Milesel Sorunlar

258 45 207
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤‍🩹

~2023 milli takım sezonu (geçmiş)~

Hande, ayrılıklarının esas nedenini öğrendiğinden beri her şeye olan bakışı değişmişti. İşi için kendini toplasa da eski neşesini bir türlü geri kazanamamıştı ama o akşamdan sonra bir anda neşesi geri gelmişti. Hiç kimseye öğrendiği şeyleri anlatmamıştı, anlatmayı da düşünmüyordu şimdilik her şey eskisi gibi devam etmeliydi en azından Zehra gelip onunla konuşana kadar.

Milli takım yenilenen koçu ve takıma yeni katılan Vargas'la birlikte güzel bir ivme yakalamış ve ilk turnuvadan altın madalyayı kazanarak şampiyon olmayı başarmıştı. Zehra bu süreçte Hande'ye yaklaşmaya çalışsa da başına açılan bir bela vardı; Vargas. Takıma yeni katılması ve oda arkadaşı olmaları sebebiyle, onunla ilgilenmesi gerekiyordu. Zehra bu duruma sinir olmaya başlamıştı, sonuçta bu takımın kaptanı, koçu, staffı falan da vardı. Yine de tüm isyanları içinde kalıyordu.

Avrupa Şampiyonası maçları başlamıştı, Zehra artık Vargas'a katlanma işine alışmıştı, VNL dönemine göre Hande ile arası daha iyiydi. Aralarının bu hali Zehra'ya yetmiyordu ama daha fazlasını da yapamıyordu. Ne zaman onunla konuşmaya niyetlense başındaki bela kendini hatırlatıyordu. Evet tahammülü artmıştı ama şansını zorluyordu bu Küba'lı.

Avrupa Şampiyonası maçlarını teker teker yenerken maçların birinde Hande arka alanda topu çıkarmak için reklam panolarına doğru koştu, topu sahaya çevirmeyi başarsa da kendisi dönememişti. Arka turu geldiği için kenarda olan Zehra hızla Hande'nin düştüğü tarafa doğru koştu. Reklam panolarının arkasındaki sandalyeler ve zemin arasına sıkışmıştı Hande, üzerine birkaç sandalyenin de devrilmesiyle kalkamamıştı. Zehra hemen onun üzerindeki sandalyeleri çekti.

"Hande, iyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu? Ağrın, acın falan var mı?"

Hande biraz kımıldanıp kalkmaya çalıştı, bu panolara çarpmaya alışıktı ama takla atmak onun için yeni bir deneyimdi, ne olduğunu anlayamadığı için tepki veremiyordu. Sessizliği Zehra'nın korkmasına sebep oluyordu.

"Hande, güzelim sana diyorum. Beni duyuyor musun?"

Hande kaşlarını hafifçe çatıp bakışlarını Zehra'ya çevirdi. Kızgın bir hali vardı. Başka bir zaman olsa Zehra bu duruma şaşırırdı ama şu an hissettiği tek duygu endişeydi.

"Niye 'güzelim' diyorsun ki? Senin güzelin o değil mi?"

Zehra anlamayarak baktı ona. Stafflarının yabancı olmasına şükretti. Sağlıkçıları Hande'yi kontrol ederken onunla rahatça konuşabilirdi. Oyun bir süre durmuş ama Hande'nin henüz dönemeyeceği anlaşılınca yerine İlkin girmişti.

"Kimden bahsediyorsun? Benim tek güzelim sen olabilirsin."

Gözlerini devirdi Hande. Ayrılık sebeplerini bilse de bu ayrılık süresinde belki de Zehra'nın hisleri değişmişti. Sürekli Vargas'la gezip durması, onun sürekli Zehra'ya yapışması, otobüste bile yan yana olmaları onu bu düşünceye itmişti. Evet Zehra'nın aşkını biliyordu, aşık olunca nasıl olduğunu da biliyordu ama gözlerinin önünde bu kadar kısa zamanda bu kadar samimi olan ikiliyi görünce de kıskanmadan edemiyordu.

"Kim olacak, yapışık gibi gezdiğin oda arkadaşın."

Zehra'nın çatık kaşları düzelmiş hatta ufak bir kıkırtı kaçmıştı ağzından. Bu Hande'nin kaşlarını daha da çatmasına sebep oldu.

"Saçmalama, o olsa olsa Ebrar'ın dediği gibi kekom olur. Hem o ne alaka? Kıskandın mı Baladın?"

"Onun ne alaka olduğunu sen daha iyi bilirsin Güneş. Kilometrelerce duvarları olan sen kısacık zamanda bu kadar samimi olunca şaşırmadan edemiyor insan. Senin duvarlarını aşmak zordur normalde."

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin