-5-

1.1K 116 7
                                    


      Toplumda barınabilmek için bir sürüye ait olmamı gerektiğini söylerdi bize ebeveynlerimiz. Bana da aynısını söylemişlerdi. Bir Alfanın iki sürüsü olurmuş. Bir doğduğu sürü, diğeri de kendi kurduğu sürü. Bir Omeganın da iki sürüsü olur. Doğduğu ve evlendiği Alfanın sürüsü... Bir Omeganın kendi sürüsünü kurmasını kimse beklemiyordu. Çünkü lider olarak doğanlar Alfalardı.

       Çocukluğumdan bu yana hep kendime ait bir sürüm olsun istemiştim. En büyük abim Miles haricinde diğer kardeşlerim babamın bana gösterdiği o sevgiyi kıskanmışlardı. Çünkü ben babamın aynısıydım. Onun gibi koyu bir tenim, yeşil gözlerim ve siyah saçlarım vardı. Bir Alfa gibiydim ikincil cinsiyetim ortaya çıkmadan önce. Arkadaşlarımla oyun oynarken sürü lideri daima ben olurdum. Kimse bundan şikayet etmezdi. Babam benim kurmaca sürümü görünce gülümser ve "gelecekte Irving Sürüsünün lideri olacaksın" derdi. Beni bir lider olmam için yetiştirdiğini söylerdi her zaman. Annem sevdiğini, annemin ona verdiği çocukları sevdiğini söylerdi ama bana "senin yerin ayrı" derdi. Rüya gibiydi çocukluğum.

Ama ben sadece on altı yaşına kadar çocuktum.

       On altı yaşında ikincil cinsiyetim ortaya çıkacaktı. Evdeki telaşı hala hatırlıyordum. Babam bir Alfa olduğumu bildiği için rahat olduğunu söylüyordu. Cinsiyetimi öğrendikten sonra yani Alfa olduğum resmileştikten sonra bir parti yapılacaktı. Parti hazırlıkları muayene olduğum gün başlamıştı ve iki gün sonra da parti olacaktı. Bu Irving Ailesinin gelenekselleşmiş gibi ritüeliydi. Babam tüm arkadaşlarına benim harika bir Alfa olacağımı söylüyordu ve ben de bununla kibirleniyordum. Ama sadece bir rüyaydı hepsi. Çünkü doktor elinde tahlil sonuçları ile geldiğinde rüya kabusa dönüşmüştü. Ve benim çocukluğum bitmişti.

      Eve geldiğimizde olanlar çok daha kötüydü. Babam sesi kısılana kadar bağırmıştı. Miles beni kucağına alıp odama götürmüştü. On altı yaşına kadar çok güçlüydüm ama Omega olduğumu öğrendiğimde tüm gücüm gitmiş gibi hissetmiştim. Miles ben ağlarken yanımdaydı. Bana sakin olmamı söylüyordu. Ama ben sakinleşemiyordum. Çünkü babamı o kadar çok seviyordum ki onu hayal kırıklığına uğrattığım için kendimi suçluyordum.

       Sonrasında Miles sayesinde farkına vardım. Benim kendimi suçlamama gerek yoktu. Sırf Omega olduğum için aşağılanmayacaktım. O günün akşamında gözyaşlarımı sildim ve akşam yemeği için yemek odasına gittim. Annem üzgün görünmüyordu ama babam bir kere başını kaldırıp bana bakmıyordu. Daima babamın sağında oturan ben o günden sonra babamdan uzak olan sandalyede oturmaya başlamıştım. Bu beni tercihim değildi. O masa da babamın solunda annem, sağında ise en büyük ablam olan Cara oturuyordu.

O anda anladım ki aslında üzülmemin bir anlamı yoktu.

Baba zaten beni silmişti.

Omega olduğum için.

       Ve ben bir gün babamın karşısına çıkıp ona kendi sürümü kurmak istediğimi söyledim. Kardeşlerim güldü. Annem endişeliydi. Babam ise ifadesiz bir yüzle bana bakıyordu. Artık bana bakan gözleri gururla parlamıyordu. Oysa o anda gülümsese o gülümseme için oturup saatlerce ağlardım. Tabi bu hala geçerliydi. Bana sadece gereksiz demişti. Kendi sürümü kuracağımı söyledikçe gururlanan adam gitmişti. Yirmi yaşındayken kendi sürümü kurdum ve bölgeleri işgal etmeye başladım. Bölge Hırsızı lakabını aldım. Ailem bunu biliyordu ama annem, Miles ve Emilia haricinde kimse benim güçlü olduğumu söylememişti. Ben sırf babam yeniden bana bakıp gururlansın diye diğer sürüleri heba ettim. Acımadım.

       Şimdi arkama dönüp bakıyorum da aslında olay benimle ilgili değilmiş. Onların Alfa olmasının verdiği gereksiz gururdu. Hala babamın gözüne girmek istiyordum ama onların bu gururundan nefret ediyordum.

KRAL VE HIRSIZ |OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin