Yep yeni bir bölümle merhaba sizlere kusura bakmayın biraz uzun tutuyorum ama ciddi anlamda biraz tıkantıpımı söylemem gerekiyor hem iş hem kitap derken baya bir kafa patlatma gerekti ama elimden geldiğinde güzel bir bölüm sunmaya çalıştım size umarım beğenirsiniz oy ve yorumları sakjn unutmayın hepinizi kocaman kocaman öpüyorum
nsan çıkmaza girdiğinde ne yapardı, kurtulmak için kendisiyle birlikte başkalarında o çıkmaza mı sürükledi? Yoksa kendisini feda etmeye hazır mı olurdu? İnsan oğlu nankördür kolay kolay kendisini feda edecek birisi çıkmazdı karşınıza, ama o kişi çıktığında ise onu kolay kolay kaybetmemek için çabalamak lazımdır. Kendimizi kolay kolay bir insan için feda etmeyiz, çünkü kendi canımız daha önemli gelir her zaman. Ama öyle biri çıkar ki karşınıza değil kendini feda etmek, uğruna canını vereceğin kişi olur.
Berzanın da şuanda yaptığı buydu işte, kendisi bir çıkmaza girmişti ve peşinden bizi sürüklüyordu. Aklı sıra beni öne atarak benden intikam alacaktı, derdi şuanda buydu kendi yaptığını hafif çıkarmaya çalışıyordu. Ardından Afranın şaşkın sesi kulaklarıma geldi. "Bunu bu hale kim soktuysa helal olsun, baksana bacağı sakat bastonla zor ayakta duruyor. Boğazında da bandaj var biri güzel benzetmiş belli ki. Ama keşke iki bacağına da sıksalardı da, kalkıp buralara kadar gelip ortalığı karıştırmasaydı." Bende Berzana bakarak konuşmasına dahil oldum. "Aslında aklımdaydı ama oradan kurtulmam gerekiyordu, tek bacakla idare et şimdilik." Afranın şaşkınlıktan açılmış gözleri bu sefer beni buldu. "Sen mi onu bu hale soktun gerçekten?" Bende alayla gülüp ona sert bir şekilde baktım. "Hayırdır oradan bakınca çıt kırıldım her şeye boyun eğen birisine mi benzettiniz Afran bey?" Afran ellerini teslim olmuş adına hafif kaldırdı ve tekrar konuştu. "estağfurullah Nare hanım ne haddimize." Gülümsemiştim bu tavrına, ardından Ahmet ağa sert şekilde bastonunu yere vurduğunda Afran toparlanıp sert bakışlarını etrafta gezdirdi ardından bakışları Ahmet ağa da durdu ve konuşmaya başladı. "Hayırdır Ahmet ağa ne zamandan beri, eksik ağalarla toplantı yapar oldunuz." Afran'ın sert sesi bütün konağı inletmişti. Ahmet ağa Afranın bu çıkışını beklemiyor olacak ki şaşkınlıkla kaşları havaya kalktı ardından açıklama yapmaya başladı. "Berzan ağa alel acele toplantı var deyince herkese haber veremedik." Afran Ahmet ağanın bu dediğine daha çok sinirlenmeye başlamıştı. "Ne demek bu Ahmet ağa sen bizim ağalığımızı, aşiretimizi umursamazımsın yoksa ne demek haber veremedik?" Ahmet ağa kafasını yere eğdi, Afranın sesi o kadar gür çıkmıştı ki korkmama sebep olmuştu, Kos koca adamı ne hale getirmişti. Onun bu haline kolay kolay denk gelmezdim ama rabbim onun bu öfkesinden korusun bizi, çokta denk gelmek istediğim söylenemezdi. "Haşa Afran ağa elbette umursarız, Berzan ağa bu halde yanıma gelip bana Narenin aslında Bahremoğlu soyundan olduğunu söyleyince, bende işin ciddi boyutunu göz önünde bulundurarak reyhan konağına toplantı yapmak istedim." Bakışlarım Berzana kaydığında ufak bir tedirginlik sezdim, acaba ne açıklama yapmıştı bu haline?
Ardından Afranın sert bakışları bu sefer Berzanı bulduğunda, Berzan dikleşip Afrana baktı. Afran bu sefer Berzana hitaben konuştu. "Kim sokmuş onu bu hale sordunuz mu, yada neden sokmuşlar?" Afranın sert bakışları bir an olsun Berzanın üzerinden ayrılmıyordu. Berzanında ondan aşağı kalır bir yanı yoktu, neden bu kadar ısrarcıydı bu konuda artık sıkılmaya başlamıştım. Bizi sürekli sıkıştırmaya çalışıyor, sürekli bizim üzerimize oynuyordu. Konuşmaya bu sefer abim dahil oldu, "Bizim adamlar onu bu hale getirmiş Afran öyle söylüyor, biz ne kadar yok desekte büyük ağa inanmıyor bize." Ardından Şaşkınca Ahmet ağaya baktım sert bakışları o kadar ürkütücüydü ki, içimin ürperdiğini hissetim. Afranın sinirle elini yumruk haline getirdiğini gördüm, tam Berzanın üzerine gidecekken onu kolundan tuttum ve sessizce konuştum. "Haklıyken haksız duruma düşeceksin Afran, bana güven bu işi bana bırak. Bir daha bizimle uğraşamayacak ve ağalığıda elinden alınacak." Afran bana anlamaz gözlerle baktı, bende güven vermek istercesine hafifçe başımı eğdim. Afranda beni onayladıktan sonra avlunun ortasına Ahmet ağanın karşısına dikildim. "Sorularınıza tek tek cevap vereceğim ama önce şuna bir açıklık getirelim." Elimle Berzanı işaret ederek. "Berzan ağanın bu hale gelmesinin tamamıyla sorumlusu benim!" Ahmet ağa Şaşkınca bana baktı, diğer ağalar kendi aralarında fısıldaşmalar ve kınayan Bakışlarımı Berzana göndermeye başladı. Aradan biri çıkarak alayla konuşmaya başladı, "Koskaca adamı bu hale getirdiğine gerçekten inanacağımızı nasıl düşünürsün Nare gelin?" Sinirle gözlerimi açıp kapattım ardından Berzanın arkasında duran Baran'a döndüm ve ona hitaben konuşmaya başladım. "Evet bana belki inanmazsınız belki ama Barana inanırsınız ona sorun doğrumu değil mi diye." Ardından Baran Şaşkınca önce etrafına bakındı sonrada ahaliye dönerek olumlu anlamda başını sallayınca, galibiyet almışçasına o adama bakmaya başladım. Adam sessizce yerine geri oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN
General FictionHayatım her zaman sakin bir zaman dilimindeymiş gibiydi. Yaşantım, gördüğüm, bildiğim her şey yaşadığım yer bile farklı yaşam tarzlarına sahipti. Her zaman TÖRE adı altında bir çok genç heba etiler. Ama bir gün bunun içinde kendimi bulacağımı hiç za...