Yalan Sevgiler

sakinleştirici

, göz yaşları içinde sıralamaya devam ettim yani işin aslı
"Önce annem, sonra yengem ve ardından Yiğit'in annesi... Her biri hayatımda derin izler bıraktı. Annemin ani ölümüyle başladı her şey, ardından yengemin bana yaşattığı zorluklar geldi. Bu karmaşık durumun içinde bir umut ışığı gibi beliren Yiğit, beni bırakmadı ama aynı zamanda bana gizemli bir şekilde uzak durdu  Yiğit'in annesinin denizde ölü bulunması... Her adım daha fazla soru işareti bırakıyor, Eren. Bu gizemi çözmek, içimdeki boşluğu doldurmak istiyorum."Eylül, içsel acısıyla sözlerini tamamlarken, Eren gözlerinde şaşkınlık belirtileriyle ona bakıyordu. Ardından, Eylül'e karşı duyduğu empati ve anlayışla adeta şok olmuş gibi bir ifadeye büründü.

Eren, hafif bir sessizlikten sonra Eylül'e doğru yaklaştı ve onu sıkı bir şekilde sarıldı. Gözlerindeki şaşkınlık, Eylül'ün yaşadığı zorlukları daha derin bir şekilde hissetmesine sebep olmuştu.

Eren:
"Eylül, yaşadıklarını düşündükçe içim burkuluyor. Bu kadar zor bir geçmişe sahip olman gerçekten çok üzücü. Yanındayım ve seninle birlikte bu gizemi çözmek için elimden geleni yapacağım. Bana güvenebilirsin."

Huzurlu bir anı yaşarken, Eren kafamı kaldırdı ve gözlerine bakarak sordu:
"Eylül, Yiğit seni burada zorla mı tutuyor? Serkan'dan da zorla mı ayrıldın?
Yani, bir nevi okulumu da dondurdum. Ne yapacağım geri döneceğim okula. Bir süre bekle, okuldan önce bu sorunları çöz, sonra okul işi kolay. Ben yanındayım."dedi eren

Eren'in sözleriyle, içimdeki huzur bir anda sarsıldı. Sorularının altında gizlenen endişeyi hissettim. Eren'in yanımda olması güvende hissettiriyordu, ancak içsel karmaşamı çözmeden geri dönmek de zor olacaktı.
Eren: Evet, bir şekilde burada zorla tutuluyorum gibi hissediyorum. Yiğit, beni bir şeylerden korumaya çalışıyor gibi, ama aynı zamanda bana gizemli bir şekilde uzak duruyor.

Eren, göz yaşlarımı sildi ve "Tamam, ağlama. Bir su getireyim sana." dedi. Elinde bir hap ve suyla geri döndü, bana uzatarak ekledi, "Hapı ne hapı?" dedim. "Sakinleştirici, endişelenme. Bir şey olmaz." dedi. "Eylül, ben doktorum, unutma." Hapı aldım ve içtim. Eren, elimden bardağı alarak bana sarıldı.

Eren: "Her şey düzelecek, korkma. Yardım edeceğim sana, her şey istediğin gibi olacak. Okula da döneceksin, tamam mı?" dedi. Biraz tuhaf hissediyordum, neyse ki geçer dedim. "Ben kalkayım, merak etmesinler." dedim, ayağa kalktım, ama etraf dönüyordu. Erenin kolundan tuttum.

Eylül "Eren, kolumu tut!" dedi ve bayıldı  Kötü bir amacım yoktu, sadece biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Benimde onu izlemeye  İçimde Eylül'e karşı koyamadığım hisler büyüyordu, ona sarılınca daha da belirginleşti.
Eylülü koltuğa yatırdım o kadar  masum uyuyorduki  yüzünü okşadım ve gözlerini açana kadar onu izledim Eylül, bayıldığı andan sonra kısa bir süre geçmiş gibi hissetti. Gözleri yavaşça açıldığında, etrafındaki bulanık görüntüyü düzeltmeye çalıştı. bana bakarak, endişeli bir ifadeyle.konuşmaya çalıştı

Eylül, iyi misin? Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacın var gibi görünüyor. Bu sakinleştirici hapın etkisi geçene kadar burada kalman iyi olacak."dedim

Eylül, kafasındaki hafif sisli duyguları toparlamaya çalışarak, bana minnettarlıkla baktı zar zor

Eylül: "Eren, ne oldu? Neden bayıldım?"dedim kendimde değil sanki her yerim uyuşmuştu

Eren, bir an tereddüt etti, sonra nazik bir gülümsemeyle cevap verdi: "Sanırım sadece biraz stres altındaydın. İhtiyacın olan rahatlamayı sağlamak istedim."
Eren'e bağırarak sordum: "Nasıl yani, beni bayılttın mı?"

Eren, nazik bir gülümsemeyle cevap verdi: "Tabii ki de hayır. Aslında çok hafif bir sakinleştirici vermiştim, ama kafan ne kadar doluysa, o bile yetti sana. Ben de şaşırdım. Beni yanlış anlamanı istemem."

Saate baktığımda, akşam olduğunu fark ettim. "Ne zamandır buradayım ben, eve gitmem lazım." dedim ve ayağa kalktım. "Aslı Abla meraktan ölmüştür, umarım Yiğit'i aramamıştır."

Eve döndüğümde, Aslı Abla'nın endişeli bakışları karşıladı beni. "Nerdeydin be kızım, herkes seni arıyor. Adamlar Yiğit'i aradı, ara Yiğit'i dedi." Eren'in yardım teklifi konusunda gerçeği paylaşamazdım, bu yüzden hemen bir yalan uydurmam gerekiyordu. Yiğiti aramamla bağırması bir oldu eylül nerdesin sen bahçede uzanırken uyumuşum o kadar iyi adamların varki bahçede uyuyan kızı görememişler dedim ben onlara sorarım dedi işlerim var artık seni her saat başı kontrol edeceğim haberin olsun dedi ve kapatı