İki hafta...O günün üstünden İki hafta geçmişti ve her şey tuhaf bir şekilde normal ilerliyordu. Rex'in bana soğuk bir savaş açacağını düşünmüştüm ama o her zamanki gibiydi. Rory Sürüsünün Alfası Rex Wilhelmina gibiydi. Bu şeytanın bana fısıldadıkları yüzünden başıma ağrılar girmesine neden oluyordu.
Elimdeki belgeyi bir kenara bıraktım ve masanın üstündeki kahve fincanına uzandım. Babs ve Aisha'nın bakışları birkaç saniyeliğine bana çevrildi. Gözlerimi ikisine çevirdiğimde vakislarini kaçırdılar. Arkama yaslandım ve ikisini izlemeye başladım.
"Ne oldu?" dedim sakince.
İkisi de bana baktı. Sonra başlarını birbirlerine çevirdiler. Neredeyse karşımda acıyla kıvranacaklardı.
"Sizi dinliyorum," dedim.
"Son günlerde fazla dalgınsın Carrie," dedi Babs. Yavaşça başımı salladım. Rex'le aramda geçenler beni çok fazla oyalıyordu.
"Omegaların sürüyü terk etme olayı çok fazla oyalıyor beni," dedim. "Hala bir gelişme olmaması çok can sıkıcı."
"Rex ne diyor?" dedi Aisha.
"Onun yanında bu konuyu açmıyorum. Konu sürü olduğunda fazla sinirli oluyor."
"Desteğini almak fena olmazdı," diye mırıldandı Babs.
Başımı ona çevirdim ve derin bir nefes aldım. Zaten bana destek veriyordu. Onu öldürme planımı öğrenmesine rağmen hala bana sürünün Kralı gibi davranıyordu. Bu kafamı çok fazla bulandırıyordu.
"Omegalara erkek bir Omega liderinde yapabileceklerini göstermeliyim. Erkek Omegalar'da dahil tüm Omegalar kadın bir liderin onları daha iyi anlayacağına inanıyor."
Aisha başını sağa sola salladı. "Fazla dar görüşlüler."
"Onları suçlayamayız. Üstelik dışarıdan manipüle edildikleri de ortada."
Babs'ın dediklerini başımı sallayarak onayladım. Elbette onları suçlamıyordum ve kendimi kanıtladım zaman beni Kralları olarak kabul edeceklerini de biliyordum.Sadece korkuyorlar. Sürüye yeni gelen -toplumu karartan sürülerden birinden gelen- Omeganın neler yapacaklarını bilmiyorlar ve bu onları korkutuyor.
"Cyrus bir şey demedi mi?" dedim yavaşça.
"Araştırmaya devam ediyor ama bir sonuca ulaşabileceğini düşünmüyorum," dedi Babs.
"Neden?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Bunu kim yapıyorsa biz gelmeden önce de yapıyordu Carrie. Yani işinde iyi. Daha geçen gün Ann Glen geldiğinde ona içimizdeki hainin sürüyü iyi bildiğine emin olduğunu söylemiştin. Bu sadece bizim halledebileceğimiz bir olay değil."
Bu konuda haklıydı. Karşımızdaki her kimse bu konuda artık profesyoneldi. Ya da eli kolu uzundu. Yani adımlarımızı biliyordu. Tabi bunu Ann söylemişti. Ona sürü içinde gizli bir araştırma yürütmesi için talimat vermiştim. Rex'in de onayının olası gerektiğini belirtmişti. Ve ben bunu Rex'e söylediğimde dudaklarıma küçük bir buse kondurup Ann'le konuşacağını söylemişti.
Hareketleri kafamı karıştırıyordu.
Rex, onu tanımaya çalıştıkça bana farklı bir tarafını gösteriyordu. Bu iyiydi ama aslında kötüydü. Karşımdaki adam gerçek bir Kral'dı. Bana, benimle baş edemezsin, mesajı verecek kadar tehditkar ama sadece bakışlarıyla şefkati hissettirecek kadar da güzel bir adamdı. Ve bu da onun maskesiydi.
Kızıl Kral Rex'i fazla hafife almıştım.
"Ne öneriyorun?" diyen Aisha'nın sesiyle düşüncelerimin içinden sıyrıldım ve tüm dikkatimi hararetli bir konuşmanın ortasında olan iki kadına verdim.
"Yardım almalıyız."
Sessiz kalmaya devam ettim. Kafam hala Rex'le meşgulken dikkatli düşünemiyordum.
"Olmaz," dedi Aisha. "Bunu kendimiz halletmemiz gerekiyor. Carrie'nin daha demin dediklerini duymadın mı?"
Kaşlarım çattım ve Babs'ın ne dediğini anlamaya çalıştım.
Rex'ten ya da sürüdeki diğer Alfalardan yardım istemeyeceğimizi belirtmiştim. Buna rağmen yardım almalıyız diyorsa bahsettiği yardım sürü içinden gelecek bir yardım değildi.
Hafifçe boğazımı temzilediğim de ikisi de bana baktı.
"Sanırım ne demek istediğini anladım," dedim.
Babs gülümserken Aisha hafifçe kaşlarını çattı.
"Ben anlamadım."
Bakışlarımı Aisha'ya çevirdim.
"Dışarıdan yardım alacağız. Bir nevi ortaklık gibi düşün."
"Omegalar başka sürülere kaçıyor," dedi Babs. "Hiçbir sürüye güvenmeyiz."
Sanırım Babs sadece dışarıdan yardım alma olayına kadar düşünmüştü. Tamam, artık bundan sonrası da bende.
Gülümsedim. "O zaman biz de Omegaya ihtiyaç duymayan bir sürüyle anlaşırız."
Aisha başını sağa sola salladı. "Dünyada öyle sürüler yok ki. Sadece..." Başını kaldırdı ve dehşetle bana baktı. "Ciddi olamazsın Carrie?!"
Omuz silktim. "Ciddiyim."
"Rex bizi parçalar."
"Merak etme," dedim. "Aklımdaki sürüdeki hiçbir Alfa bize dokunamayacak."
"O nasıl olacak?" dedi Babs kaşlarını çatarak.
Elimdeki fincanı bıraktım ve dirseklerimi masaya yaslayarak öne eğildim.
"Binde bir gerçekleşen bir olay var..." Derin bir nefes aldım. "Daha önce hamile kalan Alfaları duydunuz mu Hanımlar?"
Uzun zamandır burada değildim ama sonunda döndüm. Üniversite hayatı fazla yorucu olunca insan hiçbir şey yapamıyor. Ama geri geldim😌
Bir sonraki bölüm aksilik çıkmazsa yarın akşam ya da gece gelir. Seris bölüm atar miyim bilmiyorum ama elimden geldiğince bölüm atmaya çalışacağım✌️
Bir ara panoma AlfaXAlfa yazmak istediğimi söylemiştim hala orada duruyor. Bazı Omegaverselerde Alfa ve Betalar da hamile kalırken bazılarında sadece Omegalar hamile kalıyor. Benimkinde rahmi olan tüm canlılar hamile kalabilir💅
Ayrı bir kurgu yapmak yerine birasnolsun burada ona değinmek istedim
Neysem sonraki bölümde görüşürüz. Oy vermeyi unutmayın çevrimdışı okuyorsanız yorum yapmamanıza bir şey demem ama İnterneti buluduğunuz anda oy verin bari😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRAL VE HIRSIZ |Omegaverse
AdventureAmacı bir sürüydü. Amacı bir bölgeydi. Amacı ona karşı isyan edenleri yeniden karşısında diz çöktürmekti. Ama en büyük amacı Omegaların da üstün olduğunu kanıtlamaktı. Sürü, bölge, üstünlük... Tüm bunlar onu soyunu devam ettirmek isteyen bir Kralla...