Bölüm On Dört: Terrae Krallığı.

132 31 35
                                    

Selammm!

Nasılsınızz? Umarım gaayett iyisinizdirr! 🍒

Yine, yeni bölümle karşınızdayımm.

Bölümü oylamayı, yorum yapmayı unutmayın lütfenn. 🍒

İnstagram hesabım: benhayel_
Hesapta bölümlerle ilgili ilk kesitler, fotoğraflar vs. paylaşıyorumm.

Keyifli okumalar dilerimm!🦋

Keyifli okumalar dilerimm!🦋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*

Kafamı arabanın camına çevirdim. Ağzım bir karış açıldı. İrislerim alevi andıran renge dönüşmüştü. Gözlerim ateşin bir yansıması gibiydi. Ona bakan her kesi yakıp, kavuracaktı sanki. Gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Bir kaç saniye bekledikten sonra açtım. Bakışlarım yeniden cama tırmandığında gözlerimdeki ateşin söndüğünü gördüm. İçten içte mutlu olurken arabada kötü durumda olan Aron aklıma geldi.

"Yardım edin." Dedim.

İkisi de koşarak yanıma geldi. Noah'ın yüzünde bariz bir endişe ortaya çıktı. Zaman kaybetmeden Aron'u arabadan çıkardı. Kendi arabasına getirip arka koltuğa yatırdı. Bende hızlıca yanına kuruldum. Başını dizime yerleştirdim. Ria da Noah'ın yanında yerini alınca yola çıktık.

"Nesi var?" Arkadaşımın sorusuyla başımı kaldırdım.

"Terebralar tarafından takip edildik. Sonrasında köşeye sıkıştık ve sanırım ona büyü yaptılar." Ortamda sessizlik hakimdi. "Sahi, siz neredeydiniz?"

"Bizim de başımıza aynısı geldi." Noah'ın yanıtıyla kaşlarım çatıldı. "Siz önden gidince kurtuldunuz sandım." İç çekti. "Fakat siz, bizden daha kötü durumdaymışsınız."

"Önemli olan şu an hepimizim hayatta olması." Yine en pozitif kişi, Ria olmuştu. "Aron da iyileşecektir. Merak etmeyin."

Evet, iyileşecekti. Bunu biliyordum fakat endişeleniyor insan. Birinin önünde çaresiz kalışı, acı çekmesi üzüyor insanı. Heleki bu insan değer verdiğin biriyse. Bunu inkar edemezdim, ona değer veriyordum. Amacını tamamen çözmüş değildim ama kötü niyetli biri olmadığına emindim. Çünkü, kalbi olduğunun farkındaydı. Kalbini hisseden bir insan kötü olamazdı.

"Nora." Aron'un kısık sesi kulaklarıma ulaştı.

"Buradayım."

Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Anlık dumura uğradım. Ağlıyor muydu? Neden?

"Özür dilerim." Sesi titriyordu.

Kaşlarım çatıldı. "Neden özür diliyorsun, Aron?"

ÇÖZÜLEMEYENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin