Helloo. Ben geldim. Yeni bir bölüm ile karşınızdayım. Daha uzun yazıcaktım ama birleştiriyim derken iki bölüm çıkardı. Bende ayrı ayrı 2 bölüm yazıyım dedim. En kısa sürede yeni bölümü atmaya çalışıcam. Okunma ve oy sayıları eskisi gibi değil. Çok azaldılar. Eski heyecanıyla yazamıyorum sanki. İnşallah en yakın zamanda bu değişir ve artar. Neyse ben sizi çok tutmayayım. İyi okumalar aşklar. Öpüldünüzzz:*
Yazardan
Arabadan çıkan dumanlar etrafı sarmıştı. Göz gözü görmeyecek hale gelmişti. O sırada yoldan geçen kırmızı bir araba kaza yapmış olan arabayı görünce yavaşlayarak durdu. Aras ve Ilgız ın şansına gelen doktordu. Ama öyle bi ortamda sadece kan akışını yavaşlatıp az bir muane yapabilirdi. Cebinden çıkardığı telefon ile ambulansı aradı. "Acil durum *** yolu üzerinde bir araba kazası iki ağır yaralı var. Acil ambulans."
30 ların sonundaki adam telefonu kapattığı gibi ikilinin yaralarına bakmaya başladı. İlk müdahale orda başladı. Aradan geçen 15 dakika sonra ambulansın sesi duyulmaya başladı. Hızla yaklaşan ambulans duman çıkan arabayı görünce yanına sürmeye başladı. "Hastaları haraket ettirmeden alıyoruz hızlıca." Doktorun sözleri ile ilk başta Aras ı hemen arkasından Ilgız ı çıkardılar.
Ambulansta ikinci müdahale başladı. "Hastanın tansiyon yükseliyor hemen *** verin." İki kardeş orda hayatta kalmak için mücadele verirken evdekiler ikiliye ulaşamıyordu. "Anne abim açmıyor." Burak ın sözleri ile Barın polis tanıdıklarını aramaya başladı.
"Deli den kuzgun a duyuyor musun kuzgun?" Kaşlarını çatıp telsizi eline aldı ve konuşmaya başladı "Kuzgun dinlemede." Acil birşey olmadığı sürece kuzgun ve deliyi kullanmazdık. "Ilgız kaza yapmış Berzah. Ne zaman geri dönüceksin üç yıl oldu neredeyse?"
Duydukları ile sarsılan kadın telsizi eline alıp keskin bir ses tonu ile "Albayı ara geri dönüyorum. İyileşene kadar oradayım. Bu sürede bu dağlar sana emanet kardeşim." "Eyvallah Berzah haber veririm ben albaya git hazırlan sana helikopter gönderirler. Oraya gittiğin zaman yaralarına baktır. Ciddi bir şey olabilir." "Tamam baktırırm hadi eyvallah. Özle beni." Gülüp oyulmuş dağın içindeki eşyaları toplamaya başladı. Uzun süredir buralarda itleri öldürüp köylerini bombalıyordu. Karanlık çökünce karanlıkla beraber kayboluyor işini halledip çıkıyordu.
Son eşyasını da çantasına koyup telsizden konuşmaya başladı "Helikopter ayarladın mı lan burdan oraya kadar yürümem." Kardeşim dediği adam bu dediğine gülüp "albay seni tanımıyomuş ister koşarak ister uçarak gelsin dedi." Adamın keyfi kardeşiyle dalga geçince yerine gelmişti. "Boş yapma lan it nereye gelicek helikopter?" "Atarım koordinatları." "Eyvallah."
Kadın eline geçen koordinatlar ile yürümeye başladı. Biraz daha ilerleyince yaklaşık 50 metre ilerisinde tahmini 30 kişilik bir grup olduğunu gördü. Silahının dürbününden bakıp kasaturasını eline aldı. Güneş batmaya başlamıştı. Biraz oyalayıp izledi. Karanlık çöktüğü gibi olduğu yerden kalkıp duyulmayan adımlar ile yanlarına yaklaşık teker teker hepsini halletmeye başladı.
O sırada Ilgız ameliyathaneye alınıyordu. Kafasını sert bir şekilde vurmasıyla birlikte beyin kanaması başlamıştı. Zorlu geçen saatler sonrası ameliyathanenin kapısı açıldı. İçeriden çıkan doktor "Ne kadar zorlu bir ameliyat olsa bile hastamız çok güçlüydü. Ameliyat esnasında 3 kere kalbi durdu. Ama hastamız yine yaşamak için çabalayarak hayata tutundu. Birazdan yoğun bakıma alıcaz. Bir süre misafirimiz olucak. 48 saat uyutucaz. Yaraları derin ve tehlikeli yerlerde. Uyandıktan sonra da ettiği hareketlere dikkat etmeli. İlk 24 saat kritik. Her şeye kendinizi hazırlayın. Geçmiş olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAH
Teen FictionOdaya doktor ve hemen ardından hemşireler girdi.Perdeyi kapatıp işlemlere başladılar.10 dakika geçmesine rağmen odadan ne çıkan vardı ne de odaya giren.Akar ailesi umutlarını kaybetmeye başlamıştı. Kapı açıldı sedye sedyenin üstünde beyaz bir çarşa...