

"Luna daha sonra konuşuruz , ta tanıştığıma çok sevindim" derken ruhun soğukluğu tenime değiyordu.

"Peki " Luna .

Geri adım attığımda çarptığım kişi Hermes'ti.

" Sarah dönelim ,artık Merkür de olacağız ."

Buna sevinmiştim. Evimize dönecektik. Oraya evim demem bile tuhaftı.
Luna yüzüme bakıp , vedalasırcasına gülümsüyordu, gözleri balık şeklini andırıyor, altlarında kriztal mavi bir taş duruyordu.

Neptün uzaktan bana bakardan baş parmağını çenesine koymuş, bizi izliyor şekilde Luna ya seslendi. Luna panik içinde yerinden ayrılırken , Hermes beni oradan ışınlarcasına Merkür"e getirmişti .

Bitmişti , artık hikayenin en zor kısmının geldiği hissi dolmuştu içime.

Bizi karşılayan ikizler , merak içinde beni Hermes'in yanından alıp , kış bahçesinde hazırlanan ziyafet yemeğine götürüyorlardı. Masada meyve türleri , yenilecek pek çok şey mevcuttu.

Kulağıma değip , duymadığım sorular varken , önümdeki içecekten yudumladım.

Hermes içeriye girdiği an masadakiler ayağa kalktı.

" Sarah fazlasıyla yorgun , yemekten sonra satranç köşesinde hepinizi bekliyor olacağım" diyerek bir üzüm aldı ve yok oldu. Gergin ve rahatlamış gözüküyordu.

Merkür'ün Son Vârisi ( Burçlar ) seri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin