Bölüm İki: Açığa çıkan sırlar.

405 48 60
                                    

Merhabalarrr!

Yeni bölüm geldiii!

Bölümü oylamayı, paragraf aralına yorum yapmayı unutmayalımm. 🍒

Keyifli okumalar.

*

Karşımızda dikilen adam aniden bize doğru adımlamaya başladı. Vücudum esir alan geriliminin etkisiyle sürücü koltuğunda oturan arkadaşımı kolundan tutarak sarstım.

"Çalıştır şu arabayı, hemen!" diye yüksek sesle konuştum. Ria olayları yeni idrak etmişcesine kafası iki yana salladı ve gaza köklendi. Araba son sürat adamın yanından geçip gitti.

Oradan uzaklaşmıştık ama korkuyu hala üzerimden atamamıştım. Amacı neydi bu adamın? Nasıl gelmişti oraya? Neden peşimizdeydi?

Ben düşüncelerimle boğuşurken "İyi misin?" sorusuyla sessizliği bozan Ria oldu.

"Bilemiyorum. O adam nasıl buraya geldi? Sen sipariş vermeye gittiğin zamanda görmüştüm bu adamı. Derdi ne bizi-"

"Ne?" diye bağırarak sözümü yarıda kesti. "Onu gördün ve bana söylemedin mi? Kafayı mı yedin, Nora?"

Sözlerinin üzerine kaşlarımı çattım. " Bu adamı tanıyor musun? "

Duraksadığını gördüm. "Hayır, elbette tanımıyorum." Kaşları ufaktan çatılmıştı. "Fakat belli ki bir sorunu var bizimle. Bana bunu önceden söylemeliydin, Nora. Eve dönmeliydik." Bakışlarını kısa süreliğine bana çevirdi. "Bak tatlım, böyle insanlar çok tehlikeli oluyor. Ya hırsız falansa?"

Söylediklerinde doğruluk payı vardı. Ama nedense gerçeğin bu olmadığını düşünüyordum. Hem nereden bilebilirdim ki bizi takip edeceğini. Gözlerimi Ria'dan çekerek önüme odaklandım. Bir an önce bu gecenin bitmesini diledim içimden.

*

Ria ile beraberken yaşadığımız olayın üzerinden üç gün geçmişti. Ama olayın etkisi hâlâ üzerimdeydi. O adamda çözemediğim bir şeyler vardı.

Düşünmeyi bırakıp yatağımda doğruldum. Hızlı olmazsam derse gecikebilirdim. Direkt banyoya yöneldim. Ilık bir duşun ardından saçlarımı kuruttum ve banyodan çıkarak dolabıma doğru adımladım. Siyah pantolon, siyah krop, üzerinede bej renk gömlek ceket aldım. Kıyafetlerimi giydikten sonra makyaj masama doğru ilerledim. Kahverengi tonlarda bir rujla renklendirdim dudağımı. Göz makyajı yapmayı sevmiyorum bu yüzden onu es geçtim. Hazır olduğuma karar verdim ve çantamı da alarak odamdan çıktım.

Aşağı kattan çatal bıçak sesleri geliyordu. Anlaşılan annemler kahvaltı yapıyordu. Mutfağa yanlarına doğru ilerledim. "Günaydın." dedim gülümseyerek. İkisi de beni aynı şekilde yanıtladı.

"Bu gün seni okula bırakmamı ister misin, kızım?" Kafamı sallayarak onayladım babamı. Bir kaç lokmanın ardından bitirdim kahvaltımı. Annemi öptükten sonra babamla birlikte kapıya doğru yürüdük.

Sakin bir yolculuktu. Sabahları pek fazla konuşmuyordum. Çünkü sürükli kendimi belli eden uyuma isteğim buna mani oluyordu.

Geçen dakikaların ardından araba durdu ve o an üniversiteye geldiğimizi fark ettim. "İyi dersler küçüğüm." diyerek alnımdan öptü babam. " Teşekkür ederim baba." gülümseyerek babamı yanıtladıktan sonra indim arabadan.

Psikoloji bölümünde okuyordum ve bu benim hep istediğim bir meslekti.  Astronot olma hayallerimi saymazsak tabii.

Okulun içine girdim ve ikinci kata tırmanmaya başladım. Her zamanki yerime gereçerek oturdum. Ardından profesörün gelmesini bekledim.

ÇÖZÜLEMEYENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin