Bölüm 8

19.5K 774 71
                                    



Yeni bölüm. İyi okumalar dilerim.


"Bir şeyi mi bölüyorum Can bey?" Kaya beyin mimara attığı bakışlardan ben bile ürkmüştüm kaldı ki daha önce onun gazabına uğramamış bu adam elbette neredeyse korkudan titreyecekti.

"Hayır Kaya bey sadece Selin hanıma iş ile ilgili bir soru sormuştum." Patronumun gözleri daha da kısılırken ben yerimde sindim.

"Ben farklı bir konu hakkında mı konuşuyorum, o yüzden mi beni dinlemiyorsunuz" Genç mimar bir suçlu gibi ellerini önünde birleştirirken konuştu.

"Hayır efendim, çok özür dilerim. Bir daha olmayacak." Kaya bey ceketinin önünü açıp alaylı bir şekilde gülümsedi.

"Elbette olmayacak." İkinci bir arabayla her zaman Kaya beyi takipte olan korumalardan ikisi yine Kaya beyi takip ediyorlardı. Patronum onlara dönmeden konuştu.

"Kamil Can beye arazinin çıkışına kadar eşlik et. Artık bu projede çalışmayacak."

Yok artık, bu yüzden onu kovuyor muydu? Evet patronum o çok önemsediği işi hakkında konuşurken başka hiçbir şey hakkında konuşulmasını sevmezdi doğru ama daha önce bunun için adam da kovmamıştı. Şimdiyse neden böyle yaptığını anlamamıştım.

Başka bir şeye sinirlenmişti de sinirini ondan mı çıkarıyordu? Ama hayır, o öyle bir adam değildi. Kimsenin sebepsiz yere işiyle oynamazdı. Öyleyse ne olmuştu? Merak duygularım kabarırken neredeyse bunu neden yaptığını soracaktım.

Kaya bey bana soğuk bir bakış atmıştı ama bunu neden yaptığını anlayamadım. Sonuçta benim bir suçum yoktu. Ama elbette bu adamın neyi neden yaptığını kim bilebilirdi ki? Kafama takmamaya karar verip hiçbir şey olmamış gibi tura devam eden patronumun peşinden gittim.

Ayaklarıma kara sular inerken terden saçlarım iğrenç bir evrim geçirmişti. Evime gidip duş almak istiyordum ama mesaimin bitmesine iki saat vardı. Şirkete yine sessizlik içinde yolculuk ederken bundan hiç şikayetçi değildim. Zaten hala sinirli olabilirdi o yüzden susup sinirini benden çıkarmaması çok iyiydi.

Şirkete geldiğimizde arabadan inip patronumun da inmesini bekledim. Arabadan inerken konuştu.

"Selin hanım siz erken çıkabilirsiniz." Doğru duyup duymadığımı anlamak için suratına baktım.

"Anlamadım." Derin bir nefes alıp sanki bana anlatmak zormuş gibi nefesini verdi.

"Diyorum ki mesai bitimini beklemenize gerek yok evinize gidip dinlenebilirsiniz." Bunu söylerken tane tane konuşmuş ve bir salağa anlatır gibi kelimeleri bastırarak kullanmıştı. Bende gerçek Kaya bey nerede kaldı diye merak ediyordum. Bana normal davranması bir günü bile bulmamıştı.

"Orasını anladım Kaya bey aptalmışım gibi davranmanıza gerek yok! Sadece bunu sizin söylediğinize inanamadığım için sordum." Harika yine başlamıştık, ama bundan şikayetçi değildim. Artık susmayacaktım en kötü ne yapabilirdi ki? Bunu içimden dedikten sonra aklıma belinde taşıdığı silahı geldi.

Beni bir depoya götürüp orada kafama sıkabilirdi. Ya da belki önce işkence eder sonra kafama sıkardı. Saniyede felaket senaryoları türetirken kendimi durdurdum ve ne olacaksa olsun dedim içimden.

"Neden inanamıyorsunuz? Sanki size daha önce hiç izin vermedim." Bu adam her şeyi işine geldiği gibi yorumluyordu.

"Elbette verdiniz ama bunu ben resmi bir talepte bulununca yaptınız, onun dışında hiç dinlenebilmem için erken bırakmadınız beni."

BELA PATRONUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin