Teşekkür

829 170 417
                                    

Evet arkadaşlar, sizlerle serinin belirlenen sonuna geldik. Sonu sizi tatmin etti mi önce bunu merak ediyorum.

Yaklaşık iki yıldır Giray ve Canfeza ile birlikte yaşıyorum. Kalbimde hüzünlü bir mutluluk var. Sanırım onları özleyeceğim. Ve siz değerli okuyucularımın yorumlarını. Ben zaten geriye dönüp kim nereye ne yorum yazmıştı diye tekrar ve tekrar okuyorum ama irtibatı koparmayalım. Bana arada selam verin olur mu?

Şimdi merak ettiğim yerlere gelelim. Yorum yazmayan arkadaşlar en azından buradaki soruları cevaplasın lütfen.

Gözyaşı var mı gözyaşı?

Giray kendini affetirebildi mi?

Yeni karakterimiz Anadolu'yu sevdiniz mi?

Parmaksız cinayetini çözebildiniz mi? Çok fazla ipucusu vardı. O yüzden merak ettim.

Hoşunuza gitmeyen, sizi rahatsız eden bir yer oldu mu?

Bebek fikrine kızanlar olmuştu. Aslında sizi daha ilk kitaptan itibaren bu fikre alıştırmaya çalıştım. Canfeza'nın asla çocuk sahibi olmayacağım demesi, Cipsi'nin bebeklerini kaybetmesi hatta Elif'le olan arkadaşlığı bile bunun içindi.

Kehribar göz rengi için de eleştiri aldım. Açıkçası ben kitaplarımı yazıp sonra nerede yayınlasam diye arayışa girince wattpadi buldum. Burada da her on erkek karakterden dokuzu kehribar göz rengine sahip. Ben bir gün minibüsteyken bir anne ve oğul binmişti. Gözleri kehribarın en güzel tonundaydı. Baktıkça bakasım gelmişti. Oradan etkilenip de yazmıştım ama Alacakaranlık'ın Edward'ı sağ olsun herkesi daha önce etkilemiş. Elimden geldiğince değiştirip altın sarısı şeytani yapmaya çalıştım.

Bazı yorumlarda Giray'ı Arka Sokaklar'daki Mesut Komiser'e benzetenler olmuş. Evet her Türk gibi bu diziye maruz kaldım ama özellikle Şırnak geçmişlerinin aynı olması tesadüf diyebilirim. Hatta bilseydim değiştirirdim o derece yani. Ben 10 yıl önceki terörist saldırısı haberlerini derleyip böyle bir geçmiş oluşturmuştum. Bir de ikisinin öküzlükleri de bir bakıma benzer diyebiliriz ama Giray daha Avrupai bir karakter. Onu oluştururken ilham aldığım karakter ise Jane Casey'nin Dedektif Josh Derwent karakteridir. Sadece ilham aldım. Aynı değiller. Zaten okuyan arkadaşlar aradaki farkları hemen kapmışlardır.

Nergis öğretmenin şehit olduğu sahneyi 25 günlük öğretmenken şehit edilen Öğretmen Neşe Alten'e ithaf ediyorum. İşkence sahneleri birkaç haberin derlemesi ile oluşturulmuştur. Kurgusaldır.

Ayrıca birçok kurum ismine yer verilmesine rağmen kişiler ve olaylar tamamen kurgusaldır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Var olan tüm hatalar bana aittir.

Merak ettiğim şeylerden biri de hangi aşamada bu seriye bağlandığınız? Benim tahminim ilk kitapta Canfeza'nın bıçaklanma sahnesi ama şüphelerdeyim. Beni aydınlatırsanız sevinirim.

Bir diğer soru. Bu beş kitaptan hangisi favoriniz? Siz yazın ben benimkini en son yazacağım.

Fark ettiğiniz gibi her kitabım da bilgiler var. Roman okurken bile insanların bir şeyler öğrenmesi gerektiğini savunan biriyimdir.

İlk Korku'da İstanbul cinayet istatistikleri ile başladık, kısmen seri katil özellikleri ve çoklu kişilik bozukluğu hakkında bilgi aldık.

Çocuk Çığlığı, çocuk kaçırma ve ihmal, istismar istatistikleri, tüfekler hakkında detaylı bilgi.

Masumiyetin Kayboluşu, sanırım kurgu olarak en dolu kitabım bu. Bir yandan sapık, bir yandan seri katil doktor. Korku evi, kaza, Ajan Merlin, bıçakla test edilme. Bilgi olarak da psikoterapi seanslarında kullanılan yöntemleri ve seri katiller hakkında bilgileri öğrendik. Kitabın ismi hâlâ daha içime sinmedi. Önerisi olan varsa alabilirim.

İhanetin İki Yüzü, psikolojik danışmanlığın tanımı ve görevleri.

