AYKIZ YILDIRIM:
Kedimi bu gün dışarı çıkarmayı aklıma koymuştum bir kere. Dün abim ile aldığımız tasmayı kedime taktım ve kucağıma aldım. Tasmayı öylesine takmıştım. Mazallah kedi boğulmasın değil mi?
Yani insanları anlamıyorum tasmayı takıyorlar köpeklere, kedilere sonra çekiştiriyorlar. Hayır yani onlar da bir can sonuçta. Aklıma gelenler ile hemen tasmayı çıkardım böylesi daha iyiydi. Kucağıma aldım ve Fatma Teyzeye seslendim." Fatma Teyze ben kedimi gezdirmeye çıkıyorum haber verirsin bizimkilere " dedim ve evden çıktım. Hava çok güzeldi en yakın parka gittik ve kedimi çimenlere bıraktım bende yanına oturdum. Hemen ayağıma başını sürtmeye başladı.
" E ben seni gezesin, dolaşasın diye çıkardım. Senin yaptığına bak. Cık cık cık " diye azarladım yoldan geçen bir kaç insan bu halime kıkırdadı. Galiba delirdiğimi artık insanlar da görüyor.
Tabiki de onlara ' ne var ' bakışımı atmayı ihmal etmedim.POYRAZ DEMİRKAN:
Yetim haneye gitmiştik ama oradan da pek bir şey çıkmamıştı. Babamın omuzları yine düşmüştü evden çıkarken ki umudu sönmüştü. Yorulmuştu. Daha karısının yasını tutamadan kızının ölüm haberini almıştı.
O gün...O günü en iyi ben ve babam hatırlıyor du. Akın zaten perişandı o gün Aykız ile büyük bir kavga etmişlerdi ve Aykız'da hiç kimseye haber vermeyip çocuk aklı ile dışarı çıkmıştı. Çıkış o çıkış akşam da Aykız'ın ölüm haberini almıştık.
Kabus gibiydi herkes yıkılmış ve darmadağandı. Akın'da küçük yaşta travma olmuştu. İçine kapanmıştı hatta bir-iki kez intihar girişiminde de bulunmuştu. Aykız'ın ölümünden kendini sorumlu tutuyordu. İkisi asla ayrı kalamazlardı zaten o yüzden odaları birleşikti. Aykız Akın'ın ilacı gibiydi. O gün ilk defa babamı hıçkırarak ağalrken görmüştüm. O günden sonra evin neşesi, huzuru gitmişti. Ev yas evi olmuştu. Biz alışmıştık evde hiç kimsenin yüzü gülmüyordu. Akın'ım zaten yüzünü zor görüyorduk. Tüm gününü mezarlıkta geçiriyordu eve gelince de kendisini direk odaya kapatıyordu. Babam ve ben işlere odaklanmıştık azcık da olsa kafa dağatabilmek için. Furkan ve Faruk ikizdi gün boyu kurstan, kursa koşturuyorlardı. Derslerinde çok başarılardı. Ercan...Ercan'ında Akın'dan affa kalır yanı yoktu. Ya mezarlıkta yada odasında vakit geçirirdi. Normalde aramızdakk en komik kişiliğe sahip kişiydi ama Aykız'ın ölüm haberini dıktan sonra çok değişmişti, değişmiştik.
BARIŞ DEMİRKAN:
Yorulmuştum gerçekten yorulmuştum. Kızım hayattaydı ama ben onu bulamıyordum, dokunamıyordum. Bu çok koyuyordu işte. Poyraz'da arkamdan geliyordu evedekilere ne diyeceğimi düşünmeye başladım bu sefer de. Arabaya binicekken Kaam kolumu tuttu.
" Baba iyi değilsin. Bırak ben süreyim " dedi. Halsizce kafa salladım ve diğer koltuğa oturdum. Araba evin önünde durunca kapının önünde bekleyen Akın ile kalbim sızlamaya başladı hemen arabaya koştu. Bizde arabadan inmiştik.
" Baba buldun mu? Ha nolur buldum de " dedi hevesle. Kimseden çıt çıkmayınca omuzları düştü ve kimseye bir şey demeden içeri girdi.
Akın DEMİRKAN:
Yine aynısı olmuştu. Babamgili arkamda bıraktım ve hızlı bir şekilde eve girdim. Furkan abim ve Faruk abim odalarında ders çalışıyorlardı. Bu sene üniversite sınavına girecekleri için gün boyunva ders çalışıyorlardı. Bir tek Ercan abim vardı salonda televizyona bakıyordu. Babagilde gelince oda aynı hevesle baktı babama ama babaın halini görünce onunda omuzları düştü.
Akşam yemeyi için aşağı inmiştim. Herkes ruh gibiydi. Boş bir yere oturdum ve yemeyimle oynamaya başladım. Sessizliği bizan şey babamın telefonu olmuştu. Herkesin bakışı babama dönerken babam telefonu açtı.
" noldu Selim. " dedi Selim Abi babamın sağ koluydu çok iyi anlaşırdık. Babamın bir anda beti, benzi attı. Kaşlarımı çattım. Telefonu bir şey demeden kapattı ve bize döndü.
" Aykız.... Aykız bulundu! " dedi. Hepimiz buz kesmiştik.
Aykız YILDIRIM:
Kedimi biraz daha dolaştırdıktan sonra eve gitmeye karar kıldım. Eve doğru yürümeye başladım. Sonunda gelmiştim kapıyı Fatma Teyze açtı. Onun tombul yanaklarında öpüp içeri girdim. Henüz kimse gelmemişti bu biraz canımı sıkmıştı. Odama çıktım ve üstümü değiştirdim.
Rahat şeyler giymeyi çok seviyorum be. Akşama kadar odamdan çıkmadım yemek saatinde odamdan çıktım ve aşağı indim babamın ve abimin beti, benzi atmıştı. Babamın elleri titriyordu.
" bir şey mi oldu? " dedim endişeyle.
" yok bir şey " dedi abim ama sesi titremişti.
" var bir şeyler " diye mırıldandım ve yerime oturdum. Yemeyimi yemeye başladım çalan kapı ile irkildim. Babam hemen ayaklandı. Kapı alıcaklı gibi yumruklanıyordu.
" Aykız odana git ve saklan sakın aşağı inme. Kapıyı da kilitle " dedi Abim.
" ne! Noluyor! " dedim.
" dediğimi yap! " dedi abim. Hemen yukarı fırladım ve kapıyı kitleyip kedim ile birlikte yatağımın altına girdim. Nefes, nefese kalmıştım resmen.
Arkadaşlar telefonum bira ağrıza yapıyor. Yeni telefon alacağız o yüzden bölümler geç gelebilir. Kurslarım başladığı için sınır koymaya karar verdim.
Sınır: 20 oy, 10 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIZ ( GERÇEK AİLEM )
Teen FictionDaha 5 yaşındayken ailesinden koparılan Aykız yetim haneye verilir. 1 hafta sonra bir aile Aykız'ı evlatlık alır. Ama Aykız dört abi ve bir ikizinin olduğunu bilmemektedir. Zamanla büyür ve 17 yaşına gelir. gerçek ailesine gelen esrarengiz bir mektu...