sürpriz

20 3 0
                                    

Sıkıca sarılıyordum yiğit'e birden 

-hadi kalk hazırlan seni kafeye götüreyim hem biraz sahilde dolaşırız kendine gelirsin

 dedi açıkçası arabaya binmekten  korkuyordum bana bakarak

 korkma söz veriyorum yavaş süreceğim biraz daha iyi olsan seni yürüyerek götürürdüm ama hala korkuyorum tam iyileşmedin

dedi odama doğru yürüdüm içeri girdim gardolabımdan birkaç elbise seçtim üstümü giyindim aynanın karşısına geçtim yüzümün ne kadar soluk olduğunu fark ettim hafif bir makyaj hafif kokulu bir parfüm sıktım saçlarımı at kuyruğu yaptım hazırdım normalde hazırlanırken telefondan şarkı dinlemeyi o kadar alışmışım ki sanki bir boşluk vardı neyse deyip oturma odasına geçtim Yiğit hala hazırlanıyordu normalde kızlara geç hazırlanır derler ama Yiğit benden daha süslü aşağı indi hazır mısın prenses dedi gülümseyerek ben çoktandır hazırım asıl sen hazır mısın prenses dedim gülerek kız daha makyaj yapmadım dedi kapıya çıkıp ayakkabılarımı giydim arabaya bindik ilk işim emniyet kemerimi takmak oldu korku başa bela bir şeydi Yiğit Yavaş gidiyordu ama  yine de korkmuyor değildim bana bir şarkı açtı kafeye yaklaşmıştık ama kafe yolundan değil de başka bir yoldan gitmişti Yiğit nereye gidiyoruz diye sordum sürpriz dedi yoksa beni Derya ablamın mezarına mı götürüyorsun hayır daha bunu hazır olduğunu sanmıyorum bu yüzden başka bir yere eksik olan bir şeyi tamamlayacağız keyfine bak bir yolun tadını çıkar gidince göreceksin zaten dedi biraz gittikten sonra bir mağazanın önünde durmuştuk ehliyet kemerimi çıkarıp hadi çık bakalım diye kapıyı açtı içeri girdiğimizde telefon reyonuna doğru gitmiştik hadi bakalım seç beğen ve al sakın fiyatına bakma istediğin telefonu al zamanında benim yüzümden kıyafetlerinden vazgeçtim şimdi de benim yüzümden telefondan oldun bu senin hakkın istediğin telefonu al bakalım dedi bir tane telefon beğendim ve hiçbir fiyatına bakmadan aldım telefonu parasının peşinde dedi telefonu aldık ve çıktık teşekkür ettim hayır hayır teşekkür etme sakın benim yüzümden telefonundan  oldun arabaya bindik bu sefer kafeye gidiyorduk kafeye vardığımızda kafede bir kız bir de erkek çalışıyordu ikisi de daha gençti kafe ağzına kadar doluydu çalışanlar hoş geldiniz geçmiş olsun dedi ne istersiniz diye sordu bir kahve bir kurabiye istedim Yiğit çalışanlarına artık kafenin sahibini ne istersiniz diye sormazsınız her geldiğinde kurabiye ve kahvesini getirirsiniz kurabiye canavarı olur kendisi deyip gülümsedi kurabiye ve kahveye getirdiler yeni telefonumu kurcalıyordum Yiğit ben hattı nereden alacağım diye sordum merak etme al sana yeni hat çıkardım dedi her şeye sıfırdan başla birden telefona bakıp gözlerim doldu Yiğit o telefonda eski telefonumda annemle fotoğraflarım vardı hepsi gitti bir elimden tutup çok özür dilerim affet beni ne olur senin bir suçun yok sen de anneni kaybettin ama neyse bu konuyu kapatalım bak çok güzel kurabiye yemelisin annemin tarifi tabii güzel olur iyi tanesine yeni kavuşmuş ve çok çabuk kaybetmişti onun acısı daha büyüktü aslında annenin kaybetme acısı büyük küçük olmaz kurabiyelerimiz yedik ve sahile doğru yürümeye başladık

Yalan SevgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin