Selaaam. Ya aşklar bi kaç gündür sürekli bir işim oluyo. 2 3 gündür de 20 cümle yazıp kapatıyorum. Kafamda karışıyo ne yazdım ben ya diyip tekrar okuyorum en son şimdi daha yeni tak dedi kalktım yazdım ve attım lflşclxlfls.
Neyse bu bölüm o yüzden bir tık kısa oldu. KUSURA BAKMAYIN BEBEKLERİM. Neyse iyi okumalar. ÖPÜLDÜNÜZZZZ :*
**************************************
Zor kullanmış olsada içeriye girmişti. Önemli olan da buydu. İçerisi soğuktu. Kalp atışlarını gösteren makineden sürekli aynı ses çıkıp odada yankılanıyordu.
"Ben geldim." Sessizce mırıldandı kadın. İçeriye hemşire gibi girmişti.
"Ben senin içim geldim bebeğim."
"Ablan senin için geldi küçüğüm."
--------------------------------------------------------------
Berzah tan
Kalp atışları hızlanmasıyla içerideki hemşire odadan çıkıp doktoru çağırmamı istedi. Üstümde hemşire kıyafeti ve maske ile kim olduğum anlaşılması zor olduğu için koridora çıkıp "DOKTOR" diye bağırmamla Salih bey yani diğer bir adıyla doktor bu tarafa doğru koşarak geliyordu. O odaya girmesiyle bende odaya girdim. Girmemle Salih bey bana dönüp fısıltı ile "uyandı" dedi.
Ah siktir şimdi uyanmamalıydı. Arkamı dönüp hızla Salih bey in odasına girdim. Şimdi uyanmamalıydı. Yaraları çok dinlemeli. Aradan geçen 6 7 dakika sonra Salih bey içeriye girdi.
"Sağlık durumu gayet iyi ama ağrıları varmış. Ağrı kesici vericez serumun içine. Başka bir şey olursa haber veririm. İsterseniz kıyafetleri burda yada aşağı da giydiğiniz yerde çıkarabilirsiniz." İyi adamdı ama bizde bilirdik iyi adamları. Lan kendimi yaşlı hissettim. Gerçi neredeyse 27 yaşınday- Ne ben yaşlanmışım cidden. Ay öldüm de üstüne toprak atanım y-
"İyi misiniz?" Gelen ani soru ile Salih bey e döndüm. Ve her zaman yaptığım gibi sesimi değiştirip "Evet iyiyim ve aşağı da değiştiririm. Teşekkürler."
Odadan çıkıp aşağıdaki odaya girdim. Hızlıca üzerime siyah olan takımımı giyip kapşonlu hırkamı da üzerime geçirdim. Sakince odadan çıkıp bir üst katta olan Ilgız ın odasının oraya baktım. Bi kaç kişi vardı. Diğerleri büyük ihtimal içeri girmişti. Yarın kimse etrafta yokken gelirdim artık.
Hastaneden çıkıp taksi çağırdım. Ve olmazsa olmazımız olan o çığlık sesi geldi kulağıma. Allah ım sadece bir gün olaysız evde sakince geçsin. Sesin geldiği yere gidip sokağa girdim. 3 4 denyo (dengesiz, aptal) bir kızı sıkıştırmış abla para diyorlardı. Şaka şaka gül diye bu sıfatlar para istemez. İçip birinin peşine takılıp istediğini alınca sızıp kalıyolardı.
Yanlarına yaklaşıp "Hayırdır bacım noluyo?" Ortada olan ada- pardon denyo "Bacım bi git şurdan bişey olduğu yok." E benden günah gitti. Adamın yakasından tuttuğum gibi kafayı gömüp "Sana mı sordum lan ben. Cinsiyetin kız da biz mi bilmiyoruz."
Diğeri cebinden çıkardığı bıçakla "bacı başımıza iş açma uza şurdan." Bana mı dedi uza diye lan. Bendeniz en son 1.75 olan kadına. "Uzatsana." Adam üstüme gelince arkadan silahımı çıkarıp alnına dayadım. Fısıldayarak "bir adım daha atarsan bu küçük beynin uçar." Adam korkarak yavaş yavaş geri adımlayıp arkasına dönüp kaçtı. Diğerleri de onunla.
Kızın yanına yaklaşıp "İyi misin?" Kafasını sallayıp "Evet sayende." Kızı kendim için çağırdığım taksiye bindirip evine gönderdim. Yeni bir taksi çağırıp beklemeye başladım. 10 dakikaya gelen taksi ile "karargah" diyip telefona bakmaya başladım.
Yaklaşınca hastaneden aldığım şalı boynuma dolayıp ağzımı kapattım. Taksiden inip karargaha adımladım. Odama gitmeden albayın odasına gittim. "Gel." "Albayım" Albay kafasını kaldırıp bana baktı. "Gel kızım."
Albay ile önemli bir kaç şey konuşup karargahta ki odama geçtim. Çıkmadan banyo yaptığım için üstümü değiştirip kapıyı kilitletip yatağa atladım.
Hastaneye gelmiştim ama içimde korku vardı. Ne tepki verecek.
Kendine gel sen dağlarda korkulan askersin şimdi küçük bir kızdan mı korkuyorsun?
İç sesime hak verip derin bir nefes alıp içeriye girdim. Bugün maske yoktu sadece Akar lar görmesin diye kapşonlu hırkamın şapkası vardı.
Ilgız ın olduğu kata çıktım. Çoğu kişi evine gitmişti. Annesi uyutuluyor babası kantine gitmiş ve büyük abisi doktor ile konuşuyordu. Diğerleri kantindeydi zaten. Odanın önüne gelince beklemeden açıp içeriye girdim.
"Kim geldi? Acar abi sen misin?" Kurbam olduğum. O kadar çok özlemiştim ki. Yavaş yavaş görünür hale geldim. Kafamdaki şapka yüzünden kim olduğum anlaşılmıyordu.
"Kimsin sen? Kaza yetmedi hastanede öldürmeye mi geldin?"
"Sen aç" fısıldayarak ona yaklaştım. Biraz geri çekilse de elindeki bıçağı sertçe sıktı.
"Yaklaşma!" Sesinde bariz bir korkuyorsun vardı.
"Korkma, yanında ben varken sakın korkma küçüğüm." Gözleri dolup taşmaya başlamıştı. Elimi göz yaşlarını silmek için kaldırınca elimden aniden tutup kendine çekti. Şapkamı çıkarınca yüz yüzeydik artık.
"A-ab-abla" hıçkırarak ağlamaya başladı. Sımsıkı sarılıp sırtını okşarken kokusunu içime çektim.
"Ağlama bebeğim daha sonra beraber ağlarız. Şimdi gitmem lazım. Sonra bir daha uğrarım. Şuanlık kimse bilmesin beni."
"Tamam ablam." Cebimden çıkardığım kolyemi ona taktım. Kafasından öpüp geri çekildim.
"Bunu koru küçüğüm. Kendine iyi bak görüşürüz." Yanağımdan öpüp kocaman gülümsedi.
"Görüşürüz abla seni seviyorum ama bu kaybolma işinin bedelini ödiceksin."
"Sen iyi ol öderiz bedelini." Göz kırpıp odadan sakince çıktım.
Yazardan (yani mükemmel benden:))
Kardeşinin odasına doğru giden Acar aniden kapı açılması ile durdu. Simsiyah giyinmiş biri. Arkasından gidecekken kardeşinin odasına girdi önce.
İzlendiğini fark eden Ecrin hızlıca merdivenlerden inip hastaneden ayrıldı. Yeni arabasına adımlarken hastanede ki karmaşa dikkatini çekti.
Ambulansın içinde hayatı için mücadele eden iki asker. Onlar acı çektikçe kahrolan bir komutan.
Ecrin içinden kim olduğunu bilmeden dua edip arabasına bindi. Hastaneden ayrılıp nereye gideceğini düşündü.
O sırada hastane kapısından en büyük abi Acar çıktı ama geç kalmıştı. Elini hızla saçına geçirip odaya çıktı. "Kimdi odandan çıkan?"
Ani soru ile afallayan Ilgız ablasının sesi kulaklarında çınladı 'ben varken sakın korkma küçüğüm' yanında olmasa bile hep onunlaydı. Hem karşısındaki adam abisiydi. Napabilirdi ki en fazla.
"Kim vardı odamda." Şaşırınca yüzü çok komik oluyodu. Yine öyle komik olunca gülmemek için kendisini kastı Ilgız.
" Ben girmeden önce biri çıktı." Şaşırmış gibi yapıp sonrasında kaşlarını çattı.
"Ben senin gelmeden önce uyuyodum. Kapı sesinde uyandım." Yalandan kim ölmüştü ki.
"Kameralara bakıp geliyorum."
Ya Ecrin i görürse. O zaman ne olucaktı.
Evvet bu kadardı. Yarın abi kitabı aklıma geldiği gibi yazıyorum ve o kadar çok sarıyor ki. Lvşcşcşxllf. Kitabı bende sizin gibi yeni okumuş gibi oluyorum. Ama sıkıntı şu ki aklımda bir şey olmadığı için aklıma bir şey geldiği gibi yazıyorum sonra devamı ne yazıcam diye düşünüyorum. Neyse aşklar aklınızda bir şey olursa yazın. Soru olur değişik bir şeyler istersiniz o da olur. Veya ne bileyim beğendiğiniz bir çift olur haber edin bana size bi kaç kıyak geçerim belki;) Öpüldünüz bebeklerim :*
Ay bir şey sorucam shiplediğiniz var mı hiç?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAH
JugendliteraturOdaya doktor ve hemen ardından hemşireler girdi.Perdeyi kapatıp işlemlere başladılar.10 dakika geçmesine rağmen odadan ne çıkan vardı ne de odaya giren.Akar ailesi umutlarını kaybetmeye başlamıştı. Kapı açıldı sedye sedyenin üstünde beyaz bir çarşa...