Muhbir

248 40 183
                                    

Keyifli okumalar dilerim 💐🤍

~2023 milli takım sezonu (geçmiş)~

Zehra'nın beklediği an gelip çatmıştı. Kulüp sezonları bitmiş, kısa tatiller yapılmış ve milli takım sezonu bugün itibariyle açılıyordu. Birkaç ay önce arkadaşlarına ve kendisine bir söz vermişti; aşklarının kırıntılarıyla yetinmeyecek, aşklarını geri kazanacaktı. Şimdi bunun için çabalayacaktı. Bu sabah ilk antrenmanlarını yapacaklardı, yoğun tempoya başlamadan önce ailesinin evinde kalmak istedi Zehra. Dün gece burada kalmış, şimdi de hazırlanıyordu. Hazırlıklarını tamamlarken Ebrar aramıştı, gelen aramayı yanıtlayıp sesi dışarı verdi.

"Efendim Karakurt."

"Zehra benim aklıma bir şey geldi."

"Bunun için mi beni aradın sabahın köründe? Ne geldi aklına manyak ruh hastası?"

"Yani tam olarak öyle aklıma gelmiş de değil neyse dur anlatayım. Şimdi ben düşünüyordum, seni ve Hande'yi düşünüyordum. Milli takım sezonu başlıyor malum; performanslarımızı, ne olur, ne biter, sizin aranızdaki bu şey takıma nasıl yansır falan diye istemeden düşünmüş oldum. Sonra bir şey fark ettim. Hande ayrıldığınızdan beri aynı Hande, hiçbir şey değişmedi, tavırları vs her şeyi aynı, sana hâlâ aşık olduğu, seni hâlâ sevdiği belli. Sonra seni düşündüm, baktım sen de onun maçlarını takip ediyorsun, ben de İtalya'dayım o da İtalya'da diye sürekli bana onu soruyorsun, sakatlansa aklın çıkıyor, aynı ortama girmek durumunda kalsanız gözleri sana değdiği zaman eriyorsun, e bu senin için çıkan aşk haberleri için de aklın çıktı falan. Sen de boş değilsin belli. Siz ne diye ayrıldınız o zaman gerizekalı?"

Zehra bu olaya bu şekilde yaklaşan birini ilk kez görmüştü ve açıkçası bu kişinin Ebrar olmuş olması onu epey şaşırtmıştı. Ne bu kadar iyi bir gözlemci olduğunu ne de böyle derin düşüncelere sahip olduğunu bilmiyordu. Köşeye sıkışmış gibi hissetti, yalan söyleyebileceği biri değildi Ebrar, hoş öyle olsa bile söylemek istemezdi. Derin bir nefes alarak gerçekleri anlatmaya başladı, başta olumlu mırıltılar çıkaran arkadaşının sesi sonlara doğru değişmişti.

"Ya kızım sen... of neyse Zehra. Sinirlenmeyeceğim, sakin olacağım. Neden kimseye bir şey anlatmadın be Zehra? Böyle olmazdı, bir çaresini bulurduk, hiçbirimiz mi sana bu kadar güven veremedik?"

Söylemek istediği onlarca şey vardı Ebrar'ın ama sustu, arkadaşının kalbini kırmamak için yuttu dilinin ucuna kadar gelen cümleleri. Hadi Hande'ye anlatamamıştı ama o kadar yıllık arkadaşlardı, gelip onlara da anlatmamıştı, bu duruma bozulmuştu. Hande'ye söz vermiş olmasa bağırıp çağırmaktan çekinmezdi ama ne vardı ki o gamzeliye söz vermişti.

"Ne derseniz haklısınız o yüzden kendimi savunmaya çalışmayacağım. Kapatmam lazım antrenmana az kaldı anca giderim."

Telefon konuşmasını sonlandırdıktan sonra çantasını konrtol edip mutfağa gitti Zehra. Mutfakta karşılaştığı ortanca kardeşi İrem'le kaşları çatıldı ve gözlerini kıstı Zehra.

"Hayırdır İrem hanım? Siz bu saatlerde uyanmazsınız, ne oldu da uyandınız?"

"Abla ya, uğraşma hemen. Karnım acıktı, bir şeyler atıştırmak için kalktım. Baktım sen de daha çıkmamışsın sana da bir şeyler hazırladım. Şimdiden afiyet olsun."

"Ay kıyamam sana. İyi yapmışsın, afiyet olsun ablacım. Ellerine sağlık, büyümüş ablasına kahvaltı ayarlıyor."

İrem sırıtıp onun yanağına uzun bir öpücük kondurdu, Zehra da kardeşine sarılıp yanaklarına uzun öpücükler bıraktıktan sonra İrem'in onun için hazırladığı küçük çantayı alıp evden çıktı. Salona doğru ilerlerken hem heyecanlı hem de stresliydi. Nadıl düzeltecekti olanları bilmiyordu ama savaşacaktı...

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin