UP uzun yep yeni bir bölüme hoş geldiniz umarım geçeni bölümü BEĞENMİŞSİNİZDİR içerisine koyduğum diğer bölümlerde kendini belli edecek gizemi kimse fark edemedi arada böyle ufak ufak bilgiler verip bir bölümde hepsini birleştirip önünüze sunmayo planlıyorum umarım beğenirsiniz yeni bölümü ve sizden ricam noldu oy yapmayı unutmayın ki yeni arkadaşlarımız bizi keşfesin
Bazen yapılan yanlışlar o kadar büyük pişmanlıklar ev sahipliği yapıyordu ki, dönüşü olmayan yollara dahi sokuyordu sizi. Ne kadar çırpınırsanız çırpının o pişmanlık peşinizi bırakamıyordu, siz ondan kaçtıkça o size yapışık bir şekilde peşinizden geliyor ve sizin ruhunuzu sıkıyordu. Ondan kurtulmak için elinizden hiçbir şey gelmiyordu, çünkü vicdanınızda pişmanlığını yoldaş oluyordu.
Berzan hırsla yanıma gelip ellerini saçlarıma doladı yüzüme sert bir tokat geçirdi, tokatın etkisiyle kendimi yerde bulurken. Baran Berzan'ı tutmaya çalışıyordu, ben ise yediğim tokatın etkisiyle hala yerde elim yüzümde öylece bakıyordum ona, bu yaşıma kadar ne abim nede babam bana vurmamıştı. Ne ağlaya biliyor nede sesim çıkıyordu, sadece ruhsuzca elim yüzümde yerde ona öylece bakıyordum. Ardından Baran dan kurtulup tekrardan tuttu kolumdan ve bir kere daha vurdu. "KİMDEN LAN O ÇOCUK KİMDEN PEYDAHLADIN?" Berzan öyle bir bağırıyordu ki, konakta ki yardımcılar bile dışarı çıkmış filim izler gibi bizi izliyordu. "Yoksa o Aren denen lavuktan mı?" Tekrardan tuttu kolumdan hiçbir şey yapamıyordum, elim ayağım tutmuyordu sanki. Tekrardan vurduğunda kafamı yere çarpmıştım bu sefer, anlımdan gözüme doğru sıcak bir sıvının aktığını hissede biliyordum ama bu sefer ağzımda da metalik bir tat vardı sanırım dudağımda patlamıştı. Baran bu sefer bağırarak araya girdi. "Abi kendine gel öldüreceksin kadını." Berzan hırsla Baran itip tekrardan saçımdan tuttu ve beni dışarı doğru sürüklemeye başladı, ardından arabayı açıp beni arabanın içine fırlattı.
Ben hala konuşamıyor cevap dahi veremiyordum, Berzan o kadar hızlı kullanıyordu ki arabayı bazen teyit geçiyordu kaza yapmaktan. Ardından hastane önünde acı bir frenle durduğumuzda etraftaki birkaç göz bizi izliyordu, tekrardan arabadan inip kapıyı çarptı ve benim kapımı açtı, ben hala ses etmeden o ne yaparsa itaat ediyordum. Sanki vücudumun kontrolü benim elimde değilmiş gibi, "Doktor çağırın şu kadına baksın." Beni hastanenin koridoruna doğru itekledi, dengemi sağlayamayıp yere düşmüştüm tekrardan. Sanki bütün kanım vücudumdan çekilmiş gibiydi, hareket dahi edemiyordum, ben bunu hak edecek hiçbir şey yapmamıştım. Bir hemşire benim yanıma gelip halimi gördükten sonra hırsla Berzan'a döndü, "Siz ne biçim insansınız kadıncağızı ne hale getirmişsiniz, utanın kendinizden!" Kadın öyle bir bağırmıştı ki kendime gelmeme sebep vermişti, gözlerim yavaş yavaş dolarken acılarımı hissetmeye başlamıştım, Berzan gözlerinden elinde olsa alev çıkartmak istercesine kadına bakıyordu. "Bu kadın hamilemi değil mi öğrenmek istiyorum hemen." Ardından hemşire bana döndü, "İstersen polisi arayalım, bu adamdan seni kurtara bilirim istiyorsan?" Ben hala tepki veremiyordum, sadece söylediklerini anlıyordum ama şoktan çıkamamıştım hala, yediğim tokat veya dayak 24 senelik hayatımda bir ilkti. "Şu delirmiş adamı biri dışarı alsın." Hastaneyi inleten bir kadındı, Berzan'ın öldürücü bakışlarının hedefi bu sefer o doktor olmuştu. "Size şu kadının hamilemi, değil mi öğrenip bana söylemenizi istedim." Ardından eli belindeki silaha giderken arkadan tekrardan bir araba lastik sesi gelmişti, oraya baktığımda arabadan Avşin ve Baran inmişlerdi. "Abi çek elini oradan ve gel benimle dışarı bırak kadınlar baksın halletsinler." Berzan hızla Baran'ın yana gitti o sırada Avşin benim yanıma geldi ve kolumdan tutup beni yerden kaldırmaya çalışıyordu. Berzan Baran'ın yakalarına yapışıp. "Bu namusuz başkasının çocuğunu peydahlayıp, kurtuluş olarak benim evime geldi. Biz bu ahlaksız kadınla hiçbir şey yaşamadık." Baran da Avşin de şaşırmıştı, söyledikleri o kadar ağırdı ki. Ben bu yaşıma kadar değil bir erkekle bir şeyler yaşamak selam vermek için kolay kolay elini dahi tutmayan ben, bu hakaretlerin hiçbirini hak etmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN
General FictionHayatım her zaman sakin bir zaman dilimindeymiş gibiydi. Yaşantım, gördüğüm, bildiğim her şey yaşadığım yer bile farklı yaşam tarzlarına sahipti. Her zaman TÖRE adı altında bir çok genç heba etiler. Ama bir gün bunun içinde kendimi bulacağımı hiç za...