KRAL VE HIRSIZ |Omegaverse

-10-

Sürekli değerlerim ve inançlarımdan bahsetmem bazen benim deli olduğumu düşündürürdü diğer insanlara. Aksine ben deli değildim. Ben kararmış olan bu toplumun normlarını benimsememek için kendine değerlerini hatırlatan, kendi inançlarını aşılayan bir ebeveyn aynı zamanda bir çocuktum.

Ben bir Omegaydım.

Toplumda kabul görmem imkansızdı.

Annemin benim haricimde doğurduğu tüm çocukları Alfaydı. Bu annemi bazen delirtiyordu. Annem deliriyordu. Benim Omega olduğumu duyunca mutluluktan nasıl ağladığını hatırlıyordum. Ama onun hemen arkasında bana hayal kırıklığı ile bakan babamı da görüyordum. Sevinç gözyaşları ve hayal kırıklığı içime öyle bir işlemişti ki ne zaman onlara baksam, o anı gördüm.

"Hazır mısın?"

"Evet," dedim Rex'e. Rory Sürüsünün en yaşlısı bize sürüye kabul edecekti ve sürü işaretini koyacaktı. Anneme bunu söylediğimde sürü işaretinin tenimdeki halini görmek istediğini söylemişti. Bu onu heyecanlandırmıştı.

"Dalgın gibisin." Alayla güldüm. "Beni yıllardır tanıyor gibi konuşuyorsun Kral," dedim ve aynanın üstünden bakışlarımız kesişti. Derin bir nefes aldı. "İyi bir gözlemciyim hırsız," dediğinde istemeden güldüm. Gülümsemek bulaşıcıdır derler ya, gülümsemem onu da güldürmüştü.

"Bu gece süründen biri olacağım."

"Bu gece benimle kalmanı istiyorum." Kaşlarımı çattım. 

"Burada kalacağım."

"Burada değil," dedi tane tane. "Benimle."

"Senin odanda mı?" dediğimde başını salladı. Ona doğru döndüm. "Neden bunu yapayım?" Bakışlarındaki duygu yoğunluğu arttı. 

"Sana ait olan şeylerin bana ait olması için."

"Hızlı gidiyorsun."

"Yavaş olmam için hiçbir sebep yok. Bana sadakatini vereceksin değil mi?" dediğinde başımı salladım. "Yatağına kendi özgür irademle yatacağım ve senin yatağına yattığım anda başka hiçbir yatakta yatmayacağım."

"Sadakatin bu mu?"

"Benim sadakatimi hafife alma Kral. Benim sadakatim arkasında güveni de getirir. Ben bir hırsızım. Çalarım ve işim bittikten sonra ortalıktan kaybolurum." Gülümsedi. Tehlikeliydi. Güç karşımda başka bir bedene büründü. "İddialısın," dedi. Bana doğru bir adım attı. "Ve ben bu kadar iddialı olmanı sevdim." Tek kaşımı kaldırdım ve bana yaklaşmasını izledim. Elini yanağıma koydu. Yüzümün her bir noktasına baktı.

"Bu gece benimlesin değil mi?"

"Evet," dediğimde eğildi ve dudaklarını yüzüme yaklaştırdı.

Dudakları yüzüme hafifçe temas ediyordu. Çok fazla değil. Ama ondan aldığım bu cinsel çekim içimdeki ilkel güdülerin kıpırdanmasına neden oluyordu. Kızgınlık dönemlerimde bile uyanmayan ilkel güdülerim bu adamın karşısında dışarıya çıkmak için benimle cebelleşiyorlardı. Dudakları dudaklarımın üstünde durdu. Gözlerime baktı. Gözlerine baktım.

"Bencillik mi ediyorum bilmiyorum ama sende farklı bir şey var ve bu beni acımasızlaştırıyor."

"Alfaların ne kadar vahşi olabileceklerini duymuştum," dedim alayla. "Gerçekten dominant bir Alfa seks sırasında yatak kırıyor mu?" Dudaklarındaki tehlikeli kıvrımlar yeniden belli oldu. 

"Neden deneyimlemiyoruz?"

"Tecrüben var mı?" Omuz silkti.

"Bilmem."