Hayata Dönüş, FBI Akademisi hakkındaki bilgiler, doğru iletişim teknikleri.

Tüm bu bilgiler gerçektir ama benim kalemimle birlikte kurgulanmıştır. Gerçeklerden yola çıkılarak yazılan kurgular bana daha mantıklı gelmekte ve okuyucu bağlandığını düşünmekteyim.

Son bölümü Giray'ın ağzından dinledik. Aslında yazmayı düşünmüyordum ama Giray'dan bölüm isteyen okuyucularımı kıramadım.

İhanetin İki Yüzü kitabımın son bölümüne yorum yapan tüm takipçilerime sırası ile bölüm ithaf etmeye çalıştım ama wattpad birçoğunuzu kabul etmedi. O yüzden bir kusura bakmayın. Zaten tüm kitaplarım, değerli okuyucularıma ithaf edilmiştir.

Giray'la Canfeza'nın yüzme sahnesi için yüzme dersleri aldığımı söylemiş miydim? Evet bendeki su korkusunu Canfeza'ya yansıtmıştım ve onun gibi benim de yenmem gerektiğini düşündüm. 11 saat ders aldım. Başlarda güzeldi. Hatta havuza atlamaya bile başlamıştım ama bir yerden sonra daha çok korkmaya başladım. Havuza atlayamadım ve ilerleyemedim. Neyse bir şeyi de başarmayayım.

Ayrıca Canfeza'nın başarılı bir mülakatçının profilini emekli bir polis olan Tamer Topsakal'ın Yalan Avcısı kitabından aldım. Kitabı üç kez çizerek okudum ve yazarın kendisinden kullanma izni aldım.

Benim favori kitabım; Çocuk Çığlığı. Umay Anne'nin yaptığını çok tasvip etmiyorum ama bir yandan da "Keşke dünyanın bir yerinde bunu yapanlar olsa" diye düşünüyorum. Kurgu, bir mafyaya değil de böyle bir noktaya çıktığı için de mutlu olmuştum.

Şimdi son sorum. Dediğim gibi planlanan haliyle seri burada bitti. Ben Giray'ı konuşturup "Bu, bir son değil," dedirttim ama devam edip etmeme de kararsızım.

Suyunu çıkarma burada bırak mı diyorsunuz?

Canfeza ile Giray evli iken cinayet çözmeye devam etsin mi diyorsunuz?

Benim cevabımı ise zaman gösterecek. Zihnime bir düşünce yerleşirse yazmadan rahatlayamıyorum ve şu an zihnim polisiye olarak boş. Kitap yazma kararı aldığımda aklıma gelen ilk kurguyu hayata geçirmeye çalışacağım. Biraz Dan Brown tarzı, gizem ve aksiyon içerikli, tek kitaptan oluşacak. Ama bunun için bayağı okuma yapmam lazım. Tarihsel gerçeklere dayandırmak istiyorum çünkü.

Bazı arkadaşlar benden fantastik eser istediler. Benim yazacağım en fantastik eser Göbeklitepe Serim. Şu an bu noktaya fazlasıyla uzağım. İleride ne olur bilemem.

Son bir ricam. Bu kitapların daha çok insana ulaşması adına bir yerlerde ismini geçirirseniz sevinirim. Wattpad olur, instagram olur, Ephesus, Olimpos gibi yayınevlerinin sayfaları olur. Sizin için küçük görünebilir ama böyle böyle büyüyeceğiz.

Sizlere söz verdiğim gibi bir sonraki bölümde görseller paylaşacağım. Yazarken ilham aldığım her şey orada mevcut. Yorumlarınızı merak ediyorum.

Evet biliyorum çok konuştum. Ne yapayım? Ayrılıyoruz. İnanın sizlerden gelen bildirimleri çok özlüyorum. Sağlıcakla kalın canlarım. Bir sonraki eserimde görüşmek üzere. Kendinizi iyi davranın.

Şuraya küçük bir güncelleme koyayım. Evet seriye devam etme kararı aldım. Canfeza ve Giraysız hayat hiç çekilmiyor. Evliyken cinayet çözmeye devam edecekler ve özel hayatlarını da okumaya devam edeceğiz. Merak etmeyin Canfeza ile Giray boşanmayacak ama kimseye gül bahçesi vaat etmiyorum. Seriye dört kitap daha eklenecek. Şimdi altıncı kitap olan Sahte Güzellik'i yazıyorum. Yayınlayacağım tarihi duyuracağım. Beni tanımayan takipçilerim için not:Kitaplarımın yazımını bitirdikten sonra yayınlarım. Önceden her gün beş bölüm yayınlayarak kitabı sonlandırırdım ama şimdi nasıl yapacağıma birlikte karar vereceğiz. Buraya kadar okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim.

Hayata Dönüş #Aşk-ı Polisiye V#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin