Yalan Sevgiler

ev

O da bana doğru bakıyordu Ece ile boş bir sıraya oturduk Ece kolumu üflüyordu ama kıpkırmızı olmuştu hoca ders işlemedi şansıma imza attık ve ders bitmişti Ece lavaboya gidiyorum sen toplan dedi sınıfta kimse kalmamıştı o sırada koluma kahve döken çocuk sınıfın kapısından girdi yanıma doğru hafif bir tebbesüm hafif bir pişmanlıkla yanıma geldi

-selam bana sinirlisin biliyorum bu şekilde tanışmak istemezdim ama cidden bilerek yapmadım özür dilerim

dedi

-ben biraz can havliyle sinirlendim sende kusura bakma dedim

koluma baktı

çok kötü yanmış hadi gel seni hastaneye götüreyim

diye ısrar etti hayır gerek yok teşekkür ederim dedim ama ısrar etmeye devam etti biraz sinirli bir ses tonuyla cidden hiç gerek yok teşekkür ederim krem sürerim bir şeyi kalmaz diyip tebessüm ederek neyse görüşürüz dedim tam sınıftan çıkarken ben serhat ya sen ismin ne diye sordu arkamı dönüp Eylül diye cevap verdim tanıştığıma memnun oldum Eylül dedi yarım gülüşle ben aynı şeyi diyemeyeceğim serhat diyip kapıdan çıktım o anda Ece geldi hadi gidelim halettim işimi koluma baktı ooo baya kızarmış hadi gel hastaneye gidelim yok ya gerek yok evde krem sürerim ben dedim okulun kapısına kadar yürüdük tam çıktığımızda Yiğit beni bekliyordu ece'yi öptüm ve yiğit'in yanına gittim yiğit bana doğru bakıyordu sinirli gibiydi bin bakalım arabaya dedi bindim ardından o da arabaya bindi bana doğru döndü eee nasıl geçti diye sordu yüzüm asıktı yüzüme doğru bakıp neden yüzün asık senin hem beni sat bırakıp kaç okuldan sonra neden yüzün asık elini yüzüme koyup ya güzelim vallaha işim vardı dedi ne işin vardı ya diye sordum kızgın bir şekilde arkadaşım kaza yapmış onun yanına gittim dedi iyi ama sen gittikten sonra başıma neler geldi biliyor musun derken arabayı ani bir frenle durdurdu noldu ya diye bağırdım koluma bakarak senin koluna ne oldu diye sordu bişi olmadı ya dedim Eylül koluna noldu deli etme beni ya bugün ece diye bir kızla tanıştım

+o kapıdaki kız mı

diye sordu

-evet o

+O mu yaptı

Hayır ya bi susta anlatayım

Neyse tanıştık sınıfa gidecektik beraber bizim bölümden su alalım dedi bana da almak için gitti bende panolara bakarken arkamdaki panoya bakmak için döndüm çocuğun biriyle çarpıştım elinde kahve varmış üstüme döküldü aynı sınıftaymışız bugün ders bitince sınıf boşken yanıma gelip özür diledi adı serhat mış dedim yiğit çok sinirliydi hiç bişi demeden arabayı çalıştırdı nereye gidiyoruz Yiğit diye bağırsam da çağırsam da cevap vermedi ay yoksa serhat'ın evini falan mı biliyorsa baskına mı gidiyoruz yok ya o kadar da değil hem nerden bilecek derken hastaneye geldik içime bir su serpilmişti sıra bekliyorduk sıra bize geldi içeriye girdik muayene oldum pansuman yaptılar krem yazdılar canın acıyor mu diye sordu Yiğit hafif bir tebessümle hayır daha iyiyim gerçekten dedim peki öyle olsun bakalım arabaya doğru yürüdük arabaya bindik yiğit eczaneye gidip kremlerimi aldı bana bakıp iyisin dimi diye sordu iyiyim korkma ama fazla abartıyorsun sinirlenmen boşa bilerek yapmadı ki diyince hayvan herif önüne bakamıyor mu elimde kaynar su bar işte dikkat et birde boş sınıfta yanına geliyor yiğit beni mı kıskanıyordu bana mı öyle geliyordu yiğit bana bakıp aç mısın valla ben kurt gibi açım ya dedi acıktım ya dedim eve mi söyleyelim yoksa dışarda mı yiyelim eve söyleyelim yorgunum zaten dedim eve doğru gidiyorduk eve yaklaştığımızda sokağın alt tarafındaydık bizim evin oradan dumanlar çıkıyordu yiğit hızlandı sokağa girdiğimizde sokak insan kaynıyordu. Ev evimiz yanıyordu yiğit itfaiyeyi Aradınız mı diye bağırdı aramışlardı geliyordu ben donmuştum hiç bir tepki gösteremiyordum itfaiye gelmişti evi söndürmek için baya uğraştılar ev söndü sönmesine de evden eser kalmamıştı o güzel ev gitmişti kül olmuştu yiğit yanıma gelip bana sarıldı

annemin hatırası yandı Eylül...

diye ağlıyordu ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum bende yiğite sarıldım ağlamamak için kendimi zor tutuyordum çok kötü hissediyordum ama yiğitin kokusu beni sakinleştiriyordu huzur buluyor her şeyi unutuyordum.