Bölüm 9

19.9K 791 53
                                    



Yeni bölüm geldi. İyi okumalar dilerim.


Bana olan bakışlarından  korkmuştum. Sanki cesaretin varsa git diyordu. Ama elbette yoktu o yüzden sesimi sabit tutmaya çalışarak sordum.

"Zor kullanmakla ne demek istiyorsunuz?" Gülümsedi! Onun gülümsemesi kayan yıldız kadar nadirdi ve şuan bana gülümsüyordu, ama anlaşılan beni tehdit edip korkutmaktan zevk aldığı içindi bu gülümseme.

"Tek bir telefonumla hiçbir şirketin sizi işe almayacağını biliyor musunuz?" Tedirginlikle tırnaklarımı avucuma batırıyordum.

"Belki bir kaç tanesi, Türkiye de yüzlerce şirket var eminim biri alır." Kafasını sağa sola salladı.

"Yanılıyorsunuz. Şirket yöneticilerinin hepsi benim adımı bilir, ben onları aramasam bile korkularından benim asistanımı işe almak istemezler." 

"Yani herkes sizden korkuyor mu?" 

"Belki düşmanlarım seni işe alabilir. Ama onlarda seni sadece benim hakkımda bilgi almak için kullanır ki bunu yapmanıza asla izin vermeyeceğimi biliyorsunuz." 

Derin bir sessizlik oluştu, o benim ne cevap vereceğimi beklerken benim gözüm yere dalmış bir vaziyette düşünüyordum.

Dediklerinin doğru olduğunu biliyordum, bugüne kadar yalan söylediğine hiç şahit olmamıştım. Hem asla patronumun düşmanlarıyla çalışamazdım, hayati güvencem olmazdı öncelikle. Kaya Argun'un, düşmanlarından daha tehlikeli olduğunu biliyordum ama aynı zamanda onu tanıyordum da ve şuana kadar bana hiç zarar vermemişti.

Ama yine de bu onun yanında kalacağım anlamına gelmiyordu. Ben yetenekli bir kadındım ve tek becerim asistanlık değildi, farklı birçok alanda çalışabilirdim.

"Bende artık asistanlık yapmam Kaya bey, bir çok yerden tercümanlık için teklif aldığımı sizde biliyorsunuz belki de artık farklı bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir." Kaşlarını çatarken oturduğu koltuktan kalktı ve benimle fazla zaman kaybetmiş gibi bir surat ifadesine büründü.

"Ne iş yaptığınız önemli değil Selin hanım, ben size gidebilirsiniz demeden bu şirketten ayrılamazsınız o yüzden kendinizi de, beni de uğraştırmadan işinizi yapın ve ayrılmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin!" Ne yani  bu kadar mıydı? Öylece kabullenecek miydim yani?

"Ama Kaya bey..." Konuşmama izin vermeden masasına yöneldi.

"Çıkabilirsiniz." Hayretler içinde kalırken ayaklarımı sürüyerek çıktım odasından. Kapının önünde öylece kalakalırken Aylin hanım bana tuhaf bakışlar atıyordu. Onu boş verip bir süre daha konuştuklarımızı hazmetmeye çalıştım.

Odama doğru yöneldiğimde vazgeçip Salih beyin odasına gittim. Sekreteri beni görür görmez odayı arayıp geldiğimi bildirdi. Genel müdür yardımcımızın odasına girerken kafamda diyeceklerimi toparlıyordum.

"Selin hanım buyurun size nasıl yardımcı olabilirim?" Kaya beyin aksine bu adamın yüzünden gülümseme eksik olmuyordu. Onun bu sıcak tavrıyla biraz sakinleşirken mahcup bir şekilde masasının önündeki koltuğa oturdum.


"Salih bey kusura bakmayın ama sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum."

"Elbette, ne hakkında konuşmak istiyorsunuz?" Sıkıntıyla nefes verdim.

"Haberiniz var mı bilmiyorum ama ben bir kaç gün önce istifa ettim." Kafasını devam etmem için sallayınca haberi olduğunu anladım.

"Kaya bey istifa etmeme izin vermiyor, hatta beni tehdit bile etti. Bu yüzden sizden yardım istemek için geldim." Gülümseyen suratı düşerken ciddi bir ifadeye büründü.

BELA PATRONUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin