Merhaba arkadaşlar yeni kitabıma hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz daha fazla uzatmadan buyrun okumaya geçin lütfen....
Gözlerimi alan güneşle olabilecekmiş gibi daha fazla kıstım, hem Diyarbakır'ın sıcağı hem de temizlik ikisi bir araya gelince çok zorluyor insanı. Aşağı baktığımda annemle ablamın nişan hazırlıklarıyla uğraştığını gördüm ne güzel bir insanın sevdiği biriyle hayatını birleştirme çabası, öyle mutlu oluyormuş ki ablamın o güzel gülüşünden bunu anlamak zor olumuyordu.
"keça mın oradan bana hele bir su getir." Diye seslendi annem aşağıdan. "Tabi daye getireyim sen kızını hiç yorma zaten bu keçe te ya biçuk (senin küçük kızın) hem okulundan gelsin sana yardım etsin yanındakini hiç kaldırma zaten." Sitemkâr bir sesle konuştum. "Vii hele şuna bak birde oradan hava atıyor sen evleneydin ben yapardım tüm işleri, hoş hangi akıl noksanı seni alırdı zaten." Diye kahkaha attı ablam. "Hıh en azından senin gibi yangından mal kaçırır gibi gitmiyorum okulu bitirir bitirmez." Dedim ve aşağı indim yavaş yavaş elimdeki suyla.
Ablam yalancı bir sinirle baktı bana. "Kız ne yangından mal kaçırması yaşım olmuş 26 ne bekleteceğim daha sevdiğimi." Annem gülerek bizim laf atışmamızı izliyor. "Benim daha ne acelem var daha okulumun bitmesine 1 senem var ben evlenmem kolay kolay hayatımı yaşarım." Ablam bana baktı birde anneme ardından gülümseyerek bana sarıldı. "İnşallah bunu dedikten 5 ay sonra koca bulup da evlenmezsin." ablam, o sıra abimle yengem bahçeye geldiler.
"oo muhabbetiniz bol olsun inşallah, kimi çekiştiriyorsunuz kızlar?" abim, "kimseyi abi ne çekiştireceğiz senin kardeşin eziyet görüyor hepsi bu." Diye dudaklarımı büzdüm. Abimde beni yanına çekip sarıldı. "Benim Nazlı gülüme kimse karışmasın." Gülümseyip abimin yanağından öptüm, yengem gülümseyerek bize bakıyordu.
"Abi bak yengem bizi kıskanmasın?" diye sorduğumdan abim yengeme bakarak. "Onun yerinin bende nasıl olduğunu o zaten biliyor herkesin benim yanımda ayrı bir yeri var." Deyince yengemin yüzündeki gülümsemesi daha da yayıldı. "Sen benim en son kıskanacağım kişisin Narem sizin abi kardeş ilişkinizi o kadar çok seviyorum ki inşallah hep böyle olmaya devam edersiniz." sarıldı bana.
Diyarbakır'ın havası çok sıcak olsada burayı hiç bir yere değiştirmem ailemin olduğu kendimi bildim bileli bu sıcaklığa alışmıştım.
Elime aldığım kovayla üst kattaki camları silmeye koyuldum hizmetliler olsa 'da bu işi yapmayı seviyordum, camı silerken dilime tuttuğum türküyü söylemeye koyuldum İstanbul'daki evinde yengemle birlikte temizlerken şarkı açmak yerine yengem sürekli benim türkü, şarkı söylememi isterdi.
Bunları düşünmeye dalmışken elimdeki bez aşağı düştü ve bir adamın omzunun üstüne geldi "Ayy çok özür dilerim." Telaşlanıştım adam kafasını yukarı kaldırıp bana baktı gözleri o kadar güzeldi ki ilk başta sert olan elaları bir anda yumuşadı. Hemen içeri girip aşağı doğru telaşla avluya çıkarken avluda çeyizlerini toplayan ablam telaşlı halimi görüp "kız ne oldu?" diye bağırdı arkamdan bende gülerek "Adamın kafasına ıslak bez düştü kız dur." Gülerek avlunu kapısını açtım ve dışarı çıktım köşeyi dönmemle adamla burun buruna gelmem bir oldu.
"Kusura bakma ağam benim sakarlığım elimden kaydı çok özür dilerim." Bakışlarımı yere sabitlenmiş bir şekilde adamdan özür diledim gözlerine bakamazdım abimler falan görürse çok yanlış anlaşılırdı o topa hiç giremezdim.
"Lüzumu yok." Sesi nasılda sert çıkmıştı çok mu kızmıştı acaba? Bende elindeki bezi alıp hemen omzundaki ıslaklığı elimdeki kuru bezle temizlemeye çalıştım, "Reyhanların konağında mı çalışıyorsun yenisin buralarda şayet seni hiç görmedim?" sorusuyla ellerim durdurdum ve yavaşça uzaklaştırdım. "Yok ben Diyarın kız kardeşiyim." Gözlerimi bir dakika olsun yerden ayırmadan cevapladım onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN
General FictionHayatım her zaman sakin bir zaman dilimindeymiş gibiydi. Yaşantım, gördüğüm, bildiğim her şey yaşadığım yer bile farklı yaşam tarzlarına sahipti. Her zaman TÖRE adı altında bir çok genç heba etiler. Ama bir gün bunun içinde kendimi bulacağımı hiç za...