Bölüm Altı: Aron.

221 42 47
                                    

Selamm! Nasılsınız?

Yeni bölüm geldiii!

Bölümü oylamayı, paragraf aralına yorum yapmayı unutmayalımm. 🍒

Keyifli okumalar. 🌸

 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*

"Oğlum, kaç kere söyledim yapma şunu diye!" Genç bir kadının sesini duyduğumda bakışlarımı ona doğru çevirdim. Çatık kaşlarla oğlunun yanına geliyordu. "Siz kusuruna bakmayın onun lütfen. Eğlence anlayışı biraz farklıdır." Annesinin sesini duyduktan sonra elindeki alevlerin söndüğünü gördüm.

"Ah, sorun değil hanımefendi." Ria gülümseyerek yanıtlamıştı kadını. Bense hala olayları çözmeye çalışıyordum.

Kadın yeni bir şey fark etmiş gibi gözlerini kocaman açtı. "Tanrılar aşkına!" İkimizi de iyice süzdü ve bakışları Ria'nın kolunda durdu. "Sizin bu haliniz ne? Savaştan çıkmış gibisiniz?"

Üstümüzü incelediğimde kıyafetlerimiz çamura bulanmış, yer yer yırtıklar oluşmuştu. Ria'nın kolundaki kanlar kurumuştu fakat yarası daha tazeydi. Yüzüne baktığımda benim de yüzümde varlığını sürdürdüğüne emin olduğum çizikler vardı.

"Gece orman da bir ayıyla karşılaştıkta o yüzden." Saçma bir bahane uydurdum.

"Dikkatli olmalısınız kızlar. Orman tehlikelidir özellikle de geceleri." Uyarır tonda söylediğine sadece kafamı sallamakla yetindim. "Sizi burada daha önce görmedim sanırım. Yeni mi geldiniz?"

"Evet, biz aslında buraya bu gün geldik. Ailemiz burada yaşamıyor."

"O zaman isterseniz sizi misafirim ede bilirim."Kadın gülümseyerek yaptığı teklife ne cevap vereceğimi bilemedim. Ria'ya baktığımda onun da kararsız bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Aslında ola bilir. Sizin içinde sorun yoksa bir kaç gün kala biliriz." Diye yanıtladım. Ria'nın bakışlarını şimdilik görmezden gelmeliydim.

"Çok mutlu olurum gerçekten." Kadın çocuğunun elinden tutarak boşta kalan eliyle bize yol gösterdi. Kadınla çocuğu önde biz arkada ilerliyorduk.

"Tanrım Nora kafayı mı yedin?!" Diye fısıltıyla konuşmaya başladı arkadaşım. "Burada yaşayan kimseyi tanımıyoruz.Bu yüzden de kimseye güvenemeyiz."

"Bunun ben de farkındayım. Ama başka seçeneğimiz yok." Kafamı hafifçe kardeşime doğru çevirdim. "Yaralısın Ria önce iyileşmen lazım. Sonra bir çıkış yolu buluruz." Ria da istemsizce bana katıldığında rahatladım.

Taştan yapılma eski bir evin önüne geldiğimizde kadın durdu. "İşte burası benim evim."

Tek katlı küçük bir evdi. Bacasından çıkan dumanlar havaya karışıyordu. Ria kan kaybettiğinden dolayı fazla üşüyordu. Bu yüzden içerisinin sıcak ola bilme ihtimali sevinmeme neden oldu. Isına bilirdi en azından.

ÇÖZÜLEMEYENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin