İlk Anılar

749 58 41
                                    

    Öncelikle bu bir kurgudur!       Gerçeklerle alakası yoktur!

Keyifli okumalar diliyorum 🤍

   Hande 5 yaşındaydı. Kardeş olarak büyüdüğü Yiğitle birlikte gittikleri anaokuluna yeni bir kız gelmişti. Hande bir süre yeni gelen kızı izledi oyun saatlerinde. Ondan küçüktü ama bazen ondan büyük gibi davrandığı oluyordu. Ortak saatlerde iki kız birbirlerine fark ettirmeden birbirlerini izliyordu. Çocuklardı işte içten içe birbirleriyle arkadaş olmak istiyorlardı. Handenin arkadaşlarıyla olan yakınlığı Zehrayı ona çekiyordu. Zehranın pozitif duruşu da Handeyi ona çekiyordu.

   Bir gün kardeşinin tanışmak için bir adım atmayacağını bilen Yiğit gidip kızla tanışır. Ortak oyun saatlerinde Zehranın oynadığı oyuna katılarak onunla tanımıştır. Akşam eve döndüklerinde aile sohbetlerinde yeni bir arkadaş edindiğini anlatırken salonda onu en dikkatli dinleyen kişi Handedir. Çünkü yeni insanlar tanıma konusunda Yiğit kadar iyi değildi ve çocukluğun getirdiği bir çekingenliği vardı. Ama tüm bunların yanında onu hiç tanımadığı için konuşmaktan korkuyordu. Yiğitin anlattıklarıyla ertesi gün o da oyuna katılmaya karar verdi.

   Ertesi gün günün ilk saatlerini herkes kendi alanlarında geçirdi ardında ortak oyun saatinde Hande Zehranın oyununa katıldı ve her gün yapılan tanışma faslı yapıldı. Zehra Handeye kocaman bir gülümsemeyle bakarak adını söyledi ve elini uzattı, Hande kızın bu sıcaklığına şaşırsada akşam Yiğitin anlattıklarını hatırlayarak onun kadar büyük olmasa da içten bir gülümseme ile ona adını söyledi. İkili böyle tanışmıştı. Ve o sene boyunca tüm ortak saatlerde birbirlerinin oyunlarına katıldılar. Yemek saatlerini birlikte geçirdiler...

   Handelerin anaokulundaki son seneleriydi, başlarda Zehradan ayrılacağı için çok üzülüyordu ama sene içinde aileleri de tanışmış ve iyi anlaşan iki arkadaş olmuştu. Bu her iki küçük kızında mutlu olmasını sağlamıştı. Anaokulundaki sene sonu gösterilerinde birkaç görev üstlenen Hande gösterinin yıldızı sayılan küçük kızla da bir sahne paylaşacaktı. İkili birkaç kişinin daha katılımıyla bir müzik dinletisi sunacaktı. Bu müzik performansları her iki küçük kızın da bir ömür saklayacağı birkaç fotoğraftan birinin çekildiği andı. Müzik grubu gösterinin en beğenilen şovu olmuştu.

     Zehra'dan (15 yaş)

   Anaokulu yıllarımı pek hatırladığım söylenemez ama ilk yılıma dair aklında kalan ve yıllardır aklımdan çıkmayan bir şey var. O gamzeler. Çok küçüktüm, çok küçüktük... Anaokulunda 1 seneyi birlikte geçirdik. Şimdi elimde duran bu fotoğraf o okula dair son anının olduğu fotoğraf. Yıl sonu gösterisinin fotoğrafı, az önce son fotoğraf dedim çünkü ilki karlı bir gündendi. Neredeyse belime gelen bir kardı. Bir anda bastırmış ve hızlı tutmuştu, bizleri daha fazla oyalayamayan öğretmenler karda oynamaya çıkartmıştı. İlk fotoğrafımız o güne aitti. Şu an elinde duran ise ikinci ve o yıla ait son fotoğrafımız. Anaokulu bittikten sonra 1 buçuk sene daha görüşebildik. Sonrasında benim ailemin işleri sebebiyle İstanbuldan ayrıldık, o zaman ona bir veda bile edememiştim. Üzerinden yıllar geçti hâlâ canımı yakıyor bu durum.

    Aradan 12 sene geçti ve ben yine bu şehre döndüm. Nerede ya da ne yapıyor bilmiyorum. Büyürken onu çok aradım ama bir türlü ne onu ne de Yiğit'i bulamadım. Şimdiyse yeniden geldiğim bu şehre adım attığımdan beri aklımda sadece onu bulmak var. Yıllardır aklımı meşgul eden o kısık gözler ve derin gamzelerin sahibi... Hande... Onu görme ihtimali bile kalbimin bir yarışta gibi atmasını sağlıyor. Onu yeniden görmek için yıllardır her gece dua ettim. Şimdiyse onu tekrardan göreceğime çok eminim. Hissediyorum yıllardır ettiğim o dualar kabul olacak...

   Küçükken onunla konuştuğumda hep spor yapmaktan keyif aldığını söylerdi. Bundan 3 sene önce okula rastgele gelen bir kulüp beni voleybol seçmelerine çağırdığında katılmamın sebebi oydu. Onun spor sevgisi. Belki dedim içimden 'Belki o da voleybol oynuyordur. Belkş bir gün onunla karşılaşırım bu spor sayesinde.' umut ettim. 3 senedir onun umutlarıyla oynadım her maçta. Şimdiyse bu sporun en büyük kulüplerinden birine geldim. Yine belki onu bulurum diye kabul ettim. Yarın ilk defa kulübe gideceğim içimde tarifsiz bir heyecan var. Eminin o da orada olacak...

      Hande'den (17 yaş)

   Saat gecenin bilmem kaçı, elimde bir fotoğraf. Hatırladıkça yüzümü güldüren o anıların sahibi küçük hanımla olan ilk fotoğraf. Neredeyse karda kaybolduğu o gün ne de çok inat etmişti oynamak için. Benim bile cesaretim yoktu oynamaya. Gerçi ben oldum olası karlı havaları pek sevmem. Benim sevdiğim havalar yağmurlu olanlardır. Gerçi artık onu da sevmiyorum ya o da ayrı. Karlı havaları çok severdi ve onunla karda çok anım vardı. Üşüsem de sevmesem de onun için katlanırdım kara tıpkı şimdilerde sırf o seviyor diye karlı havaları sevdiğim gibi. Acaba o da ben seviyorum diye yağmurlu havaları seviyor mudur yoksa onun benden gittiği gün hava yağmurluydu diye benim nefret ettiğim gibi o da nefret ediyor mudur yağmurdan?

   Bugün bu fotoğrafı bulana kadar unuttum sanmıştım hayatımda gördüğüm en güzel yeşilleri ama ne mümkün onu unutmak. Her an bir şey çıkıp onu hatırlatıyor bana. Sonra durup 'acaba o da hatırlıyor mu beni?' diye düşünüyorum. Çok küçüktün be Zehra benden bile küçük, unutmuşsundur beni ama ben şimdilerde seni düşünerek geçiriyorum günlerimi...

   Odanın kapısı açıldığında içeri gelen Naz'a gülümsedim. Alışmıştı artık arada çıkardığım bu kutuyu görmeye, Zehra hakkında ona tonla soru sormama. Yatağa oturup yarın hakkında konuştu. Yarın bizim için önemli bir gündü. Şampiyon olduktan sonraki yeni sezon başlayacaktı ve bu sezon çok önemliydi genç milli seçmeleri için Naz bana uyarılar yapıyordu. Benden 7 yaş büyük oluşunun ve aynı sporu yapıyor olmamızın avantajları önceden bazı şeyleri bilmek. Bundan önce birkaç spor denemiştim ama hiçbirine bu kadar bağlanmamıştım. Şimdi son 7 8 yılıma bakınca bu spor her şeyin olmuştu. Naz verdiği tavsiyelerden sonra bu sıralar pek iyi uyumadığımı fark ettiği için beni uyuttu ve gece boyu benimle uyudu...

      Yazardan

   Hande büyüdükçe yöneliminin kadınlara olduğunu fark etti. Zehra da kendini keşfettiği süreçte başlarda erkeklerle ilişkiler kurmayı denesede aldığı başarısız sonuçlar ve içten içe hep ilgisini çeken tarafın kadınlar olduğunu fark etmesiyle son birkaç yaşını o da yöneliminin bilincinde olarak geçirdi.

   Bir şekilde birbirne benzeyen insanlar birbirlerini bulurlardı. Bu hayatın düzeni böyleydi. Hande de çevresinde yönelimi kendine benzeyen birçok insana sahipti. Son birkaç ayını bunlardan biriyle geçirmişti. Hande pek bir şey hissetmiyordu ama karşısındaki kıza hiçbir şekilde bunu anlatamadığında deneyerek birbirlerine uygun olmadıklarını anlamasını bekledi. Ve son 2 buçuk aydır çoğunluğunda tartışmaların olduğu bir ilişkiye sahipti. Tıpkı bu sabah da diğer günlerde olduğu gibi Hayal'le tartışmıştı ve gün boyunca konuşmamıştı. Bir yerde iplerin kopacağını umut ediyordu. Çünkü daha ne kadar bu kıza tahammül edebileceği konusunda en ufak bir fikri yoktu. Oturduğu bankta bu düşüncelerden sıyrılmasını sağlayan şey Naz'ın onu almaya geldiğini belli eden kornası olmuştu. Şimdi güzel şeyler düşünmeliydi yeni sezonun ilk antrenmanına gidiyordu. Bugün güzel şeyler olacak diye düşünerek banktan kalkarak arabaya doğru yürüdü...

Umarım hoşunuza gitmiştir.

Kendinize cici bakın🐢

('bu benim kaderim' ailem iyi ki varsınız💜🧡💙)

  

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin