Kısa Bir Tatil

526 49 20
                                    

Keyifli okumalar diliyorum 💕

Kısa tatillerinin bir kısmını evde birbirlerine vakit ayırarak geçirmeye karar veren Hande ve Zehra, Zehranın ailesinden izin alarak birkaç günlüğüne Handelerde kalma planı yaparlar. Burada kalmaya karar vermelerinin sebeplerinden biri de burada Yiğit ve Nazın da olmasıydı. Her iki ailede planlarına destek olarak ikiliye uygun ortamı sağlar. Kızlar Zehra için evinden birkaç eşya aldıktan sonra Handelere geçer.

Hande, Zehra ve Yiğit evde olacakları zaman diliminde izleyecekleri filmlerden oluşan bir liste yaparlar daha sonra oynayacakları oyunları planlarlar. Naz onların tatillerinde bile bir sisteme bağlı hareket etmeleriyle dalga geçerken ilk film gecelerinde kendini onların arasında bulur. Hande Zehranın bacaklarının arasına yerleşerek sırtını göğsüne yaslar. Naz yanlarında otururken Yiğit kafasını Nazın dizlerine koyarak uzanır. Dörtlü büyük bir keyifle film izlerken hepsi aralıklarla Nazın bir filmi izleyip bir de Cenkle mesajlaşmaya çalışmasıyla dalga geçer.

Gece birkaç filmi izleyen dörtlü oturdukları koltukta sızar. Gece su almaya kalkan Alev hanım çocuklarının salonda uyudukları hallerini görünce gülümser. Onları uyandırmamaya gayret ederek biraz düzeltir, Yiğitin elinden düşmek üzere olan kumandayı alır, Nazın elinden de telefonunu alır ve sehpaya koyar. Hande ve Zehraya baktığında Zehranın elleri Handenin belinde sarılıyken Handenin elleri de onların üzerindedir. İkiliye sırıtır ve hepsinin üzerini sıkıcı örter ve saçlarına hafif öpücükler kondurur. Suyunu aldıktan sonra yatağına döner.

Dörtlüden ilk uyanan Yiğit olur, etrafına bakındığında Nazın ona sarıldığını fark eder ve sırıtır. Nazı rahatsız etmemek için fazla hareket etmez kollarını ablasına sarar. Yiğitten bir süre sonra Zehra uyanır, kollarının arasında uyuyan sevdiğini görünce gülümser. Kafasını hafif sola çevirdiğinde uyuyan Nazı ve onu rahatsız etmemek için hareket etmeyen Yiğiti görünce ne kadar tatlı olduklarını düşünür. Aklından Handeyi uyandırmak geçse bile huysuzlanacağını bildiği için Nazı rahatsız etmemek için ses çıkarmaz ve usul usul sevgilisini sever. Nazın ds uyanıp uyanan ikiliye katılmasıyla Yiğit koşarak tuvalete gider. Naz ve Zehra ona arkasından kıkırdar. Naz Zehraya gözleriyle Handeyi işaret ederek

"Eh ben de çıkayım bi odaya sende sevgilini uyandır bari." diyerek kalkar  ve sırıtmaya başlar.

"Yaa ablaaa." diyen Zehrayla iyice gülen Naz, Zehranın eline yastık aldığını görmesiyle koşmaya başlar. Zehra ona kıkırdar ve yastığı yerine bırakır.

Kollarının arasındaki sevgilisine bakarak saçlarını öper. Bir elini yanağına çıkarıp severken diğer elini de beline yerleştirir ve sever. Saçlarına, alnına ve gözlerine öpücükler kondururken kulağına eğilip

"Sevgilimmm, bebeğimmmm, hadi uyan artık." diyerek uyandırmaya çalışır. Hande biraz mırıldanır ama sevgilinin bu sevgi gösterisine daha fazla kayıtsız kalamaz ve yavaş yavaş uyanır.

Bir süre şapşal şapşal Zehraya baktıktan sonra kafasını biraz kaldırarak boynuna uzun bir öpücük bırakır. Vücudunu komple Zehraya döner boynuna ve yanaklarına öpücükler kondurmaya devam eder. Zehranın kıkırtıları kulaklarını doldurunca geri çekilir ve sevgilisine bakar

"O kadar güzelsin ki ve o kadar eşsiz gülüyorsun ki sana bakmaya doyamıyorum. Gülünce kısılan o gözlerin, o tatlı yanakların... Seni yemek istiyorum." diyerek sıkıca sarılır. Sarılışı anında karşılık bulur. Zehra da ona sıkı sıkı sarılır.

"Ama sen bana böyle güzel şeyler söylersen ben hep isterim. Alıştırma istersen sevgilim." diyerek Handeye takılır.

"Sen iste ben sana her zaman güzel şeyler söylerim bitanem. Sana bakarken zaten güzel şeyler söylememek mümkün değil. Seni seviyorum her şeyim." diyerek yanağını öper.

"Sana denk gelmek en büyük şansım sanırdım ama senin beni sevmen başıma gelen en güzel şey. Seni seviyorum gamzelim." der.

