Escape /taekook

Aşk Vazgeçmeyi Bilmektir

Bu sefer erken bölüm attığım için mutluyum. Keyifli okumalar ❤️

Yorum yapmayı unutmayın😘

3...

Yerden fazla kalkmadan koşmaya başladığım da Taehyung kendini bana siper etmiş bir şekilde benimle beraber koşuyordu. Bir kaç adımda sağ salim vardığımız merdivenlerden koşarak aşağı inmeyi başarabildiğimiz de derin bir nefes aldım.

Taehyung elimi tutarak bodrum kattaki siyah kapıya doğru ilerlememizi sağladı. Üstümüz başımız toz içinde Üst kattan gelen silah sesleri durmadan devam ederken geçtiğimiz kapının ardından arka bahçeye çıkmış, etrafı kolaçan ettikten sonra Taehyung'un adamlarından biri olduğu anladığım iri yarı adam bizi koruyarak az ilerdeki arabaya binmemize yardımcı olmuştu.

"Efendim biz burayı hallederiz" deyip kapıyı örttüğün de tedirgin bir şekilde sürücü koltuğuna yerleşen sevgilime baktım. Kaşları çatık ve bakışları öfke doluydu. "Taehyung neler oluyor kim bu adamlar?" diye sorduğum da sıktığı dişleri arasından küfreder gibi o adamın adını söyledi. "Gong Yoo, Lisa'nın babasının adamları".

O ağzının için de adama küfürler savurmaya devam ederken ben sessizce evin arka bahçesinden çıkıp orman yoldan otobana ilerleyişimize bakıyordum önümdeki camdan. "Peşimizi bırakmayacaklar, kurtulamayacağız" diye sessizce sayıklarken, Taehyung bana güven vermek istercesine elimi tuttu.

Bir şey söylemeden cebinden çıkardığı telefonla bir numarayı aradığını gördüm. "Yoongi, akşama hazırlıklar tamam olsun. Bu iş bugün bitecek" deyip karşı taraftan cevap gelmesini beklemeden telefonu kapatıp ön torpidoya fırlattı sert bir şekilde telefonu. "Öldüreceğim o şerefsizi" diye söylenirken vücudum korkuyla titremeye başladı.

"Güzelim, korkma tamam mı geçti bak gidiyoruz. İyi olacağız." diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama benim korkum az önce yaşadığım olaydan çok bundan sonra olacaklardandı. Taehyung'un gözlerindeki öfke beni korkutuyor, başına gelebilecek her hangi bir şeyden endişe duyuyordum." Bu akşam ne olacak Taehyung, lütfen gitme o adama. Korkuyorum.".

Araba yarım saatlik bir yolun ardından bir çiftlikte durduğun da iki katlı bir villanın bahçesindeydik. Etrafı incelerken buranın neresi olduğunu anlayamadığım için Taehyung'a baktım. Bir şey söylemeden arabadan indikten sonra kapımı açıp, yavaşça beni de indirdikten sonra aniden bana sımsıkı sarılması afallamama sebep oldu. "Korkma küçüğüm, sen sakın korkma" derken bir eli sırtımı okşuyordu usulca.

Gözlerim anında dolarken kollarımı beline sardım. Başımı boynuna gömüp, kokusunu içime çektim derin derin. Gözlerim huzurla kapanırken, yaşadığım stresi bir anlığına unutmuş gibiydim. Kolları gevşeyip benden ayrıldığın da elimi tutarak eve doğru ilerlemeye başladık. "Burası Yoongi'nin çiftliği. Bir süre burada kalacağız güzelim".

Etrafta çalışan bir iki orta yaşlı insan vardı. Onlardan biri yanımıza gelip, samimi bir gülüşle önümüz de eğildiler. "Hoş geldiniz Bay Kim, ne zamandır gelmiyordunuz, gelişiniz bizi çok mutlu etti." dediklerin de Taehyung'un da yüzünde sıcak bir gülümseme belirdi. Adamın kolunu samimi bir şekilde tutarken gözleri beni buldu. "Eşimle bir süre burada kalacağız Jiwon, şehirden uzakta biraz kendimize vakit ayıralım istedik".

Eşim

Beni eşi olarak tanıtmasına şaşırsam da fazlasıyla hoşuma gitmişti. Dudaklarımı ısırıp, utangaç bir şekilde gözlerine bakarken gülümsememe engel olamadım. Elimi tutan parmakları sıklaşıp, baş parmağı elimin üstünü okşadı. "Sizi ağırlamaktan çok mutlu oluruz Efendim, buyrun lütfen"dediklerin de evin kapısına ilerlemeye başladık.