KALBİME TAHT KUR

23. Bölüm / Yavrum? Güzelim? Sevgilim?

İyi okumalar.✨

Medyada Ecmel🌸

Ecmel ÖZKAN

"Sadece seni istiyorum Araf."

Araf yerinde durunca umutlu gözlerle ona baktım. Arkasını dönmeden kafasını sağ tarafa çevirdikten sonra tekrar önüne döndü ve yürümeye başladı.

Beni dinlememişti sadece arkasını dönüp gitmişti.

Gözlerimdeki umut parıltıları yavaş yavaş sönüp yerini öfke kıvılcımlarına bırakınca ellerim yumruk oldu.

Demek öyle Araf! Demek beni dinlemeden bu evden çıkıyorsun, öyle mi? Dediğin olsun! Ben de Ecmel ÖZKAN isem seni buna pişman ederim Araf KARAN!

Araf bahçe kapısını açıp bahçeden çıktı. Kapıyı kapattıktan sonra göz ucuyla bana bakınca içeriye girip kapıyı gürültülü bir şekilde kapattım.

Saçlarımı havalı bir şekilde arkaya atıp mutfağa doğru ilerledim. Tabii ki de ağlayıp zırlamayacaktım. Çünkü Araf Bey'in o güzel burnunu sürtme düşüncesi içimi kıpır kıpır ediyordu. Hmm sanırım kaostan besleniyorum, bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Araf'ı az da olsa tanıyorsam buraya gelecekti. Sinirlenmişti ve beni daha fazla kırmamak için yanımdan uzaklaşmıştı. Sakin kafayla düşününce bana hak vereceğinden emindim.

Mutfağa girip etrafı topladıktan sonra salonu ve yatak odamı da topladım. Araf'ın kenara bıraktığı beyaz gömleğini elime alıp odadan çıktım. Onu banyoya götürüp kirli sepetine attıktan sonra salona gittim. Koltuğa oturacağım sırada kapının çalmasıyla vazgeçip dış kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı açmamla içeriye Mısra'nın girmesi bir olmuştu.

"Yavaş be Mısra..."

"Ay Ecmel tebrik ederim." diyerek ben daha ne olduğunu anlamadan bana sarılıp sözümü kesince şaşkınlıkla ona baktım.

Üstümdeki şaşkınlığı atmama izin vermeden benden ayrılıp beni soru yağmuruna boğdu.

"Nasıl oldu? Nasıl bir çıkma teklifi etti enişte bey sana? Güzel bir yemekte mi etti? Ay Ecmel çatlatmasana insanı! Söyle..."

"Ay bi' sus Mısra." diyerek sözünü kestiğimde dudaklarını üzgünce büzüp bana baktı. "Bir nefes al." dedikten sonra kapının önünde duran Aslı'ya baktım. "Geçsene."

Aslı gülümseyerek içeriye girince kapıyı kapatıp ikisine baktım.

"Siz salona geçin ben çay suyu koyup geliyorum."

"Ne çayı Ecmel?" dedi Mısra kolumdan tutarak. "Gel şu olayı bize anlat, acelemiz var."

Beni salona doğru çekiştirince düşmemek için ona ayak uydurdum. Salona girip beni ikili koltuğa oturttu ve bir tarafıma kendisi diğer tarafıma da Aslı oturdu. İkisinin de bakışları merakla bana dönünce biraz geriye doğru yaslandım.

Bana aynı bakışlarla bakmaya devam ettikleri zaman kafamı iki yana sallayıp, "Ne?" dedim.

"Nasıl sevgili oldunuz?" diye sordu Mısra.

"Önce şuradan bir çıkabilir miyim?" diyerek ikisinin arasından çıkmaya çalıştığımda kollarımdan tutup buna engel oldular.

"Sorularımıza cevap verdikten sonra tabii ki de çıkabilirsin." dedi Aslı gülümseyerek.

"Ya arkadaşım bir yere mi kaçıyoruz? Rahat değilim."

"Ecmel sorularımıza cevap ver!" diyen Mısra'ya baktım.