Ölüm gibi geçen 20 gün... bir göz odada delirdiğim 20 gün. Ölü bedenimin çürümeye devam ettiği 20 gün... bu geçen 20 gün o kadar çok şey ki, hepsi de bana acı verdi. O canavar ikizimi aldı benden, canımın diğer yarısını aldı... bide yetmezmiş gibi sevdiğim adama yaptırdı. Benim çoktan ölmüş olmam lazımdı...
"Yeter Artık, Toparlanmalısın."
Çöktüğüm yatağın kenarından kıpırdamadım. Camdan dışarısı görünüyordu. Sadece ağaçlar ve gökyüzü...
" özür dilerim." Diyebildim sadece... yanımda oturan tunaya baktım.
Aklım gerçek olmadığını bilse de kalbim gerçek olduğuna sonsuz inanıyordu. Yüzü ifadesizdi. Günlerdir böyleydi. Bir kere bile güldüğünü görmedim. Yüzü gözü yara içindeydi. Yüzünde kollarında heryerinde yara vardı.
" çok canın acıdı mı?"
Direk yüzüme bakıyordu. Yüzü ifadesizdi. Bu canımı daha çok yaktı.
"Evet." Dedi hiç düşünmeden.
" senin yüzünden oldu. Bana bir hayat borçlusun."Gözyaşlarım kurumuştu artık... ağlayamadım ama içim kan ağlıyordu.
" biliyorum." Dedim.
"senin suçun!!" Sesi yükseldi. Tekrar etmeye devam etti Ellerimle direk kulaklarımı kapattım.
"biliyorum.!!" Çığlık atmıştım en sonunda.
Yine ağlamaya başladım. Kulaklarımı ne kadar bastırırsam bastırayım sesi kesilmedi.
"Yeter!!" Olduğum yerde iyice kendimi küçülttüm.
"yeter tamam benim yüzümden tamam!!"
O hiç durmadan senin yüzünden diyordu. Gözlerimi de kapattım. Kulaklarımı kapattığım ellerimin üstünde eller hissedince titremeye başladığımı anladım.
"Tuana!" Şahinin sesi...
Tuna'nın sesi kesilmiş gibiydi ama yine de ellerimi kulaklarımdan çekemedim. Sanki vücudum kilitlenmişti.
" tuana kendine jel güzelim lütfen!"
Gelemem. Benim ikizim öldü ama hala benimle.
" hemen doktoru çağırın! Yine kriz geçiriyor!"Kriz değildi bu. Ölümün beni çağırışıydı... beni çağırıyordu. Biliyorum. Etrafımda ne olduğunu anlayamıyordum ama kolumda bir acı hissettim. Kasılmalarım bittim kollarım iki yana düştü. Kendimi bıraktım. Gözlerim yarı açıktı. Şahin beni kucağına aldı. Yatağa bıraktı.
" lütfen.." sesim yokmuş gibi çıktı ama Şahin bana dikkat kesildi.
" ikizimi aldın benden, aileme götür beni."
Yüzüme bakıyordu saçlarımı okşadı. Saçlarıma değen eller Azrail'in elleriydi. Şahinin yüzündeki ifade yıkılmışlıktı.
" özür dilerim." Dedi.
" ben bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim."
Zihnim boşaldı. Hep böyle oluyordu. Ben kriz geçiriyordum. Onlar sakinleştirici yapıyordu, uyuyordum. Uyandığımda psikolog burda oluyordu Kendimi uykuya daha fazla direnmeden bıraktım.İçimdeki boşluk hissi beni yine sardığında huzursuzca gözlerimi araladım. Yine ağlıyordum. Artık kabuslarımda bile ağlar oldum.. Ezberlediğim gibi psikolog burdaydı. Koltukta oturuyordu. Bakışlarımı ondan çekip boşluğa bakmaya devam ettim. Kalkmadım da uzanmak istiyorum...
" Günaydın Tuana."
Ölümüme sebep olacaksınız Allahı belanızı versin.
" Tuana artık konuşman gerekiyor. Konuşmazsan nasıl ilerleme kaydedeceğiz?"
Hepiniz. Tek temennim gerçekten bu...
Ben içimden konuşuyordum o da bunu bilmediği için konuşmaya devam ediyordu.
"istediğin bişey var mı tuana?"
İstediğim hiç bişey olmuyordu ki...
"aileme gitmek" dedim sadece.
Psikoloğun yüzünde gülümseme oldu. O da 20 gündür hiç pes etmiyordu, farkındayım bir yandan üzülüyordu. Oturduğu koltuktan kalkıp yatağımın yanına çömeldi.
" Aferin Sana. Sakın susma tuana." Sesi fısıltıya dönüştü.
" sakın böyle insanların seni sessizliğe hapsetmesine izin verme."
Elleri saçıma gitti. Gülümseyerek yüzüme bakıyordu.
" biliyorum bitik durumdasın ama biraz da olsa toparlanman lazım. Azenin sana selamı var."Heyecanla yerimden doğruldum. Tam konuşacakken psikolog kadın ağzımı kapattı.
" şşş sessiz." Eminim ki gözlerimden kalpler çıkıyordu. Kulağıma yaklaştı.
" herkes Burda olduğunu biliyor tuana ve seni kurtaracağız."
Gözlerim doldu. Uzun zaman sonra onlardan haber almak içimi rahatlatmıştı.
"gerçekten mi?" Dedim ağlarken. Bende fısıldıyordum. Kafa salladı.
" şimdi en azından kısa bir süreliğine kendini toparla. Akşam seni burdan alacaklar. Şahinin eline bırakmayacaklar. Toparlan lütfenbi şekilde bahçeye çıkmanı sağlayacağım. Sadece gözlem yok lütfen."
Heyecanlanmıştım. Kapı çalınca psikolog hemen yerine geçti. Bende uzanıp boşluğa bakmaya devam ettim.
" gelin." Dedi.
Kapı açıldı. akşam herşeyin bitecek olmasına seviniyordum ama Tuna hiç aklımdan çıkmıyordu ki...
"durum ne?" Midemi bulandıran tek ses.
Psikoloğun derin nefes aldığını duydum. Onlara bakmıyordum.
" kötü, yine konuşmadı. Bu kız böyle ölür... tepki bile vermiyor. Ne yaptıysam ne dediysem tepki vermedi.
Tek göz odada ölecek. Hava almalı, belki yürümeli, normal insanlar gibi davranmaya başlamazsa daha çok içine kapanacak. Belkide kendini öldürür. Üzgünüm ama durum bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzenin nefreti
General FictionDaha 10 yaşında kendi öz kuzeni tarafından pis bir oyuna getirilen kızın ne gibi travmaları olabilir? Kız bu pis oyun yüzünden nelerini kaybetmiş olabilir? Bide bunlar yetmezmiş gibi yeni geldiği okulla beraber yeni bir belası vardı. Her şey o lisey...