Keyifli okumalar...
İnsan üşüdüğünde, onu en çok ne ısıtırdı ? Kalın bir battaniye mi, yün bir çorabın ayakları ısıtması mı, sıcak bir duşun etkisi mi, ikram edilen bir sıcak çay mı ?Benim için hepsiydi. İnsanın kalbi ısınmazsa vücudu da ısınmıyordu. Üşürken omzunuza konulan bir battaniyenin, hediye edilen bir çift çorabın, soğuk akşam ayazında ikram edilen bir bardak çayın, verdiği sıcaklık ısıtırdı insanın buzlarını.
Kış kapıdan görünmeye başlamıştı. Havalar artık soğumaya başlamıştı. Okulda yakında hastalıklar kol gezmeye başlardı.
Odamı buza çeviren pencereyi kapattım. Pencereyi çekmeden önce gökyüzü ile savaşan güneş ışınlarına baktım. Saat 7'yi geçmiş olmalıydı. Her sabah olduğu gibi dolabımın önüne geldiğimde üzerimeki iç çamaşırı takımını değiştirdim. Ardından komodinde duran kremlerle vücudumu nemlendirmeye başladım. Soğuyan havalarda sürekli çatlamaya hazır bir derim vardı ve maalesef ki gerekli bakımları yapmazsam acılı sonuçları oluyordu. Lavanta esansı, bedenime yayıldıktan sonra elime aldığım dar paça pantolonu bacaklarımdan geçirdim. Üzerime geçirdiğim siyah bir bluz ile hazırdım.
Siyahlara ev sahipliği yapmıştım bugün. Dışarıda görünen kara bulutlar, hava ile ilgili yeterince uyarı veriyordu.
Odamdan çıktığımda yumurtalı ekmek kokusu dolmuştu her bir yanı. Adımlarım mutfağı bulduğunda şaşırtıcı bir görüntü vardı. Sezen, hemşire üniformalarını giymiş, kahvaltı hazırlamıştı. Ağzına domates sokmaya çalışırken beni gördü.
"Günaydın !" diye cıvıldayarak çayından bir yudum aldı. Her gün zorla kahvaltıya oturan bu kadının şimdi cıvıldamasının sadece tek bir nedeni olabilirdi.
"Hayırdır sabah sabah bu enerji ?" diyerek yaptığı yumurtalı ekmeklerden birini aldım masadan. İştahla yerken karşımda yeni gelin gibi süzülen ablamı izlemeye başladım. Aşka aşık bir kadındı Sezen...
"Biriyle tanıştım. Sabah kahvaltıya götürecek. Mesaim 12 de başlıyor normalde biliyorsun. Saat 9'da evin önünde olurum dedi." diye cıvıldadı. Şaşkın bakışlarımı, yumurtalı ekmeğini yiyişine çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şefkat Öğretmeni
General FictionKollarından kurtulmuş kendimi ondan en uzak yere atacakken belime sarılan kollar ile olduğum yere tekrardan çivilendim. "Bırak beni !" diye nafile bir çabayla birkaç kere daha kurtulmaya çalıştım. Sadece kendimi yormaktan başka bir sonuç alamadım. B...