Kafam çok karışıktı, hatta telefonum dahi yoktu. Tavana uzanmış düşüncelere dalmışken içeriye Aslı Abla girdi. "Kızım, istersen aşağı gel, yan komşumuz Eren Bey geldi, kafa dağıtırsınız biraz," dedi. Neden geldiğini sormak istememe rağmen, "Tamam, abla, geliyorum," dedim ve üstüme biraz düzeltme yaparak aşağı indim.
Salona girdiğimde Eren'i gördüm, yüzünde bir endişe olduğunu fark ettim. "Hoş geldiniz, Eren Bey," dedim gülümseyerek yaklaşarak. "Nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?"
Eren hafifçe gülümseyerek başını salladı. "Evet, teşekkürler. Her şey yolunda," dedi, ancak gözlerindeki endişeyi görememek imkansızdı.
Salona oturduk ve hiçbir şey olmamış gibi sohbet etmeye başladık. Eren'in gerginliği beni rahatsız etti, ama ona bir şey sormadım. Aslı Abla da yanımızdaydı, sohbetimize devam ettik. Aslı Abla, "Hay Allah, ben sohbete daldım, sizle," dedi. "Eren Bey, bir şey içermisiniz?" diye sormadı, Eren ise gülümseyerek, "Zahmet olmayacaksa bir orta kahveni alırım," dedi. Ben de, "Olur abla, bende orta kahve," dedim ve mutfak tarafına yöneldim.
Aslı Abla mutfak girer girmez, Eren etrafa göz gezdirdi, sonra hızlı ve sessizce cebinden bir telefon çıkardı ve bana doğru uzattı. Şaşkınlıkla ona baktım ve telefonu aldım. Eren'in gözlerinde bir anlık bir kararsızlık vardı, ama hemen sonra gizemli bir gülümsemeyle karşıladı beni.
Telefonun ekranında "Yalnız değilsin. İhtiyacın olduğunda buradayım." rehberde numaram var yazısını gördüm ve içimde bir sıcaklık hissettim. Eren'in sessiz destek mesajı, benim için çok anlamlıydı.
Eren'in gözlerine bakarak teşekkür ettim ve telefonu sessizce cebime koydum. Aslı Abla geldi, kahvelerimizi içtik. Eren, "Ben artık kalkayım, eğer müsait olursanız lütfen bende beklerim, bahçede kahve içmeye. Yiğit'e de selamlarımı iletin, lütfen," dedi ve çıktı.
Merdivenlere doğru yöneldim, tam çıkacaktım ki telefon cebimden düştü, birden Aslı Abla telefonu gördü. Gözlerimi sıkıca kapattım, "Şimdi yandın, Eylül," dedim, kimse görmeden Aslı Abla telefonu hemen cebime koydu ve "Çık yukarı," diyip koşturdu. Beni odama götürdü. "Kızım, delirdin mi? Bu telefonu nereden buldun, yanında taşıyorsun ya, görselerdi," dedi. İçime su serpildi, "Abla, Eren verdi bana, yardım edecek," dedim. "Tamam, ben olayları bilmiyorum, yanlış bir şey yapma, bak yakalanma, ikimiz de yanarız. Sakla bu telefonu, ben görmedim, benden duyma, yarın eve kamera takılacak," dedi ve çıktı.
"Yok artık, ne kamerası?" diyerek telefona bir mesaj geldi, mesaj Eren'den, "Dikkat et, yakalanma, sana Serhat'ın ve Ecenin numarasını da buldum, al," diyip attı. Ne kadar teşekkür etsem yazdım sadece gülen yüz gönderdi. Hemen Serhat'ı aradım. Serhat'ı aradığımda kalbim hızla çarpıyordu. Telefonun diğer ucunda bir anlık sessizlik oldu, sonra Serhat'ın tanıdık sesi duyuldu. "Merhaba, kime borçluyum?" dedi. Gülerken bana borçlusun dedim. Heyecanlı bir şekilde, "Eylül sen misin? İyimisin, nerdesin, gelelimi hemen konum at," dedi. "Dur, sakin ol, Serhat, gizli aradım seni," dedim. Her şeyi bir bir anlattım ve "Ben bir süre olamayacağım," dedim. Kızgın ve sert bir sesle, "Yeter, ne hakla seni o evde tutuyor, konum at, geliyorum seni almaya," dedi. "Hayır, Serhat, sakin ol, en azından nerde olduğunu biliyim, söz gelmiceğim," dedim. "Kapatıyorum, konum atacağım sana, sakın ben aramadan arama beni, Ecey'e selam söyle," dedim. "Dikkat et kendine, prenses, burdayım ben," dedi ve "Kapattım. Yüzüne kapatmış gibi oldum, ama daha uzatacak gibi hissettim. Aşağı mutfağa indim, kendime kahve yapacaktım. Aslı abla geldi, 'Kızım, sen bırak, ben yaparım' dedi. 'Peki abla,' diyip oturma odasına geçtim. Çok sıkılıyordum, telefonu da gizlice kullanıyordum. Akşam olmuştu zaten, dışarı da çıkamıyordum, eve tıkılıp kalmıştım. Kaçmaya çalışsam nereye kaçacağım zihnimde kendi kendime kaybolmuşken, Aslı abla kahveleri getirdi. Sohbet ettik, kahveler bitince bana uyku çöktü. 'Abla, ben odama uyumaya gidiyorum' dedim ve odama çıktım. Kapıyı kitledim ve telefonu sakladığım bazanın altından çıkardım. Bir mesaj gelmişti, Erenden'di. 'Bir dakika çaktırmadan camdan bakar mısın?' yazıyordu. Biraz tedirgin olmuştum, perdenin kenarından baktım, camdaydı. Baktım, el salladı ve mesaj attı: 'Seni gördüm, gecem güzelleşti' diye. Ne demek oluyor şimdi bu, Eren? yazdım. Yanlış anlama, moralin bozuk farkındayım. Biraz iltifat edip seni mutlu etmek istedim yazdı. 'Peki, teşekkürler. Ben uyuyorum, iyi geceler' yazıp telefonu kapattım ve yatağıma uzandım. Göz kapaklarım kapanıyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan Sevgiler
Teen FictionBaba sevgisi görmemiş annesinin doğum gününde annesini kaybeden dayısının evine yerleşen yengesi tarafından istenmeyen sonunda üniversite için İstanbula giden bir kızın yaşam öyküsü