Öncelikle herkese merhaba. Kitap hakkında yorumlarınız, geri dönüşleriniz, beğenileriniz yazarı olarak beni çok mutlu ediyor... Okuyan, yorum yapan, beğenen ve destek veren herkese tekrar tekrar teşekkür ederim❤️
Aşk neydi ? Biri tarafından sevilmek, birini canın pahasına sevmek nasıl bir histi ? Anlık hevesler miydi yoksa ömürlük hisler miydi ?
Hakkında asırlardır şarkılar yazılan, şiirler okunan, kitaplar basılan bu duygu gelip geçici olabilir miydi ? Aşk eğer bir rüyaysa bu kadar insan aynı rüyayı mı görmüştü bu güne kadar ?
Ben, şahsen hiç tatmamıştım bu duyguyu. Aşk bana göre, boş adamın işiydi... İnsanın hayatında oluşan bir boşlukta aniden çiçeklenen bir filizdi. Sezen'e göre, Sezen'e göre onun her ilişkisi aşktı... Kimi kadınlar vardır aşka aşıktır ya hani...Her ne kadar inkar etse de Sezen o kadınlardan biriydi. Sezen; o ilk öpücüklerin, ilk tanışmaların, o karında uçuşan kelebeklerin hastasıydı.
Ben aşkı; dizilerden, filmlerden, okuduğum bir romandan, dinlediğim insanlardan biliyordum. Bazen dinlediğim bir şarkıda hissediyor, normal bir duygu bir insana bunu yazdıramaz diyordum.
Ama ben aşkı en çok Leyla abla ve Süleyman Abi'de görmüştüm. Onları gördükten sonra bu kavrama inanmış ama herkesin bu duyguyu yaşayamadığına inanmaya başlamıştım. Birbirlerini çocukluklarından beri bilip, bir de üzerine o kadar sene evlilik... Yüzümde saf bir tebessümü oluşturmaya yetiyordu onların ilişkisi. Masal gibi gelirdi bana Leyla Abla anlatırken. Dinlemekten hiç sıkılmayacağım, yüzümden tebessümün eksik olmayacağı bir aşk masalı.
Ama şimdi karşımdaki manzara; aşka olan olumlu her türlü düşüncelerimi, yüzümde oluşan en küçük gülümsemeyi darmaduman edebilecek bir görüntüydü. Beni aşka inandıranlar başta olmak üzere benim dışımdaki herkesin suçu var gibiydi bu ihanette.
Benim ablam neredeydi ? Sezen neredeydi ? Yanımdan yüzünde güller açarak giden kardeşim neredeydi ? Aşk kuşu gibi ayakları daha zemine inmemiş o kız neredeydi ?
Okan karşımda, sarışın bir kadını öpüp ardından elini tutarak giderken benim ablam ne haldeydi ? Onun suçu neydi ? Sadece onun değil bu ihanetlerle yüz yüze gelen binlerce kadının suçu neydi ?
Ne haldeydi şimdi ? Biliyor muydu, öğrenmiş miydi ? Yoksa salak yerine koymaya devam mı ediyordu. Daha iki haftalık bir birliktelikte nasıl ihanet olur aklım almıyordu.
Dizlerimin bağı tutmaz olmuştu. Olduğum yerde bir sokak lambası gibi dikiliyordum. Vücudumun hiçbir uzvunu hissetmeyecek kadar büyük bir şok yaşıyordum. İhanete uğrayan ablamın acısını en derinden çekiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şefkat Öğretmeni
Narrativa generaleKollarından kurtulmuş kendimi ondan en uzak yere atacakken belime sarılan kollar ile olduğum yere tekrardan çivilendim. "Bırak beni !" diye nafile bir çabayla birkaç kere daha kurtulmaya çalıştım. Sadece kendimi yormaktan başka bir sonuç alamadım. B...