İyi okumalar.✨
Medyada Uğur🌸
Araf KARAN
Asansörün durmasıyla inip çıkışa doğru ilerledim. Telefonumun sesini açmak için cebimden çıkarttığım sırada tanımadığım bir numaranın birkaç kez beni aramış olduğunu gördüm. Sonra geri dönerim diye düşünüp telefonun sesini açtım ve geri iç cebime koydum.
Beni görüp, "İyi akşamlar Araf Bey." diyen çalışanlara başımla selâm verip holdingten çıktım.
Dışarıya çıkmamla soğuk hava yüzüme çarpmıştı. Kafamı kaldırıp kararan havaya baktım. Ay, hilâl şeklindeydi, etrafında tek tük yıldızlar olmasından havanın bulutlu olduğu anlaşılıyordu. Havalar soğumaya başlamıştı, gündüze nazaran geceleri daha soğuk oluyordu.
Soğuk hava yüzümü okşarken derin bir nefes çektim içime.
Daha sonra bakışlarımı önüme çevirip arabama doğru ilerledim. Etrafıma bakındıktan sonra arabama binip hiç vakit kaybetmeden arabayı çalıştırdım.
Neredeyse iki günden fazla bir süredir Ecmel'i görmemiştim, sesini duymamıştım ve hâlâ aklımdan çıkartamamıştım onu. Aksine sanki onu görmediğim her dakika, her saat daha çok aklıma kazınıyormuş gibi hissediyordum.
Her gözlerimi kapattığımda gözümün önüne gelen güzel yüzü yavaş yavaş işleniyordu sanki hafızama.
Sadece kapısının önüne diktiğim adamımdan haberini alıyordum. Bakışlarım sürekli telefonumdayı, her an arayıp kapısının önündeki adamdan şikayetçi olduğunu söylemesini bekliyordum.
Hayatım boyunca bir sürü kadın görmüştüm, toplantılar yüzünden çoğuyla geçirdiğim vakit, Ecmel'le geçirdiğim vakitten daha çoktu, buna rağmen hiçbirini kafama takmamıştım.
Diğer kadınlar benimle lâf dalaşına girmezdi, sesini yükseltmezdi. Çünkü bilirlerdi sonuçları pek iyi olmazdı ama konu Ecmel olunca her zamanki ben olmuyordum, olamıyordum.
Farklı hissediyordum, farklı düşünüyordum.
Ecmel'le birkaç kez yakınlaşmıştık ve yabancısı olduğum duygular hissetmiştim.
Saçlarına dokunmak, gülümsemesine daha uzun bakmak istemiştim.
Ama şimdi herhangi birini yapmak için bir şansım yoktu.
Bu düşünce kalbimde ufak bir sızı oluşturmuştu.
Bu ben değildim, ben hayatıma bir kadın almazdım, kimseyi riske atamazdım, normal bir hayatım yoktu çünkü.
Mantıklı düşününce Ecmel'in beni hayatında istememesi gayet normaldi, kimse bir katilin hayatında yer almasını istemezdi.
Ve ben bu katil kılıfını çoktan üstüme geçirmiştim.
Telefonumun melodisi kulaklarıma dolunca düşüncelerimi bir kenera itip ceketimin iç cebinden telefonumu çıkarttım. Arayanın Uğur olduğunu görünce aramayı cevapladım.
"Dinliyorum."
"Ağabey şirket yanıyor."
Anlamayarak kaşlarımı çatıp, "Ne şirketi?" dedim.
"Hasan'ın şirketi."
"Ne demek yanıyor lan? Düzgün anlat şunu."
"Bilmiyorum ağabey, seni aramışlar ama ulaşamamışlar, bu yüzden de beni aradılar. Yangın çıkmış şirkette, saat geç olduğu için içeride kimsenin oluğunu düşünmüyorlar. İfaiyeyi aramışlar birazdan orada olurmuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİME TAHT KUR
Teen FictionHayatı boyunca geçmişinden ve hayatını mahveden adamdan kaçan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, kimsesi olmadığı için yalnızlığı kendisine arkadaş edinmiş bir genç kızın; bir gece yarısı evine dönerken bir anda önüne çıkan yaralı adama ettiğ...