İyi okumalar.✨
Ecmel ÖZKAN
Aslı gittikten sonra hiç vakit kaybetmeden nakliye aracını arayıp evi birkaç saat içinde boşaltmıştık. Ayşe teyzeyle karşılaşmak istemediğim için acele etmiştik. Çünkü biliyordum ağzımı tutamayıp ona hesap soracaktım. Sonra da büyük ihtimalle Buğra'yla tekrar karşılaşacaktım.
"Her şeyi taşıdık Ecmel Hanım."
Duyduğum sesle kendime gelip karşımda duran görevli adama baktım.
"Tamamdır. Siz yola çıkın, hemen arkanızda olacağım."
O, beni onaylayıp merdivenlere doğru gidince ben de evin kapısını kilitleyip onu takip ettim. Bir kat aşağıya inip Ayşe teyzenin kapısına doğru ilerledim. Elimdeki anahtarı, düşürmüş olduğu alışveriş listesini, Buğra adına yazmış olduğu notu ve söylemek isteyip de söyleyemediklerimi yazdığım notu kapısının önüne bırakıp merdivenlere yöneldim.
Dışarıya çıkıp son kez apartmana baktım. Burada geçirdiğim günler tek tek gözümün önünden geçerken burukça gülümsedim.
Yeni bir hayat seni bekliyor Ecmel, tekrar ve tekrar yenilenen bir hayat.
Derin bir nefes alıp arabama bindim ve hiç vakit kaybetmeden yeni evime doğru sürdüm.
Her şey bitti, Buğra'dan kurtuldum derken yine çıkmıştı karşıma, yine bozmuştu tüm düzenimi.
İkimizden birisi ölünceye kadar böyle mi devam edecekti? Hep kaçacak mıydım acaba ondan? Tam yükümü paylaşacağım birisini buldum derken yine yalnız kalmıştım.
Sanırım bu hayata acı çekmek için gelmiştim ben.
Arabanın camını açıp içeriye temiz hava girmesini sağladım. Beni bunaltan düşünceleri kafamdan atmalıydım bunu biliyordum ama bu konuda da pek başarılı olamıyordum.
Sahi hangi konuda başarılıydım ki?
İnsanlarla iletişim kurmak konusunda zayıftım.
Aşk hayatım? Zayıfın da zayıfıydı.
Birisinden kaçmayı bile beceremiyordum.
Ama iş hayatımda oldukça başarılıydım. Tabii arkadaş ve aşk hayatı zayıf olunca illaki iş hayatı başarılı olurdu. Sonuçta bir tek oraya yoğunlaşmıştım.
Yine kendi moralimi kendim bozmuştu, bunda üstüme yoktu. Her zaman bir şeyin olumsuz tarafına bakardım, olumlu tarafıyla pek ilgilenmezdim. Çünkü hayatımda olumlu giden çok az şey vardı.
Belki de bu yüzden çoğu şeyde başarısız oluyordum, yalnız kalıyordum.
Ama şimdi kalkıp da Araf hakkında nasıl olumlu şeyler düşüneyim ben? Zaten adamın kendisi olumsuzluğun vücut bulmuş hâli.
Düşünceler eşliğinde yeni evime geldiğimde adamların eşyaları araçtan indirmeye başladıklarını gördüm.
Arabayı kaldırımın yanına park edip indim ve adamların yanına gittim. Elimden geldiğince onlara yardım edip eşyaları birlikte eve taşımaya başladık. Burada acele etmelerine gerek yoktu. Zaten eşyaları arabaya taşırken yeterince yorulmuşlardı burada acele etmelerini söyleyecek kadar gaddar değildim yani.
Akşama kadar tüm eşyaları içeriye taşımıştık. Biz eşya taşırken çağırdığım boyacılar da Araf'ın eseri olan odayı diğer duvarların rengine boyamışlardı. Tabii odayı ilk gördüklerinde şaşırmışlardı. Ben olsam ben de şaşırırdım. Siyah duvarları olan oda mı olurmuş hiç? Demeyin çünkü eğer hayatınızda Araf gibi birisi varsa her şeyin olması mümkün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİME TAHT KUR
Teen FictionHayatı boyunca geçmişinden ve hayatını mahveden adamdan kaçan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, kimsesi olmadığı için yalnızlığı kendisine arkadaş edinmiş bir genç kızın; bir gece yarısı evine dönerken bir anda önüne çıkan yaralı adama ettiğ...