Bölüm Bir: Gizemli Adam.

537 53 27
                                    

(Multimedya: Nora NEMORİS)

Herkese selamm!

Yeni bölüm geldiii!

Sol aşağıdaki yıldıza dokunmayı, bol-bol yorum yapmayı unutmayalımm. 🍒

Keyifli okumalar.

**

Günümüz.

Nora NEMORİS.

Hafta sonunun verdiği rahatlıkla uzun bir uyku çektim bu gün. Evimiz şehir merkezinden uzakta yerleşiyordu. Bu sebepten üniversite'ye gitmek için çok daha erken kalkmam gerekiyordu. Okul başlayalı bir hafta olmuştu. Fakat ben şimdiden uzunca uyku çekmeyi özlemiştim.

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimi defettim ve daha fazla oyalanmadan yataktan kalktım. Banyoya ilerledim ve rutin işlerimi hall ettim. Üzerimi değiştirdikden sonra odamdan çıktım. Merdivenlerden indikten ve direkt salona yöneldim. Annemle babam genelde salonda oturuyorlardı.

"Günaydın." dedim aileme. Saat öğlen olduğu için annemler bu sözüme güldü. "Günaydın kızım" diye babam yanıtladı beni. İkisine de  öpücük atıp mutfağa yöneldim.

Yeni uyandığımda pek iştahım olmuyordu. Bu yüzden bir kaç lokmayla yetindim. Ardından mutfağın kapısından bahçeye çıktım.Her zamanki gibi evimizin bahçesindeki salıncağa oturdum. Ardından eşsiz güzelliğe sahip olan gökyüzüne izlemeye koyuldum.

Küçüklüğümden beri kendimi hep gökyüzünü izlerken buluyordum. Beyaz bulutlar, gecenin karanlığına ışıltı veren yıldızlar, bulutların arkasında saklanan Ay, bulutların arasından sızan güneş ışıkları her zaman dikkatimi çekiyordu. Onları izlerken içim huzur doluyordu sanki. Küçükken büyüdüğüm zaman bulutlara yetişeceğimi, onlara dokunabileceğimi düşünürdüm hep. Aslında, bulutlara dokunabilme isteğim hâlâ içimde saklıydı. Fakat bunun çok zor - neredeyse imkansız - olduğunun farkındayım.

Ben beş yaşındayken ağır bir araba kazası geçirçişiz. Aldığım darbe sonucu hafızamı kaybetmişim. Bu yüzdendir ki o anları hatırlayamıyorum. Fakat bu kaza sonucu abim Marsel maalesef hayata gözlerini yummuş. Annemi ara-sıra yalnız olduğunda ağlarken yakalıyorum. Onu böyle görmek kalbime ağırlığın çökmesine neden oluyordu. Keşke alabilseydim kalbindeki sızıyı. Keşke kanamasaydı güzel annemin yaraları.

Ben küçükken annem bana 'Kızım, abini görmek istersen gökyüzüne bak. Çünkü abin oradan bizi izliyor.' demişti. Belki de bu yüzdendi gökyüzüne olan düşkünlüğüm. Bulutlara dokunabilme isteğim bu yüzdendir belki? Belki de abimi arıyorumdur sonsuzluğu andıran gökyüzünde.

"Nora!" Ria'nın sesi ile düşüncelerim bölündü. Kendisi ile alış-verişe gidecektik. İki ay sonra doğum günü partisi vardı. Evet koca iki ay. Fakat sevgili arkadaşım kıyafet seçimlerine, parti hazırlıklarına daha şimdiden başlamıştı.

"Hoş geldin!" dedim. Ve güzel arkadaşımı şöyle bir süzdüm. Yüzünde pembenin tonlarından hafif bir makyaj hakimdi. Sarı saçlarını salık bırakmıştı.

Arkadaşımı izlemeyi bırakıp sarıldıktan sonra tam ağzımı açacakken " Sen henüz hazır değil misin?" diye ciyakladı.

"Ben de tam söylemek üzereydim. Hemen odama koşuyorum ve 10 dakika sonra hazır bir şekilde karşına çıkıyorum. Nasıl?"
Sözlerimin üzerine gözlerini deviren Ria kafasını salladı. Arkadaşımın yanağında öptüm ve ahşap merdivenlere doğru koştum.

ÇÖZÜLEMEYENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin