Herkese merhaba cağnım okuyucularım! Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. 🌸
Bayrama özel bir bölüm yazayım dedim, geciktim biraz ama olsundu. Bizi kabul edersiniz diye düşünüyorum. <3
Her neyse!
Bayramınızı enişten (en içten) dileklerimle kutluyorum ve sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. 🖤
Oylarımızı verelim, yorumlarımızı yapalım. 🖤
İyi okumalar. ✨
Ecmel KARAN
Rahatsızca yerimde kıpırdanıp gözlerimi yavaşça araladım. Birkaç saniye durup kendime gelmeyi beklerken yavaş yavaş aydınlanan odada gözlerimi gezdiriyordum.
Saat kaçtı acaba?
Odanın yeni yeni aydınlanmaya başladığına bakılırsa çok erken bir saatti.
Biraz yerimden doğrulup Araf'ın üstüne attığım bacağımı kenera çektim ve Araf'ın bulunduğu taraftaki komodine daha yakın olduğumuz için elimi komodine uzatıp üstündeki telefonu elime aldım. Araf'ın telefonu olduğunu görünce sorun etmeyip kenarındaki tuşa bastım ve ekranı açıp saate baktım. 05.47'yi gösterdiğini görünce telefon ekranını kapatıp geri yerine koydum.
Bugün bayram olduğundan erken kalkmamız gerektiği için yerimden biraz daha doğrulup yatağa oturdum. Yerimde biraz gerindikten sonra ellerimi dağıldığına emin olduğum saçlarıma götürüp saçlarımı olabildiğince düzeltmeye çalıştım. Saçlarımı düzelttiğimden emin olunca Araf'a doğru dönüp bağdaş kurdum ve onu izledim. Çok tuhaftı ama gece nasıl yatarsak sabah öyle uyanıyorduk. Ben normalde biraz dağınık yatardım ama Araf'la uyuduğumda yerimden hiç kıpırdamıyordum... Yani ben öyle düşünüyorum. Umarım düşündüğüm gibidir.
Onu uyandırmak için elimi yanağına doğru götürdüğüm sırada uyanık olduğunu çatık olmayan kaşlarından anlayıp elimi yanağına götürmekten vazgeçtim ve göğsünün üstüne koydum.
"Uyanık olduğunu biliyorum Araf." dedim gülümseyerek.
"Yanlış biliyorsun o zaman." dedi kalın ve tok bir sesle. Yeni uyandığı için uykulu çıkan sesinin beni etkilemiş olduğunu belli etmemek için boğazımı temizleyip saçlarımı geriye doğru ittim.
Kendimi toparladığımdan emin olunca gülümseyerek, "Ne yapabilirim uyanman için?" diye sordum. Göğsünün üstündeki elimi kaldırıp dirseğimi bağdaş kurduğum bacağımın üstüne koydum ve ve biraz öne doğru eğilip yanağımı avucuma yasladım.
"Şu sulu öpücüklerinden birkaç tanesiyle uyanabilirim."
"Ya da ben suyun kaldırma kuvvetini kullanabilirim. Nasıl fikir?"
Önce kaşları çatıldı ardından gözlerini açıp bana baktı. "Bunu yapmazsın, demeyi çok isterdim ama seni çok iyi tanıyorum."
"Seni suyla uyandırmam," dedim gülerek. "Çünkü sonra çarşafları değiştirmek zorunda kalırım ve ben buna üşenirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİME TAHT KUR
Novela JuvenilHayatı boyunca geçmişinden ve hayatını mahveden adamdan kaçan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, kimsesi olmadığı için yalnızlığı kendisine arkadaş edinmiş bir genç kızın; bir gece yarısı evine dönerken bir anda önüne çıkan yaralı adama ettiğ...