İyi okumalar.✨
Medyada Ecmel🌸
Araf KARAN
Gömleğin kollarını ilikledikten sonra yatağımın üstündeki ceketi de alıp üstüme geçirdim. Komodinin üstünden telefonumu ve cüzdanımı alıp onları cebime koyduktan sonra silahımı da alıp belime taktım. Daha sonra kapıya doğru ilerledim. Odadan çıkıp kapıyı kapattıktan sonra bakışlarım karşımdaki odanın kapısına kaydı.
Dün akşam Ecmel'in koluna krem sürdükten sonra odama geri gitmiştim ve saçma sapan şeyler düşünerek uyuyamamıştım.
Uğurlar'a gidip yemek yemiştik, daha sonra Uğur'un telefonu çalmıştı. Ecmel'in aradığını duyunca umursamamaya çalışmıştım ama olmamıştı, üstünü örtmeye çalıştığım ama bir türlü başaramadığım merakım gün yüzüne çıkmıştı. Başının dertte olduğunu öğrendikten sonrası yoktu bende. Ne ara Uğur'un telefonun alıp evden çıkmıştım, ne ara Vedat'ı arayıp Ecmel'in telefon sinyallerinden bulunduğu yeri öğrenmiştim, hatırlamıyordum.
Buğra'yla konuşmalarını duymuştum. Eğer Buğra ona bir şey yapsaydı kendisini öldüreceğini söylemişti. Bu öfkemi daha da arttırmıştı. Bir insan neden kendi canına kıymak isterdi ki? Herkes zorlu şeyler yaşıyor. Bir süre sonra yaşadıkları şeyler katlanılmayacak bir boyuta geliyordu ama gerçekten güçlü olan insanlar asla pes etmezdi.
Pes etmemeli zaten, bir kere geldiğimiz bu dünyadan gidişimiz böyle basit olmamalı.
Buğra denen şerefsizin, Ecmel'e bir şeyler yapma düşüncesi bile onu öldürmek istememe yeterken dün o anlara şahit olmak kanın beynime sıçramasına neden olmuştu. Hayatımda en son ne zaman o kadar öfkelendiğimi hatırlamıyordum. Âdeta gözüm dönmüştü, Ecmel'in orada olduğunu bile unutmuştum ve Buğra'yı yaralamıştım. Ecmel çığlık atıp orada olduğunu belli etmeseydi Buğra'yı öldürecektim.
Çok korkmuştu, titriyordu. İlk defa ne yapacağımı şaşırmıştım ve içimden geleni yapıp ona sarılmıştım.
Bu kız, hayatıma girdiğinden beri düşüncelerimin büyük bir kısmını ele geçirmişti.
Kendi benliğimin dışına çıktığımı hissediyordum.
Derin bir nefes alıp yüzümü sıvazladım. Kendimi kontrol etmem gerekiyor, bu ben değildim, o kızın güvende olduğundan emin olduktan sonra onu düşüncelerimden çıkartmam gerekiyordu.
Karşı odaya gitmek gibi saçma olan isteğimi bastırıp merdivenlere doğru ilerledim. Aşağı inip evden çıktığımda kapıdaki korumalar bana baktılar.
"Günaydın ağabey." dedi Salih.
Sadece başımla selâm verip bahçenin sol tarafında hazırlanmış olan arabama doğru ilerledim. Arabaya binip bahçeden çıkarken telefonumu çıkartıp Uğur'u aradım. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra kapanınca tekrar aradım.
Saat sabahın altısı olduğu için bu saatte uyanmasını beklemiyordum. Her zaman erken uyanırdım, holdinge giderdim ve birkaç saat çalıştıktan sonra Uğur ve Kıvanç holdinge gelirdi. Bugün hafta sonu olduğu için genelde holdinge onlar gelmezdi ama bugün onlarla depoda işimiz vardı.
"Efendim?"
Telefon açılmıştı ama açmasını beklediğim kişi bu değildi.
"Aslı, Uğur uyuyor mu?"
"Hemen uyandırıyorum ağabey."
Birkaç ses, birkaç tıkırtıdan sonra telefonun diğer ucundan Uğur'un uykulu sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİME TAHT KUR
Novela JuvenilHayatı boyunca geçmişinden ve hayatını mahveden adamdan kaçan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, kimsesi olmadığı için yalnızlığı kendisine arkadaş edinmiş bir genç kızın; bir gece yarısı evine dönerken bir anda önüne çıkan yaralı adama ettiğ...