Hande Dilinde Uyarı

261 53 271
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🤍

Ertesi gün ilk uyanan Mina olmuştu. Yavaşça koltuktan kalkıp önce banyoya gitmiş ardından üzerini değitirmişti. Ekmek ve simit almak için evden çıkmadan önce ablaları uyandığında merak etmesinler diye not bırakmıştı. Ayakkabılıkta asılı duran anahtarı alıp fırına gitmişti. Mina geri dönene kadar Hande ve Zehra da uyanmıştı. Bir süre birbirlerine güne başlamaya ikna ettikten sonra Hande salonu eski haline getirirken Zehra da kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Hande salonu toparladığında sevgilisine yardım etmek için ya da daha doğru tabirle Zehra'yı sıkıştırıp öpmek için mutfağa geçmişti. İlk hedefi sevgilisinin doğradığı salatalıklar oldu. Bir tanesini alıp ağzına attığında Zehra'nın cırlaması kaçınılmaz olmuştu.

"Handee!"

"Tamam tamam, bir tanecik aldım."

Zehra sırıtarak işine geri döndüğünde Hande'nin bu seferki hedefi direkt sevgilisi olmuştu. Zehra'nın belini sarıp boynunu öptü. Gün Hande için böyle anlarda ayıyordu. Sevgilisini öperken, sevgilisi onu öperken, öpüşürken. Bir insanı öperken, bir insanı hissederken bu denli mutlu olmak, kalbinin bu denli hızlanıyor olması, bu kadar huzurla dolmak inanılmaz geliyordu ona. Zehra'yı tanımasa hayatına girecek bir başka insan onu bu denli etkileyemezdi hoş Zehra ile olan ayrılıklarında da kimse o yeri dolduramamıştı. Zehra, Hande'nin öpücükleri altında omlet yapmaya çalışıyordu ama kontrolünü kaybetmesi an meselesiydi. Bir öpücükle böyle eriyip gitmesi akıl kârı değildi. Hande sevgilisinin boynunun her bir milimini büyük bir özen ve aşkla öptükten sonra burnunu Zehra'nın ensesinde topuz yaptığı saçlarına yasladı. Gözlerini kapatıp huzur bulduğu o kokuyu ciğerlerine doldurdu. Zehra bir elini Hande'nin karnını okşayan ellerinin üzerine koyarak sevgilisinin ellerini sevdi. Omlet piştiğinde altını kapatıp yavaşça sevgilisine dönerek dakikalardır yapmak istediği şeyi yaparak dudaklarını birleştirdi.

Mina'nın gelişiyle hep birlikte kahvaltı yaptılar. Mina'nın modunun düşük olduğunu fark etseler de üzerine gitmemek için sorular sorup sıkıştırmadılar ama yine de istediği zaman konuşabileceğini ve sorunu her ne olursa olsun destek olacaklarını hissettirdiler. Mina'nın yardım etmesiyle hep birlikte kahvaltı masasını topladıktan sonra Mina hepsine soğuk kahve yapmıştı. Bahçeye çıkıp kahvelerini içerken Mina ara sıra çatık kaşlarla birine mesaj atıyordu. Hande ve Zehra durumu fark etmiş ama yine sessiz kalmayı seçmişlerdi. Mina, İrem gibi bir çocuk değildi. Fazla üzerine gidilirse kendisine tamemen kapatırdı, şu an iyi kötü kendisini açıyordu ve bununla yetinmeleri gerekiyordu. Kısa bir süre sonra Derya geldiğinde Mina onları yalnız bırakmam ve önceden planlamış olduğu için ekemediği arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti.

Derya geldikten sonra Zehra ona da kahve yapmıştı. Şu an hep birlikte bahçede oturmuş sessizliğin yarattığı gergin ortamı paylaşıyorlardı. Hande bu tuhaf gerginliğin uzamasını istemediği için ilk söze girmişti.

"Evet Derya kuşum, buluşma sebebimiz zaten belli lafı eveleyip gevelemeye gerek olduğunu düşünmüyorum. Zehra şaka yollu gibi dursa da ciddi bir hikaye atmıştı ve sen de bu hikayeye şaka olmadığını bildiğimiz bir cevap yazmıştın. Şimdi anlat bakalım; durum ne, ne yapabiliriz, ne kadar ciddisin?"

"Ooff, evet eveleyip gevelemek pek çözüm olacak gibi değil. Nasıl anlatsam doğru olacak bilmiyorum ama kendi açımdan baktığımda, bana göre 'ilk' olarak nitelendirebileceğim yerden anlatmam daha doğru olur. Böylece sizin de aklınızda bir soru kalmaz diye düşünüyorum."

Hande ve Zehra onu onayladığında Derya yerinde rahatsızca kımıldandı ve daha rahat hissedeceği bir şekilde oturdu.

"Öncelikle bu zamana kadar 1 erkek 1 de kız arkadaşım oldu. Yani kendimi keşfettiğim kişi Ebrar değil ya da onu bir heves gibi görmüyorum, bunu bilmenizi isterim. Sonuçta onun özel hayatını hepimiz biliyoruz ama benim hayatım pek bilinmiyor, aklınızda en başta bir soru işareti oluşsun istemiyorum. Olayın Ebrar kısmına geleyim o kısım biraz karmaşık. Büyük çoğunluğu geçen yaza dayansa da bir kısmı da 2022 yazına dayanıyor. O zamanlar duygularımı tam çözemediğim için ne olduğuna anlam verememiştim. Aramız iyiydi, güzel vakit geçiriyorduk, birbirimize destek oluyorduk. Hoş zaten aynı kulüpte büyüyen çocukluk arkadaşlarıyız. Neyse o sene içimde bir kıpırtı bir şeyler vardı ama Ebrar'a yormadım yani yormak istemedim çünkü sallatıda da olsa bir ilişkisi vardı ve böyle bir şey kötüydü. Hislerimi ona açmazdım ama öyle ya da böyle sevgilisi olan birine bir şeyler hissettiğimi kendime de itiraf edemedim. Yakıştıramadım böyle bir şeyi kendime. Kaldı ki öyle sıradan biri de değildi ki Ebrar. Benim çocukluk arkadaşımdı, böyle bir duruma düştüğüm kişinin o olmasını da istemedim. O yüzden içimde yeni yeni yeşeren duyguyu yok saydım."

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin