''İnsan dertlerinden ne kadar kaçarsa dertler onu daha kolay bulur''
Gözlerimi açtığımda odamdaydım.Heryer karanlıktı.Hiçbir ışık yanmıyordu,ve benim en büyük korkum o karanlığa hapsolmaktı.Hiçbirşeyden korkmadığı kadar çok korkuyordum karanlıktan.
Başım feci derecede ağrıyordu.Yatakta oturdum ve kolumda askılığa bağlı olan serum torbasını fark ettim.Bir süre sonra da başını yatağa yaslamış,vücudu yerde uyuyan Akın'ı...
Bir süre onu izledim,öyle güzel bir yüzü vardıki izlememek mümkün değildi.Bukadar karanlıkta bile net görebiliyordum beyaz yüzünü.Ve Akın bu gece benim 'umut ışığım oldu'
Akın uyandı ve uyku sersemi bir sekilde bana baktı.'Neden uyandın?Ağrın falanmı var?'Diye sordu uykulu sesiyle.
'Hayır ağrım yok,ışıkları açarmısın?'Diye sordum.Hemen ayağa kalkıp ışıkları açtı.Ve ben derin bir oh çektim.Göz altları mosmor olmuştu.'hiç uyumadınmı?'Diye sordum.'dert etme'dedi.
Önce yavaşça serumumu çıkarttı.
Elini tutmam için bana uzattı ve bende tuttum.Beni yavaşça ayağa kaldırdı.Hiç soru sormadım ama ne yapacağını merak ediyordum.Beni bahçeye çıkarttı ve her zaman her gece burada gökyüzünü izleyeceğiz diye söz verdiği salıncağa oturduk.'Akın'dedim yavaşça.'Efendim'dedi gökyüzünü izlerken.'O...Beni buldu'dedim.Akın yüzünü bana çevirdi.'Ne?nasıl?'Diye sordu.Dolan göerimle cevap verdim.'Akın...Ben çok korkuyorum.Beni bulursa...'Derken Akın sözümü kesti.
'Evet seni bulabilir ama sana hiçbirsey yapamaz.Buna asla izin vermem!'Dedi Ve öfkeyle nefesini verdi.Dolu gözlerle ona bakarken.'Söz veriyorum Asel,sonunda ölüm olsa bile seni koruyacağım.çünkü...'Dedi ama devamını getiremedi.
'Çünkü?'Diye sordum.'boşver'dedi ve tekrar gökyüzüne çevirdi o güzel yüzünü.'Akın'dedim bir süre sonra.'Efendim gülüm'dedi.Şaşırsamda bana böyle hitap etmesi çok hoşuma gitti.'gülüm'dedim ve Güldüm.
'Ben teşekkür ederim.Siz olmasaydınız ne yapardım bilmiyorum'dedim sol gözümden akan gözyaşımla.'Ağlama'dedi sadece bunu dedi.Bir süre sonra sessizliği bozdu.Büyük bir nefretle'Gözünden akan her yaşın bedelini babana ödeteceğim,söz veriyorum''Dedi.Öfkeyle nefesini verdi tekrar.
Hiçbirşey diyemedim.Ne desem bilemedim.Bana çok büyük bir söz vermişti.İkimiz gökyüzünü izlemeye devam ettik.Bir süre sadece yıldızları ve ayı izledik.
'Keşke yıldız kadar parlayabilsem'dedi Akın.Hiç düşünmeden cevap verdim.'Benim için yıldızdan daha çok parlıyorsun'dedim.'nasll yani'dedi ve kafasını bana doğru çevirdi.
'Bu zamana kadar yaşama sebebim yoktu ama şimdi var,söylediğin tek bir kelimeyle babamla savaşacak cesaret buldum. Sen Akın,sen benim umut ışığımsın' Dedim ve bakışlarımı kaçırdım.Akın beni izliyordu her ne kadar ona bakmasamda bunu hissedebiliyorum.
'Sen'dedi fısıldayarak.'ben'dedim tekrar ederek.'gerçektenmi?'Dedi inanıyormuş gibi.'gerçekten'dedim.
Yüzüne baktım.Gözlerine baktım.Yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.'biliyormusun?'Diye sordu.'Hayatımda ilk defa birisi için iyi hissettirdim,ilk defa biri böyle düşünüyor'dedi Gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısılda Zamana (Tamamlandı)
Teen FictionFısıldadığım zaman içimde fırtınalar koparıyor.Temeli atılmamış bina gibi tıpkı.Her ne kadar güçlü görünsede o bina birgün yıkılacak çünkü eksik.O bina hergün daha da hasar alıyor,her ne kadar alışsada bir o kadar zarar görüyor.Bina eksik diye suçla...