''Gel buraya''dediğinde Berk,kalbim çıkacak gibiydi.Yavaş adımlarla yanına gittiğimde.''otursana''dedi.Oturdum yanına.''iyimisin,Berk''diye sordum.Titrediğimi hissetsemde elini tuttum.''Biliyorum bana kızgınsın ama...''Derken titreyen sesimle Gür bir kahkaha patlattı Berk.
''Kızım sen benim kardeşimsin sana nasıl kızayım?''Diye sorarken kahkaha atmaya devam ediyordu.''Kızmadınmı?''Diye sordum.
''Hayır,gel buraya''dedi ve yattığı yerden oturup beni kendine çekti.Birbirimize sıkı sıkı sarılırken.''Sonunda ölüm bile olsa seninleyim kardeşim.Sen benim kardeşimsin çünkü''dediğinde gözyaşları içinde bozulduğunu hissettim.
Tam o sırada kapı açıldı.Gelenin Akın olduğunu gördüğümde Berk'e sarılmaya devam ettim.''Barıştınız demek,Asel onu affedemeyeceğini sandı''dedi Akın.
Berk'ten kendimi geri çektiğimde Akın ve Berk sıkı sıkı sarıldı.'Korkuttun bizi göt herif''derken Akın doktor geldi.
''Berk çok iyi gördüm seni yarın taburcusun''dedi Doktor.
Akşam olduğunda kapı çaldı ve içeri Aleda girdi,Beria ile Alp'in kapıda olduğunu gördüm.
Aleda içeri girdiği gibi Berk'in boynuna atladı.''iyimisin abi?''dedi Aleda.Aleda'nın Berk'e abi demesini kıskanmadım tabiki ama...Onlar birlikte abi kardeş gibi büyümüştü.
Aleda'nın yerinde ben olabilirdim.Berk ile abi kardeş gibi olabilirdik.Gerçekten abi kardeştik ama Aleda ile araları okadar güzeldiki kıskanmamak elde değildi.
O an onları nasıl izledim bilmiyorum ama Akın oturduğu yerden kalkıp kolunu üzerime atıp beni kendine çeki.Berk bakışlarımı fark etmiş olacakki Aleda'dan ayrıldı.
Akın ile birlikte koltuğa oturduk,Aleda Berk'in elini tutarken gözlerim doldu.Berk onunla konuşurken çok mutluydu.Benimle böyle konuşmamıştı.Belkide hiç kardeşi gibi davranmamalıydım.
Kafamı Akın'ın göğüsüne yaşadığımda,Akın kollarıyla beni sardı.Tam o sırada kapı çaldı.Alp ve Beria girdi içeri.Onlar içeri girdiği gibi Berk'in yüzünü soğukluk kapladı artık gülmüyordu.
''Geçmiş olsun''dedi Alp yere bakarken.''eyvallah''dedi somurtarak Berk.''iyimisin Berk?''Diye sordu utangaç bir tınıyla Beria.O an Berk'in yüzündeki o soğukluk gitti,yumuşamıştı sanki.Yaşananlara rağmen onu sevmeden edemiyordu.
''İyiyim''diye cevap verdi.Alp ve Beria oturdular.Aleda ise onların ortasına oturunca Alp Aleda'ya kolunu attı.''Kolunu kardeşimin üzerinden çek''dedi Berk somurtarak Alp'e.
Aleda'yı kardeşi gibi kıskanıyordu.Onu çok seviyordu,beni ne kadar seviyordu?.Kendimi kötü hissedince ayağa kalkıp yavaş adımlarla kapıdan çıktım.
Hastanenin bahçesinden dışarı çıktığımda nereye gittiğimi bilmiyordum.Rasgele ara sokaklardan gidiyordum.Ne telefonumu ne çantamı hiçbirşeyimi almadım.
Atlştıran yağmur,esen rüzgar,Gece karanlığı ve ben.Tek başıma.Ara sokaklardan ilerlerken bastıran yağmur montumu almadığımı fark ettirdi.Soğuktan titreyen ellerim,moraran dudaklarım,titreyen vücudum ve bilmediğim ara sokaklar...