İkilinin sabah aşkını bölen şey <'Allah Allah Allah'> diye bağırıp onlara doğru koşarak gelen Yiğit olur. Hande Yiğitin ne yapacağını anlayınca Zehrayı korumak için koltukta dizlerinin üzerinde durur. Tam Hande dizlerinin üzerinde durduğunda Yiğit üstlerine zıplamıştır. Yiğit yatan ikilinin üzerine düşmeyi beklerken bir bedene çarpınca affallar. Hande çarpmanın etkisiyle geriye doğru düşerken Yiğitte üzerinde onunla birlikte düşer. Zehra ne olduğunu anlayamadan yaşanan olayın son sahnesine merdivenden inerken şahit olan Naz koşarak yanlarına gelir. Zehrayla birlikte öncelikle Yiğiti Handenin üzerinden kaldırır. Hande yerden kalkmaya çalışır, Zehra ona yardım ederken Yiğit özür dilemeye başlamıştı, Naz Handeyi kontrol ederken kafasındaki sızıntı dikkatini çeker. Hiçbirini panikletmek istemez ve Handenin de canının acıtmadan kafasının durumuna bakar.

"Yiğit sen özürlerine sonra devam et, Zehra sen ve yanındaki eşek benimle hastaneye geliyor." dediğinde hepsi aynı anda

"Neden?" diyince bir yandan Handenin kafasına tampon yapmak için bileğindeki bandanayı bastırır

"Handenin kafası biraz açılmış, Yiğit evde kalıp annemlere durumu açıklar biz de hastaneye geçeriz." diye açıkladığında Hande böyle olacağını zaten tahmin ettiği için itiraz etmeden onaylar. Zehra paniklese de Nazın telkinleriyle rahatlar.

Kızlar hastaneye geçtiklerinde hızlı bir kontrol yapılır ve açıklığa dikiş atılır. Zehra, Handenin bu halini görmeye dayanamıyordu

"Ne gerek vardı böyle bir şey yapmana yani. Alt tarafı atlayacaktı, kulüpte de ara ara yaptığımız şey. Ah Hande ah..." diyerek söyleniyordu. Naz ona kıkırdarken Hande ona yavru kediler gibi bakıyordu. Onun bakışlarına daha fazla dayanamayan Zehra söylenmeyi bırakıp doktorun işini bitirmesini bekler. Doktor çıktığında Handenin yanına oturup yanaklarını avuçlarının arasına alarak gözlerine bakar

"İyi misin gamzelim? Başın dönüyor mü? Canın çok mu acıyor?" diye sorarak yanaklarını okşar. Hande ellerini Zehranın ellerinin üzerine kapatır ve ellerinin üzerini sever

"İyiyim güzelim, korkma. Başım falan dönmüyor. Canım da acımıyor. Sen yanımdasın, bana bakıyorsun. İyiyim, endişelenmene gerek yok." diyerek Zehranın yanağını öper. İkili kısa bir sarılmayı paylaşır. Ardından evden telefonlar gelmeye başlayınca doktorun yazdığı ağrı kesiciyi alarak eve geçerler.

Alev hanımlar çocukları karşıladıklarında hepsini dikkatle inceler. Sıra Handeye geldiğinde ekstra bir dikkat söz konusudur. Söylenen dışında bir şeyi var mı diye yoklarlar. Kızlar hastanede doktorun söylediği şeyleri de anlattıktan sonra kahvaltıya geçerler. Yiğit kendini suçlu hissettiği için kahvaltı boyunca türlü hareketlerle Handeyi güldürür ve Handenin sevdiği reçelleri sürerek ona yedirir. Hande doyduğunu söylese de yedirmeye devam eden Yiğitin kendini suçlu hissettiğini anlar elini kardeşinin omzuna koyar

"Kendini suçlamana gerek yok, iyiyim. Kardeşler arasında böyle şeyler olur, bilerek olmadı biliyorum. Şakalar hep güldürmek zorunda değil kardeşim. Üzme kendini iyiyim ben." diyerek omzunu sıkar ve gülümser. Masadaki herkes ikiliye gülümser. Yiğit yerinden kalkarak Handeye sarılır. Hande Yiğiti gıdıklamaya başlayınca ayrılarak yerine oturur.

Kahvaltının ardından gençler oyun oynamaya başlar birkaç oyun oynadıktan sonra biraz ara verirler. Daha sonra film izlerler. 2 3 günü bu şekilde geçirirler. Daha sonra Hande ve Zehra gitmek istedikleri ama okul ve kulüpten fırsat bulamadıkları birkaç yeri gezmeye karar verir. Küçük bir harita çıkarıp planlama yaparlar ve geriye kalan 3 günlerini en verimli şekilde geçirirler.

Yaşanan küçük talihsizlik dışında oldukça keyifli bir tatili geride bırakırlar. Hande tatilin son gününde Zehrayla izledikleri filmleri, dinledikleri şarkıları, oynadıkları oyunları ve gezdikleri yerleri not alır ardından her biri için kısa kısa notlar yazar. Gezdikleri yerlerden aldığı eşyalarla birlikte bu yazdıklarını çocukluklarından beri ikisine ait anılar taşıyan şeyleri biriktirdiği kutusuna kaldırır...

Umarım hoşunuza gitmiştir.

Kendinize cici bakın.💙🌼

('bu benim kaderim' ailem iyi ki varsınız 💜😽)

BANA SEN LAZIMSIN  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin