Hiç bilmediğim bir oda, hiç bilmediğim bir yer...
Uyandığından beri öylece oturuyorum ama ne gelen var ne giden. Kapıyı kilitlemişler. Bağırdım çağırdım ama bir fayda etmedi. Korkuyor musun derseniz, hayır korkmuyorum. Çöktüğüm yatağın kenarından kalkıp kapıya yaklaştım.
" ya ama yeter artık cidden! Kimsin ya ses ver artık! Delireceğim burda!"
Kapıya avuç içimle bir kere vurdum. Kilit sesi gelince kapıdan uzaklaştım. Bide yüzüme çarpmasıyla uğraşamazdım. Kapı açıldı.İçeri 1.80 boylarında bir çocuk girince şaşırdım. Kapıyı arkasından kapattı
"Sen kimsin?"
Gülümsüyordu. Yaklaşmaya başladı. Yanımdan geçip pencerenin önündeki koltuğa oturdu. Şaşkınlıkla ona döndüm.
" bişey sordum? Sağır mısın?!"
Koltukta rahatça oturuyordu. Karşısındaki yatağı gösterdi.
" otur da öyle konuşalım." Dedi. Gidip yatağın üstüne tam karşısına oturdum.
" o saçma sapan notlar , mesajlar sana mı aitti?!"
Kafa salladı.
" ben yolladım. Dediklerimde de gayet ciddiyim."
Sinirle ayağa kalktım. Karşısına geçtim.
" sen kafayı mı yedin?!! Etrafımdakileri öldürmekle tehdit edemezsin beni! Kim olduğunu bilmiyorum ama saçmalıyosun! Beni rahat bırakacaksın! Saçma sapan notlar mesajlar yetmezmiş gibi bir de beni kaçırdın!"Bir anda ayağa kalktı. Dip dine gelmemizle tam geriye doğru düşecekken belimden tutup kendine çekti. Sinirlenmişti. Bende sinirle bakmaya devam ettim. Kurtulmaya çalıştım ama bırakmadı
" bırak beni." Bir eliyle bileğimden tuttu diğer kolu belime sarılıydı.
" beni dinle!" Bağırdı. Sesi o kadar ürkütücü gelmişti ki titredim. Bunu farketti. Gözlerini kapattı nefes aldığını duydum. Nefes sesini duydum. Sonra gözünü açtı.
" bak, beni dinleyeceksin!" Sesi biraz daha kontrol etmek ister gibiydi.
" seni bağlamadım, ağzını kapatmadım çünkü bişeyleri anlamanı istiyorum öncelikle ismim Şahin ."Bana öyle bir bakıyordu ki ilahi bişeye bakar gibiydi. Sanki ben onun taptığı birşeymişim gibi... Bakışları değişmedi ama kolunu belimden çekip uzaklaşmama izin verdi.Hemen uzaklaştım.
" seni seviyorum." Dedi. Kalktığı koltuğa geri oturdu. Bende yatağa oturdum.
" senelerdir böyle, ne yaptıysam geçmedi gitmedi."
Daha çok kendiyle konuşuyor gibiydi ama direk gözlerime bakıyordu. Sanki burda değilmiş gibi, çok uzaklara dalmış gibi...
" seni ilk gördüğüm gün..." büyülü bişey söylermiş gibi çıktı sesi.
" okul çıkışıydı, çok yağmur yağıyordu. Abinle beraber yolun karşısındaydın. O gün sizin okulun ordan geçiyordum. Sadece bir tesadüf. Yaya geçidinde yayalara yeşil yanmasını bekliyordum. Sende karşı kaldırımda..... yeşil yandı. Sen karşıdan geliyordun sonra yanımdan geçip gittin. Saçların ıslaktı. Yağmur hızını arttırmıştı ama sen umursamıyordun. Yanımdan geçtiğin anda aldığım kokuyu hatırlıyorum. O kadar sene geçmesine rağmen hatırlıyorum. Hala burnumda. İlk kokunla tanıştım... saçlarının kokusuyla... unutamadım. Ertesi gün belki yine görürüm diye okulun oraya geldim. Tam aynı saatte yine ordaydın."Gözlerimi yüzüne çıkarıp yüzüne baktım.
Gülümsüyordu, sanki yüzüme bakarken o anları görüyordu. Derin derin bakmaya devam etti. Ben ise her anlattığı şeyle şaşırıyordum.
" yine ışıklarda bekliyordun ama o an mutsuzdun." Kısa bir an güldü.
" abin seninle uğraşıp saçlarını karıştırdı. Sende kızdın. Uzaktan bile o huysuz ifaden o kadar tatlıydı ki.. hava güzeldi. Sonra abin sana sarılıp seni güldürünce güldün. Güneş daha çok açtı sanki. Gülüşüne takıldım o an, ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Bi korna sesiyle sağ bacağımda darbe hissettim."
Gözlerini etrafta gezdirdi. Sonra sırıtıp bana baktı. Onu hatırlamıyordum.
" aklımı başımdan o kadar almıştın ki, yola atladığımı bile farketmedim. O an sadece gülüşünü yakından görmek istiyordum. Araba çarptı. Çok bişeyim yoktu ama herkes başıma toplandı. Tabii sende hemen geldin. Araba nasıl vurduysa artık. Kolum yere sürtmüştü. Kanamıştı zaten odan başka yaram yoktu. Herkes iyi olduğumu anlamıştı. Bilincim de açıktı."Şimdi hatırlamıştım. Tabii yaa.
Yine de anlattıklarını şaşkınlıkla Dinlemeye devam ettim. Ne diyebilirdim ki? Hiç bişey... düşünemiyordum bile, ne söylesem boş olacaktı. Susup dinlemek en iyisi diye düşündüm.
" hemen yanıma çöküp, koluma dokundun. Yarayı görünce bile gözlerin dolmuştu. Etraftaki insanlar korkudan şokta olduğumu düşünüyordu ama ben o an sana kilitlenmiştim. Temizlememiz lazım dedin titreyen sesinle... o an güzel yüzünü daha yakından gördüm. Gözlerinin güzelliği içime işledi. Sonra sesini duydum. Duyduğum en güzel melodi oldu. Çantandan ne çıkardın ne yaptın bilmiyorum ama koluma bişeyler yaptın. Ben hala yüzüne bakıyordum. Dakikalarca izledim. Şimdi buradasın. Seneler sonra korkmadan bakabiliyorum.."Yutkundum. Anlattığı şeyler çok özeldi ama onun bana hissettiği şey bende yoktu..
" yaranı temizlemiştim." Dedim en sonunda.
" sonra seni kaldırdılar. İyi olup olmadığını sordular ama sen yüzüme bakıyordun."
Gözleri parladı. Oturduğu koltukta geriye yaslanmayı bırakıp öne geldi.
" hatırlıyorsun!"
Kafa salladım. Sesi çok heyecanlı çıkmıştı.
" gerçekten korkmuştum çünkü arabanın sana çarpma anını görmüştüm hatta seslendik ama duymadın. Hatta eve gittiğimizde senin konun açıldı. Aze yani abim senin bakışlarını farketmiş. Ufak bir kıskançlığa girdi."
Göz devirdim ama o güldü.
" biliyorum. Azeyi, babanı.."
bildiğini biliyordum anlamak zor olmamıştı.
" farkettim." Diyip kafa salladım.
" zaten bu kadar sene peşimdeyken öğrenmemen saçma olurdu." Bi kaç saniye durdum.
" yine de öğrendiklerin hiç bişey değiştirmez. Ne olursa olsun sonuç ortada, ben seni sevemem çünkü zaten sevdiğim biri var."Beni anlaşmasını ister gibi söylemiştim ama bakışları değişti. Çenesi kasıldı. Sinirle bakmaya başladı.
" bende bunu anlamıyorum!!" Bağırdı...
" nasıl onu sevebilirsin anlamıyorum. Neler yaptı! Sana neler yaşattı!" Ayağa fırladı. Sinirlenmesi benim için kötü olmuştu.
" senin herşeyini elinden aldı!! Çocuğun olması ihtimalini bile elinden aldı!"
Ayağa kalktım.
" bak Şahin, bu anlatamayacağım kadar değişik bişey, niye bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum niye sevdiğimi ama tek bildiğim sevdiğim.."
şairin sinirle odadaki masayı devirdi. Öfkelenmişti
" beni de sev!! Onun gibi yıkıcı mı olmam lazım!!" Öfkeli bakışlarıyla bana baktı.
" bunu mu istiyorsun?! Tamam! O senin herşeyini elinden aldı onu sevdin!! Bende alırsam beni sevecek misin?!!"Kalbim korkuyla hızlandı. Gözümden yaş aktı.
" korkutuyorsun beni.." dedim fısıltıyla. Duydu. Bakışları yumuşadı ama öfkesi hala orda duruyordu.
" korkma." Dedi. Sesini kontrol etmeye çalışıyordu. Koluma dokundu. Sonra beni kendine çekip sarıldı.
" titreme tuana.. korkma özür dilerim."
Sakinleşmeye çalıştım.
" beni sev lütfen." Yalvarıyordu. Yutkundum.
" ben zaten birini seviyorum Şahin özür dilerim."
Bedeni kasıldı. Geri çekildiğinde yine öfkeli bakışlarını gördüm.
" tamam!" Yine Bağırdı.
" madem onu seviyorsun bende onun gibi olacağım!! Herşeyini elinden alacağım!! İşe kimden başlasam acaba?!!"Sesindeki tehlikeli tını titrememi arttırdı. Yüzüme bakmıyordu. Biraz önce oturduğu koltuğa doğru gitti koltuğun yastıklarının arkasından dosya çıkardı.
" bir sayı söyle!" Dedi bağırarak.
Kafamı iki yana salladım, yutkundum. Gözlerim elindeki dosyadan ayrılmıyordu.
" söyle!!" Bağırışıyla irkildim. Ağlamaya başladım.
" 6!! Allah'ın cezası 6!!" Bende yüzüne bakarak bağırmıştım artık. Psikolojim alt üst olmuş hissediyordum.
Yüz ifadesi değişti gülümsedi. Yaklaşıp alnımı öptü.
" aferin sevgilim." Diyip kapıya doğru ilerledi.
" o dosyada ne var?" Dedim arkasından ilerlerken.
" tanıdığın değer verdiğin herkes... ve sen onlardan birini ilk kurban olarak verdin"
Sesi çok normal çıkıyordu. Sanki hiç bişey yokmuş gibi.. nasıl bir ruh hastasıydı bu? Kafamı kabul edemez gibi iki yana salladım.
" lütfen yapma."
Umursamadı. Kapıyı açtı tam gidecekken kolumu tuttum.
" 6 dedim." Diyip yutkundum
" kim?"
Kısa bir an dosyaya baktı. Sonra bana baktı.
" hep beraber göreceğiz sevgilim."
Sonrada çıkıp kapıyı kapattı.
Kendi ellerimle birinin ölümüne mi sebep olmuştum? Kimdi?
Çağan.... Yok, yok o değildir. Kapının arkasına çöktüm. Hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
" özür dilerim." Dedi ağlarken. Kim olursa olsun bende öleceğimi biliyordum. Elimden hiç bişey gelmiyordu(ölüm listesi mi? Severiz...
sizce ilk kurban kim?
Şahinin aşkı hakkında ne düşünüyorsunuz?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzenin nefreti
General FictionDaha 10 yaşında kendi öz kuzeni tarafından pis bir oyuna getirilen kızın ne gibi travmaları olabilir? Kız bu pis oyun yüzünden nelerini kaybetmiş olabilir? Bide bunlar yetmezmiş gibi yeni geldiği okulla beraber yeni bir belası vardı. Her şey o lisey...