54. Bölüm / Suçluluk Duygusunun Esiri

4K 174 411
                                    

Oylarımızı verelim, yorumlarımızı yapalım. 🖤

İyi okumalar. 🖤

 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ecmel KARAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ecmel KARAN

Hayatım boyunca hiçbir zaman hız göstergesinde görmediğim bir hızla sürülen araba normalde olması gerekenden daha kısa bir süre sonra evin bahçesinde rastgele durunca Araf arabadan indi ve kapıyı gürültüyle kapattı. Sol taraftaki pencereden, eve hızlı adımlarla gidişini izledim. Benim de gitmem gerekiyordu çünkü konuşmamız gerekiyordu.

Yol boyunca ağzımı açıp da tek kelime etmemiştim. Doğru muydu bilmiyorum ama herkesin içinde bana bağırması kırmıştı beni. Bana bağırmasını, bana kızmasını zaten bekliyordum ama bunu herkesin içinde yapmasını beklemiyordum.

Derin bir nefes aldım ve kendimi en kötüsüne hazırladıktan sonra arabadan indim. Kapıyı Araf'ın aksine sakince kapatıp onun hızlı adımlarla yürüdüğü yolu yine onun aksine yavaş adımlarla yürüdüm. Bakışlarım önümdeydi ama etrafımdaki adamların bana bakıp olayı anlamaya çalışan bakışlarını hissedebiliyordum üstümde. Tuhaflık olduğunu sezmeleri çok normaldi çünkü Araf beni her zaman beklerdi ve bu bekleme aşamasında da gözleri kahverengiydi, kırmızı değildi; ruh hâli öfkeli değil, sakindi.

Kapının önünde durup içeriye baktım. Beni içeride nelerin beklediğini tam kestiremiyordum. Araf'ı belki de bana karşı ilk defa bu kadar öfkeli görüyordum. Kaos'un önünde adamı acımasızca dövmesini de hesaba katarsak öfke seviyesi oldukça yüksekti. Kendisinden korkup korkmadığım konusunda da emin değildim. Bana zarar vermezdi, diye düşünüyordum ama ben Araf'ın, bugün öğrendiğim şeylerden sonra ne yapacağını kestiremiyordum.

Derin bir nefes daha çektim içime. Araf'tan korkmuyordum, bana bir şey yapacağını da sanmıyordum. Araf her şeyi kırıp dökerdi ama benim saçımın teline zarar vermezdi. Kalbimi kırardı ama bende fiziksel bir yara bırakmazdı, öyle bir adam değildi.

Kendi kendimi sakinleştirdikten sonra içeriye girip kapıyı kapattıktan sonra salona gittim. Araf sağa sola burnundan soluyarak volta atıyordu. Benim salona girmemle bana bakıp, "Otur!" dedi.

KALBİME TAHT KURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin