8. Bölüm

645 35 7
                                    

Artık biz de yıldızlara basalım mı? Basalım basalım.
Keyifli okumalar. 🫶🏻

🌊

Yeni yılın ilk günü hepimiz için oldukça geç başladı. Geceyi yetimhanede bitirdikten sonra Selim'de tamamlamıştık. Selim biraz burun kıvırsa da -kendisi bir alkol gurmesi olduğu için- özel günlerde hepimiz gözümüzü onun zulasına dikiyorduk. Sabaha yakın saatlere kadar zaman, bir çok oyun, kahkaha ve muhabbetle geçti. Tabii bana sorarsanız ne kadarına dahildim bunların? Kendimi '4,5G' çağındaki 'E' olarak tarif edebilirim. Öyle kesik kesik, öyle kopuğum. Çünkü benim bu lanet olası aklım başka bir yerdeydi. Hiç olmaması gereken bir yerde.

Bu yaşıma kadar kararlarımda ve davranışlarımda hep çok net olduğumu düşünürdüm. Öyleydim de yani. Tamam, kimseyi hayatımdan çıkarmak zorunda kalacak kadar hayatımın içine almamıştım ama, sevmediğimi de bir daha sevemiyordum ben. Bir kere yanlış bulduğuma doğru demişliğim olmamıştı yani. Öyle burnunun dikine dikine, dümdüz bir insandım.

Sanırım şimdiye kadar.

Dün geceden bu yana Casper'ın beni nasıl ikna ettiğini düşünüyorum. Casper'ın beni ikna ettiğinden haberi yok ama ben şu kahrolası iç sesimin beni nereye götüreceğinin elbette farkındayım. Dün onu görmeden önceye kadar onunla tek kelime bile etmeyeceğime emindim. Fakat o oradan gittikten sonra -hatırladığımız üzere o uzun, ince parmaklarını saçlarımdan, görünmez bir ateşi vurgulayan nefesini boynumdan çekip gittikten sonra yani- onun evine giderken ne giysem diye düşünürken bile yakaladım kendimi. Ben bu kendimi boğazlayacağım şimdi.

Bir de böyle demin anlattığım gibi uzun uzun flashbackler girdi hayatıma. Sabahtan beri tam olarak 2018'e girdiğimiz o an gözümün önünde dönüyor. Tenimdeki etkisini boynumda hissediyorum. Bu o kadar garip ve o kadar yeni ki! Mesela ne oluyor da(!) onun bana yaklaştığı ve boynuma üflediği hırıltılı nefesi benim yutkunmama sebep oluyor? Parmaklarını saç diplerimde hissederken, nasıl bütün vücudumdaki tüyleri uyandırabiliyor? Bunun biyolojideki karşılığı ne? Bunu gerçekten biyolojiyle mi açıklayacağız Mısra? Aynen öyle yapacağız! Benim bunu bilimsel bir dayanakla sunmam lazım kendime.

"Valla başımıza taş yağacak! Ne oldu da sabah sabah mutfağa adadın kendini?"

Benim vücudum değil misin sen? Nasıl benim kontrolüm dışında ona tepki veriyorsun?!

"Aaa omlet mi yapıyorsun sen? Neli bu?"

"Hı?" Dedim Leyla'ya, ama Leyla o kadar görünmüyordu ki bana şu an. Beynimin içinde bugüne kadar insan anatomisine dair okuduğum tüm makaleler açıktı.

"Omlet diyoruumm? Neli?"

"Casper'lı." Dakikalardır gözlerim ocaktaki tavaya kilitliydi ama tavanın içinden sayfalar akıyordu. Yok, ben böyle bir bilgi almamıştım. Bu makalelerin hiç birinde, bendeki etkisinin nedenini bulamıyordum.

"Casper ne ya?"

"Deniz işte, tanıştın ya." Dedim dalgın bir şekilde, sussun diye. Benim şu an bu araştırmayı kendi içimde çözüp, önüme bilimsel bir sebep koymam lazımdı. Değilse zaten benim onca eğitimime de yazıklar olsundu. Ya da birinin gelip yüzüme 'Hanım hanım, sen nasıl profil uzmanısın!' diyerek tükürmesi lazımdı, bilmiyorum. Ben bu mafya mı, oyuncu mu, büyücü mü, her neyse, Casper'ın gizemini çözmek zorundaydım.

Hızla kollarımdan tutulup çekildim. Leyla sanki beni bir trans anından koparmış gibi, gözlerimi sertçe yumup açarak ana dönmüştüm. O ise gözlerini kısarak yüzüne sorgulayıcı bir ifade takındı. "Ne dedin sen? Anlat bakayım sen bana şu omleti?"

BozgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin