Sır kapısı

1.8K 168 15
                                    

Mahkemeye ara verilmişti. Anlaşılan karar verilmesi içindi. Hepimiz 10 dakika bekledikten sonra anonsla beraber tekrar içeri geçtik.
" karar!!" Herkes ayağa kalkınca bende ayağa kalktım. Hem korkuyor hemde bir an önce bitmesini istiyordum. Ben babamdan ve azeden ayrılmak istemiyorum ki. Diğerlerini de istemiyorum. İkinci kere içimdeki bişeyleri öldürmeye niyetim yok. Karar ne olursa olsun ben Aze olmadan babam olmadan yapamam biliyorum.

Hakimin konuşmasının bitmesiyle ağlamaya başladım. Aze heyecanla bana sarıldığında bende ona sarıldım. Hakim babamla kalmama karar vermişti.
" bitti ." Dedi aze kulağıma doğru.
" artık kimse seni alamaz."
Geri çekilip yüzüne baktım.
"Sonunda." Dedim kocaman bir nefes vererek.
Bitti . Artık korku olmayacak rahat edeceğim.
Adliyeden çıktıktan sonra kazanmanın getirdiği heyecanımız geçmişti. Diğerlerinin yüzüne bile bakmamıştım. Annem arkamdan çok bağırmıştı ama o kadar kinli bir yapım vardı ki dönüp bakmadım. Onlarda bana acımamışlardı ve kinli tuana ile yeni tanışıyorlardı.
" sizin neyiniz var?" Diyip babamla azeye baktım.
" eve geleli kaç dakika oldu ama ikinizde düşüncelisiniz. Bilmediğim bişey mi var?"

Bişey olduğu belliydi ama söylemiyorlardı.
"Yok bişey." Diyen Azeye ters ters baktım
" sence ben anlamaz mıyım?" Dedim. Omuzlarını düşürdü.
" ne oluyor size? Anlatsanıza bana da."
Azeyle babam bi kaç saniye bakıştılar.
" şuan değil tamam mı?" Dedi en sonunda Aze.
" zamanı şuan değil ama söz veriyorum öğreneceksin. Anlatacağız."
Azenin bir çıkmazda olduğu belliydi gülümseyip kafa salladım.
" tamam bekleyeceğim."
Umarım bir yıkım Daha yaşamam dedim içimden. Umarım tepetaklak olmam.

      Telefonumun çalma sesi salonda yankılanınca ayağa kalkıp masanın üstünden telefonumu aldım. Yabancı bir numaraydı. Açıp kulağıma koydum.
" alo?"
Ne olduğunu bile anlamadan telefonu kapattım.
" ne oldu kimdi?" Dedi aze. Kapıya koşup askıdan ceketimi aldım. Hava kararmıştı.
" benim çıkmam lazım bir işim var. Hemen gelirim." Dedim.
Hızla evden çıktığımda azeninde arkamda olduğunu biliyordum.
" tuana ne olmuş?"  Yürümeye devam ettim.
" arayan meteydi. Leya yokmuş. Olanlardan dolayı tartışma çıkmış.  Nasıl olduysa leyayla çağan kavga  etmiş. Leya çıkmış gitmiş."

        Tek bir sokak lambası vardı kocaman sokakta. Olduğum yerde durdum. Aze de karşımda durdu.
" nereye gitmiş olabilir?" Dedi. Etrafıma baktım.
" Leya çağanı çok seviyor. Ona kızmaktan çok kırılmıştır. Ben Leya olsam ve çağana kırılsam bereye giderim?"
Daha çok sesli düşünüyordum. Olduğumuz sokakta bizden başka kimse yoktu. Leya ağlamak için sessiz bir yer tercih ederdi. Biliyorum.
" sessiz bir yer.." dedim fısıltıyla. Aklımdan bin türlü yer geçiyordu. Aklıma gelen yerle azeye baktım.
" ormanda." Dedim. " ormanda yani ağaç evin orda. Hala duruyor mu bilmiyorum ama orası var. Koş Aze koş."

    Koşmaya başladım. Bir yandan da koşarken Mete'yi aradım.
" Mete, aklıma gelen bir yer var. Oraya bakmaya gidiyorum."
Nefes nefese kalmıştım ama koşmaya devam ettim.
" neresi ? Nereye gidiyorsun?"
Leya umarım orda olurdu. Umarım başına bir şey gelmezdi.
" ağaç ev Mete. Oraya gidiyorum. Haber veririm. Sizde gelin hemen."
Direk telefonu kapattım. Dakikalar sonra ormana girdiğimizde az ilerdeki ağaç eve doğru koşmaya devam ettim. Orman bu saatlerde çok ıssız oluyordu ve tehlikeliydi de...  ağaç evi görünce hızla merdivenlerden tırmandım.
" Leya burda mısın?" Ses gelmedi. Merdivenlerden çıkınca içeri baktım. Leya köşede oturuyordu. Öylece duruyordu. Aze yukarı çıkmamıştı. Telefonumu çıkarıp mesaj attım. En iyisi Leyanın diğerlerini yarına kadar görmemesiydi belkide. Aze onları burdan uzaklaştırırdı. Telefonumu cebime koyup yavaşça köşede oturan Leya yaklaştım. Kollarını dizlerine sarmış öyle oturuyordu. Yanına oturup bende onun gibi kollarımı dizlerime sardım.

Kuzenin nefretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin