Bölümün şarkısını yukarı koydummmm
•soner sarıkabadayı- bitanem deme bitanem
Harika bir şarkıBirimiz kuzey, birimiz Güney....
Ne olursa olsun yan yana gelemeyen o iki yön.. birbirinin zıttı iki kalp... sonu ne olabilirdi ki zaten?
Babam onunla yeniden tanışmayı tercih edeceğimi anlamıştı... öyle de oldu yeniden tanıştık ama bu düşman demenin bile az kalacağı bir tanışma oldu. Onu tanıyorum. Beni tanıyor. Ne o geri adım atar ne de ben...
Çağanın öfkesi evrenin sonsuz olması gibi bir şey...
Öfke onu tamamen ele geçirdiğinde artık herşey için çok geçtir...
Tek bildiğim ve bilmekten hoşlanmadığım şey bağımızın nefrete, aşkımızın ise kocaman bir düşmanlığa dönüştüğü....Çocuğu hastaneye getirdikten sonra arkadaşları gelince benle Tuna hastaneden çıktık. Tuna'nın zorlamalarıyla uçurum kenarına geldik. Tekelden kutu içki almıştık. Saatlerdir öylece içip oturuyoruz. Hava karardı ama biz babama haber vermiştik. Endişelenmesini istemiyordum.
Kolumdaki saatte baktım. Tam 23:15 i gösteriyordu... Aze bir kere bile aramamıştı.
" çağanla neden böylesiniz?" İlk konuşan Tuna oldu. Güldüm.
" çağan..." uçurumun kenarında oturmuşuz. Karşımızda yıldızlar parlıyor. Hava kapkaranlık....
"Çağan beni öz kuzenim... yani öyleydi. Biz hiç anlaşamazdık. Hep bir laf sokma, hep bir inatlaşma... bi süre sonra çağanın davranışları nefrete dönüştü. Artık onunla kötü olmak acı vermeye başlamıştı." Dedim. İçkimi kafama diktim.
" çünkü ona aşık olmaya başlamıştın." Tuna'nın dediğiyle daha çok içtim. Cevap vermek istemiyordum.İçki kutusunu ağzımdan çekip indirdim.
" bitirmek istedim. Doğum günü yaklaşıyordu. Sürpriz yapmak istedim. Okuldaki hocadan gitar öğrenmeye başladım. Bi gün yine okuldan çıkıp eve gittim."
Gözlerimi kapatıp burnumu çektim. Alkolün tamamen beni esir aldığını hissediyordum. Kanıma karışıyordu..
" daha ne olduğunu bile anlamadım. Annem bağırmaya başladım teyzem de kenarda izliyordu ama sonra o da bağırmaya başladı."
Gözlerimi açıp tunaya baktım.
" ben okuldaki müzik hocasıyla ilişki yaşıyormuşum.."Tunanın gözleri kocaman oldu.
" ne?!!" Bağırmıştı. Kafa salladım
" annem o evin içinde, benim odamda beni komalık edene kadar dövdü ama en kötüsü de yan odadaki çağanın ağlamalarımı, bağırışlarımı duymasına rağmen yardıma gelmemesiydi. Hemde yalanı kendi uydurmasına rağmen.."
Aklıma düşen görüntülerle elim boynuma gitti. Kasılmaya başlamıştım ve alkol tüm vücuduma etki etmeye başlamıştı. Gökyüzündeki yıldızlara baktım
" annem evden attı beni. Çağan yalan söyledim bile demedi. Sesini bile çıkarmadı."
Niye bilmiyorum ama ağlarken kahkaha attım.
" hatta sırf diğerlerinin yanına giderim diye düşünüp herkesi arayıp yalanını onlara da söylemiş. Tabii yalan olduğunu söylememiş."
Gülerken zar zor cümleler çıkıyordu ağzımdan...
Niye gülüyorum bilmiyorum ki..." Leyanın kapısına gittim. Yüzüm gözüm kan, bayılmak üzereyim. Belkide öleceğim."
Tunaya döndüm. Ağlamaya başladım
" beni içeri almadı. Hatta annesi alacakken onu durdurdu. Bana resmen o gece kimden yardım istemeye kalktıysam, orusbu muhammelesi yapıldı. İnanmayacaksın ama Mete bunu sesli bile dile getirdi. Hatta telefonlarımı açmayan bile oldu. O gece metaların kapının önünde sabahladım. Deli gibi yağmur yağıyordu. Sonra tabiki okuldan atıldım. Hocanın da işine son verildi."
Ürperip titredim. İçki kutusunu kafama diktim. Tuna da hem dinleyip hem içiyordu. Dinledikçe daha çok içiyordu.
" tüm gece sokakta kaldım. Yüzüm gözüm kan... kim gördüyse korkuyor. Tam 1 hafta sokaklarda yaşadım. Çok açtım. Telefonumu sattım. En son bir gün bayılmışım. Gözümü bir açtım hastanedeyim. Yaralarıma pansuman yapılmış. Polislerin ifademi alacağını duyunca hastaneden çıkmak istedim. Odadan çıktım. Tam ilerlerken bir odadan bağırış sesleri geliyordu."
İçten bir şekilde gülümsedim.
" aze... o da o hastanede kanser tedavisi görüyormuş. Aze beni kapısının dibinde görünce bana baktı. koridorun diğer tarafından gelen polisleri görünce korkup kaçtım hemen. Dayanamıyordum artık. Bir gün yine sokakta kaldım. Hem psikolojik olarak hemde fiziksel olarak çok kötüydüm. Kendimi yüksek bir yerde buldum."Tuna da burnunu çekti ağlıyordu.
" bi saniye bile düşünmedim attım kendimi.."
seslice ağlamaya başladım. Tuna da ağlıyordu.
" gözümü açtım hastanedeyim... azenin babası beni bulmuş. Bi baktım karşımda onlar var... o günden sonra aile oldular bana..."
İçim yandı. Tunaya baktım.
" bir aile kuramayacağımı söylediler. Düşerken zarar görmüşüm... bir bebeğim olmayacakmış.."
Tuna sinirle ayağa kalktı.
" nasıl insan bunlar?!!" Bağırdı. Uçuruma doğru bağırıyordu. Yağmur yağmaya başladı.
" yeter artık!!! Biz niye mutlu olamıyoruz?!"
Tuna bağırdıkça yağmur hızlandı. Ben sadece ağlıyordum. Yağmur damlaları yüzümü ıslatıp göz yaşlarımla akıp gidiyorlardı. Tuna ağlarken bağırıyordu.
" allah hepinizi kahretsin!!!"
" allah belanızı versin!!" Kafamı eğip omuzlarım sarsıla sarsıla ağlamaya devam ettim. İki kol sağ tarafımdan biraz arkadan bana sarılınca başımı omzuna yasladım. Kollarımı da kollarıyla sarmıştı.
" hepsine herşeyi ödeyeceğiz. Biz ikiziz birbirimize yeteriz. Yemin ederim ne kadar eksik tarafın varsa beraber tamamlayacağız."
Uyuduğu gece benim ona söylediğim gibi...İkizdik biz. Aynı düşünen ama iki farklı karaktere sahip, tek görüntüsü olan iki beden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzenin nefreti
Tiểu Thuyết ChungDaha 10 yaşında kendi öz kuzeni tarafından pis bir oyuna getirilen kızın ne gibi travmaları olabilir? Kız bu pis oyun yüzünden nelerini kaybetmiş olabilir? Bide bunlar yetmezmiş gibi yeni geldiği okulla beraber yeni bir belası vardı. Her şey o lisey...