6.Bölüm

866 459 51
                                    

Emniyete girer girmez anorak montumu çıkardım ve polis kimliğime büründüm. Giray'ın mesaisi çoktan başlamıştı ve emniyet dışında olma ihtimali yüksekti. Bilgisayar çantamı omuzuma astım ve elime montumu alıp cinayet büro amirliğinin bulunduğu kata çıktım. Koridorun başından onu gördüm. Toplantı odasına yakın bir yerde durmuş muhtemelen beni bekliyordu.

Dünkü pejmürde görüntüsü gitmişti. Sakalları temiz tıraşlıydı ve saçlarını kestirmişti. Üzerine temiz hatta yeni olduğu belli olan markalı bir gömlek giymişti. Ona doğru yürümek istemiyordum. Arkamı dönüp gitmek, koşarak uzaklaşmak istiyordum ama kaçınılmaz olarak ona doğru bir adım attım. Sonra bir adım daha.

Bir kızımız var Giray.

Adımlarım zihnimdeki albümleri ortaya çıkarmış her karenin çekildiği anıyı anlatırcasına bana gösteriyordu. Gecenin bir yarısı zifiri karanlıkta ilk öpüşmemiz, ağzıma giren tek bir saç telini alıp kulağımın arkasına götürmesi, kar fırtınasının ortasında kabanının içinden ona sarılmam, af dileyerek yatağımın ucuna oturması ve aşkını ilan etmesi..Ona yaklaştıkça hatıralar kronolojik olarak geliyordu. İçimden "Olamaz," dedim ve bir anlığına gözlerimi kapattım. Daha özel, sadece ikimizin bildiği anılar gelmeye başlıyordu. Vücudunun ağırlığı, şehvetten deliye dönmüş bir şekilde kıvranmam, sıcak suyun altında bir bütün olmamız.. Lanet olsun! Onun dokunuşlarına bu kadar ihtiyacım varken aynı yerde çalışmak ve başka bir kadına ait olduğunu bilmek çok zordu ama bu sefer hata yapmayacaktım.

Sanki normal bir şeymiş gibi "Günaydın Komiserim," dedim ve toplantı odasına doğru yöneldim.

"Günaydın Canfeza," dedi ve yüzündeki tebessümle birlikte beni takip etmeye başladı. "Çekmişsin lacileri. Ama yakışmış."

Bir şey demeden toplantı odasının kapısını açtım. Bilgisayar çantamı ve montumu masanın üzerine koydum. Tüm jaluziler çekili olduğu için birkaçını açma ihtiyacı duydum. Giray, bir şey demeden beni izliyordu.

"Kahvaltı yaptın mı?"

Cevap vermedim. Nasıl da rolleri değişmiştik ama? Eskiden ona sorular soran ben olurdum ama genelde cevap alamazdım. Neden gitmiyordu?

Uygun bir koltuk bulup oturdum. Bilgisayarım açılırken FBI kursu boyunca karaladığım iki defteri masanın üzerine koydum ve incelemeye başladım. Giray daha da yakınıma gelerek poposunu masaya dayadı ve bana tepeden bakmaya başladı. Başımı kaldırıp ona bakmadım ama kollarını da birbirine doladığına emindim.

Açık olan kapıdan birisi "Günaydın Komiserim," diye seslendi. Anadolu, tüm neşesi ile toplantı odasının kapısını kaplıyordu. Önce Giray'a sesleniyor sandım ama bana bakmaktaydı.

"Bana mı dediniz?"

Anadolu, pot kırmış gibi dudağını ısırdı ve yardım istercesine Giray'a baktı.

"Komiser yardımcısı oldunuz diye duymuştum."

"Aaa evet," dedim. Terfi ettiğimi ben bile unutmuştum. "Sana da günaydın Anadolu."

Anadolu, ağız dolusu bir sırıtışla içeriye girdi ve karşımdaki koltuğa oturdu.

Giray, usulca "Tebrik ederim," dedi. Yine ona cevap vermedim. Dikkatim Anadolu'daydı. Sempatik tavırları hoşuma gitmişti. Uzun boyuna rağmen fazla yapılı biri değildi ve güzel, bebeksi bir yüzü vardı.

"Ne zamandır cinayet bürodasın Anadolu?"

"Yaklaşık beş aydır. Giray Komiser'e ortak olabilmem için beni küçük karakolumdan çıkarttılar."

Giray, Anadolu'ya sert bir bakış attı. Kızar ya da en azından Anadolu'ya odadan çıkmasını söyler diye bekledim ama başka bir tepki vermedi.

"Amerika nasıldı? FBI? Bayağı havalı olursunuz diye düşünmüştüm."

Hayata Dönüş #Aşk-ı Polisiye V#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin