Sene 2024

321 43 97
                                    

Bu kurguyu gömüldüğü yerden çıkarmam gereken şeyler varmış...

Keyifli okumalar dilerim💜

Sene 2024

Güzel giden her şey bir anda tepetaklak olur muydu? Aşklar bir gün biter miydi? Ayrılıklar her zaman sevginin, aşkın son bulmasından mı kaynaklanırdı? Şairin de dediği gibi 'ayrılık da sevdaya dahil ,çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili' diyemez miyiz? Geri dönüşü olmaz mı biten ilişkilerin? Hande oturduğu balkonda istemeye istemeye bunları düşünüyordu. Onu bu düşüncelere iten her şeye çok öfkeliydi. Kafasını balkonun korkuluklarına yasladı ve gözlerini kapattı. Şimdilerde yüzüne bakmaya bile çekindiği, hem kıyamadığı hem kızdığı kızın yüzü kapanan gözlerinin önüne gelince kendine bir küfür etmeden duramadı Hande. Hem bu halde olmasının sebebi o kızken, her şeyden kaçtığı bir anda neden aklına gelen ilk kişi de o oluyordu ki?

Sabah milli takım sezonunun ilk antrenmanı vardı, verimli bir antrenman geçirmek için uyuması gerekiyordu ama Hande uyuyamıyordu. Akşam saatlerinde oturduğu balkona çakılıp kalmıştı. Sabah oldu olacaktı ama ne gözüne bir gram uyku girmişti ne de biraz olsun dinlenmiş hissediyordu. Telefonunu eline alıp saate baktı, kendine bir küfür daha savurdu. O hayatına devam ederken kendisi böylesine derbeder olduğu için kendine sövmeden edemedi. Kalkıp içeri geçti, madem uyuyamıyorum bari hazırlanayım diye düşündü ve duşa girdi.

Hayatına bakmayı çok denemişti, başka insanları hayatına almayı, yeniden aşık olup sevmeyi ama her seferinde aklına gelen yeşil gözler onun için her şeyin başlamadan bitmesine neden olmuştu. Bir şeyler yaşamak için çabalasa da aklındaki ve kalbindeki değişmiyordu durumları böyle olunca ne karşısındakileri ne de kendisini aldatmamak için yolun başındayken her şeyden vazgeçiyordu.

Hazırlandıktan sonra bir şeyler yedikten sonra evden çıktı Hande. Gittiği yol gözünde büyüyor, bir zamanlar gitmek için can attığı yolları geçerken geri dönmek istiyordu. Elinde değildi zoruna gidiyordu bir zamanlar elini tuttuğu kişinin elini başkasının tuttuğunu bilmek, kalbini acıtıyordu. Tabii bir de hiçbir şey yokmuş gibi takımın birliği ve iyiliği için arkadaş olmaları gerekiyordu. Bakamadığı o gözlere bakmak, tutamadığı için kahrolduğu o eli Zehra düşünce kaldırmak için uzatmak zorunda olmak çok ağırdı.

Bir zamanlar evi gibi olan salona geldiğinde arabasını park etti, inmek için bir acelesi olmadığından kafasını geriye yatırıp gözlerini kapattı. Antrenman saatine göre erken gelmişti, evde duramadığı için kendini arabasına atmıştı ama nereye giderse buraya geç kalacağını bildiği için yol onu buraya getirmişti. Gözlerini kapatıp hiç değilse bir süre Zehra'yı düşünmemeyi umdu...

Zehra her köşesinde ayrı anıları olan salona geldiğinde direksiyonu biraz daha sıkı kavradı. Bu ayrıldıktan sonra birlikte geçirecekleri ilk milli takım sezonu değildi ama Zehra'nın en kötü hissettiği milli takım sezonu olabilirdi. Arabasını bulduğu boş yerlerden birine park ettiğinde inmek için hazırlandı. Arkadan çantasını alıp indiğinde hemen çaprazında gördüğü arabayla boğazında bir yumru hissetti, nefes almasını zorlaştıran, yutkunmasına imkan vermeyen bir yumru... Birkaç adım attıktan sonra arabanın içinin boş olmadığını fark etti. Hande... Bir zamanlar aşkından öldüğü gamzeli arabadaydı. Gözleri bir süre kızın üzerinde oyalandı, her milli takım sezonunda olduğu gibi yine berbat bir haldeydi, gözlerinin altı çökmüş, yüzündeki parıltı gitmişti. Kendine kızmadan edemedi Zehra.

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin