Daha dün dayak yedim.Ondan önceki günde dayak yedim.Vücudum morlukları dolu.Yüzüm,bir gözüm mosmor,ve çiziklerle dolu.Bacaklarım kollarım mosmor.
Üzerimde,pijama takımlarım vardı.Şortlu.Gelen misafirler herşeyi görsün istedim.Bu sefer ben kazanıyım istedim.Babama karşı.
Üzerimi değiştirmedim.İnsanlar neler çektiğimi görsün diye.Kapım çaldı ve içeri hizmetli girdi.
'Efendim,misafirler geldi Babanız gelmenizi emrettiler'
'Çık sen geliyorum'
Çıkmadan önce aynada kendime baktım.Vücudum günden güne çürüyordu sanki...
Dağılmış saçlarım,ve mor vücudum.
Saçlarımı bile taramadım.Aynen böyle yataktan kalktığım gibi aşağı indim.
Misafirler masada oturuyordu.
Babam,babam beni görünce nutku tutuldu.Pür dikkat beni izliyorlardı. Onlara acılı,ama güçlü bir tebessüm ettim.
Kimisi bacaklarıma kimisi kollarıma kimisi yüzümdeki morluklara bakıyordu.
'Oha'dedi bir erkek.Yanındaki kızda karnına dirseği ile vurdu.
Korktum,o an babamın bakışlarından korktum.Misafirler gidince bana yapacakları gelince gözümün önüne gözlerim doldu.
Ama güçlü durdum.Omuzlarım dikti.Başım yeredeğil tam karşıya bakıyordu.
'Merhaba,ben Asel'
Dedim ve önce babamın karşısında oturan adamla el sıkıştım.Adam elimi sıktı ve'ben kaya'dedi.
Onun yanında oturan kızla sonra onun yanındaki kızla el sıkıştım."Ben Beria'dedi
Kumral olan ise'Aleda'dedi.
Onun karşısındaki erkek 'ben Alp dedi.'
Aleda'nın yanında duran kaslı olan ile el sıkıştım.'Berk'dedi.Bana acıyormuş gibi bakıyordu.Bugünlük kimsenin bana açılmasını izin vermeyecektim.Sadece birgün güçlü olacaktım.
Berk'in yanı boştu.En sonunda Kumral,upuzun kirpikleri olan,dolgun dudaklı,kirli sakallı,kahverengi gözleri olan,ve yakışıklı,hemde çok yakışıklı olan ile el sıkıştım.
O herkesin aksine el sıkışırken elimdeki morluğa bakıyordu.
'Akın'dedi yakışıklı.
Berk ile Akın'ın ortasındaki sandalyeye oturdum.
Babam büyük bir nefretle bana bakıyordu.Büyük bir nefretle nefesini verdi.Akının gözleri vücudumdaki morluklarda takılıyordu.Akın sertçe nefesini alıp verdi ve gözlerini yavaşça babama çevirdi.
Söze girdim'sanada merhaba,babacığım'
Babam cevap vermedi.
Hizmetliler geldi Ve çorbalarımızı koydular.Herkes sıcak çorbadan içmeye başladı.
Bende çorbada içmek için kaşığımı kaseye daldırdım ve sıcak çorbada içmek istedim.Ama ağzımın içindeki yaralar buna izin vermedi.Sıcak çorbada ağzımın içindeki yaraladı yaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısılda Zamana (Tamamlandı)
Teen FictionFısıldadığım zaman içimde fırtınalar koparıyor.Temeli atılmamış bina gibi tıpkı.Her ne kadar güçlü görünsede o bina birgün yıkılacak çünkü eksik.O bina hergün daha da hasar alıyor,her ne kadar alışsada bir o kadar zarar görüyor.Bina eksik diye suçla...
