Kollarından kurtulmuş kendimi ondan en uzak yere atacakken belime sarılan kollar ile olduğum yere tekrardan çivilendim.
"Bırak beni !" diye nafile bir çabayla birkaç kere daha kurtulmaya çalıştım. Sadece kendimi yormaktan başka bir sonuç alamadım. B...
Sizin bizi özlediğiniz kadar belki hatta çok daha fazlası özledik sizleri. Retro, staj, memleket falan derken ne Devran kaldı ne Firuze kaldı benden geriye. Ne kadar profesyonel olduğumu buradan rahatça anlayabiliyorsunuz.
Retrolar oldu, eski enişteniz geri döndü, tekrar denendi (ne vardı diye sorarsanız Adanalıydı ve bu gayet yeterli bir geri dönme nedeni) işte ne kadar tozpembe hayallerle geri dönülse de şunu unutmayın ki istisnalar kaideyi bozmaz, retroda da sevgili yapılmaz.
Biz kötü olsak da yavrularımız iyi olsun, biz kumarda kazansak da onlar aşkta kazansın diyip yeni bölümü öyle böyle yazdık bugüne getirdik. Neyse efendim uzun lafın kısası bölümler bu yüzden gecikiyor işte... Ama yine de geldi 🥲. Oylarınızı ve yorumlarınızı her zamanki gibi 4 gözle bekliyorum.
Kontrol etmeden bölümü yayınlıyorum yazım yanlışları için affola ❤️
Keyifli okumalar dilerim💖
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayrılığın 4 evresi vardır derler...
Bunlardan ilki acı çekmek. Kişi üzülür, dağılır, derin hüzne ve kedere kapılır. Yaşadıkları güzel anıları sürekli aklına getirerek kendine işkenceler çektirir. Geri yazmalar, barışma çabaları, özlemeler, kıymet bilemedimler yoğunluktadır bu evrede.
İkinci evre nefrettir. Kişi, yavaş yavaş ilişkiyi geri getiremeyeceğini kabul ettikten sonra eski partnerinin yaptıklarını, yapamadıklarını, eksik gördüğü hatta fazla gördüğü her şeyi aklına getirip o aşık olduğu insana nefret beslemeye başlar. Hatta bazı kişiler, ilişki yaşadığı insandan değil direkt topluca o cinsiyetten nefret etmeye de başlayabilir. Atarlı giderli göndermeler, hayatıma devam ediyorumlar genelde bu evrededir.
Üçüncü evre unuttum evresidir. Burada kişinin en büyük düşmanı önce kendi, ardından en yakın arkadaşlarıdır. Çünkü sadece bu ikisini unuttuğunuza inandırmanız çok zor olacaktır. Kişi, burada bir tavuk gibi ne yaptığını bilmeden oradan oraya koşturur. Geziler, tatiller, konserler... Günde onlarca atılan storyler, tweetler... Belli olmadığını düşünerek gizli gizli gönderme yapmak. Belki ortak bir şarkı, geçtikleri bir sohbet, aralarındaki bir espriyi kullanmak gibi gizli sinsilikler yapar. O yüzden kişi en zor kendine inandırır unuttuğunu.
Ve son olarak dördüncü evre şükran evresi. Kişi aydınlanmıştır, akıllanmıştır, anlamıştır. Her şeyi objektif bir şekilde tartmaya, olaylara nesnel bakmaya başlamıştır. Kendi yanlışlarını, doğrularını; partnerinin hatalarını ve güzel yanlarını analize etmiştir. Yaşadığı ilişkiyi güzel bir ders olarak görmeye başlamıştır. İçindeki kötü duygulardan yavaş yavaş arınmıştır. Kendini hazır hissettiğinde yeni bir ilişki için adım atılan vakittir. Fakat eski ilişki hasarlı ve yaralayıcı bittiyse yeni ilişkide bazı hatalar olması muhtemeldir. O yüzden kişi, kendini gerçekten hazır hissettiğinde o adım atılmalıdır.