Nerede olduğumu bilmiyorum,hastaneye tekrar dönmek istediğimde arkama dönüp baktım,sadece sokaklar,sokaklar,ve sokaklar vardı.Gecenin karanlığı,yüzüme vuran sokak lambaları,ve tenha bir sokak.Kimse yaşamıyordu galiba.
Harabe evler yıkılmış duvarlar ışıkları yanmayan kırmızı perdeli evler çok korkutucuydu.Rüzgar daha sert esmeye başlayınca yağmur dahada hızlandı.
Arkamda adım sesleri işittim,yavaş yavaş bana doğru yaklaşıyordu sanki.Arkama dönmeye cesaret edemeden yavaş yavaş yürümeye devam ettim.Kafamı hafifçe yana çevirdiğimde kocaman bir beden gördüm gölgede.
Adım sesleri hızlandı bende hızlandıran kalbim deli gibi atıyordu.Adım sesleri aniden kesildi,refleks olarak aniden durduğumda kocaman bir el kolumu sertçe çekti.Ona baktığımda ''Burada ne işin var?''Diye sordu sert bir tonla.
''B-ben kayboldum''dedim titreyen bedenimle.Ama soğuktan değil korkudan titriyordum.''Burada olmamalısın''dedi.Orman gibi kaşları vardı.Kısılan gözleri beni yiyecek sanmadan edemedim.
''Hastaneye nasıl gidebilirim?''Diye sordum.''Nasıl geldin buraya?''Diye sordu.Sanki beni sorguya çekiyordu.''ağlarken nereye geldiğimi fark etmedim...''Derken.''Burada olmamalısın''dedi tekrardan.
Tam o sırada bize biraz uzakta bir araba farı gördük,adam bunu gördüğü gibi gözlerini kocama açıp kolumdan sertçe çekip ayakta zar zor duran bir binanın içine soktu beni.
''Nolu...''Derken beni duvara sıkıştırdı ve eliyle ağzımı kapattı.Napıyorsun Diye soramıyorum ağzımı okadar sert tutuyorduki.Tam binanın önünde bir araba durdu,kapı sesleri geldi Ve bazı sesler duyduk.
''Ya eminim Burada birisi vardı''dedi bir tane adam.''Hani nerede ozaman?''Diye sordu diğer ses.''abi gördüm diyorum etrafı arayalım buluruz elbet''dedi adam.''Sen iyice delirdin fazla içki sana yaramıyor yürü arabaya''dedi diğer ses ve kapı sesleri duyunca araba son gaz gitti.
Adam elini yavaşça çekti.Anlamayan gözlerle ona bakarken.''burası çok tehlikeli tek başına hastaneye gidemezsin,ben seni bırakırım''dedi adam.
''Onlar kimdi?''Diye sordum korkuyla.
''Onlar organ mafyası,bizi bulsaydılar organlarımızı satacaklardı.Onlardan kurtuluş yok!O yüzden bu mahallede yaşayan yok''dediğinde korkudan yanaklarıma akan gözyaşlarımı hissettim.
Yavaş yavaş çıktık binadan.Tam o sırada biri kolumu tuttu.O adam sandım kolumu bırakması için hamle yaptığımda bırakmadı,ona baktığımda karşımda o adam yoktu bambaşka bir adam vardı.Bana bakarak gülümsedi ve bir silah sesi duydum.Beni koruyan adam vurulmuştu ve yerde baygın bir şekilde yatıyordu.
Bir çığlık patlattığım sırada o adam eliyle ağzımı kapattı.Ve o an anladım bunlar organ mafyasıydı.
''Selam güzellik''dedi ve beni zorla arabaya bindirdiler ve...
***
Selaaaam yorumlarda buluşalım.Sizce Asel'e ne olacak?
Sizce Asel'in organları satılacakmı?
Sizce Asel kurtulacakmı?Kurtulacaksa nasıl kurtulacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısılda Zamana (Tamamlandı)
Teen FictionFısıldadığım zaman içimde fırtınalar koparıyor.Temeli atılmamış bina gibi tıpkı.Her ne kadar güçlü görünsede o bina birgün yıkılacak çünkü eksik.O bina hergün daha da hasar alıyor,her ne kadar alışsada bir o kadar zarar görüyor.Bina eksik diye suçla...